Müzmin Twitter fenomeni: “Diyanet kapatılsın!”
Diyanet İşleri Başkanı'nın bir lafı yüzünden yeniden alevlendi bu kampanya...
Diyelim ki kampanyaya katılanların isteği gerçekleşti, Diyanet İşleri Başkanlığı kapatıldı; ne olur?
Bugün “Diyanet kaldırılsın!” diyenler de dahil olmak üzere herkese “Hemen yeniden açılsın!” dedirtecek şeyler olur.
***
Benim içinde bulunduğum camianın tarihi rejime muhalefet tarihidir.
Camia olarak Diyanet’i de yerden yere vurmuşluğumuz vardır.
Hatta bazılarımız “Hıyanet” diye anardı bu müesseseyi.
“Kapatılsın” diyenlerimiz çoktu.
Ama ben şahsen öyle demedim hiç.
Şöyle düşünüyordum çünkü:
“Camilerin üzerindeki Diyanet İşleri Başkanlığı şemsiyesi kalktığında cami cemaatleri türlü çeşit grupların savaş çarkında öğütülür. Rejimin sözde değerlerine yapılan ve formaliteden öteye geçmeyen atıflar dışında Diyanet’in halka yansıyan mühim bir olumsuzluğu yok; itikat ve amele dair telkinlerinde ‘ummeten vasaten’in sınırlarını zorladığını söyleyemeyiz; üstelik, türbe fetişizmine direnmek gibi müsbet gayretleri takdire şayan. Dini hizmetlerde bir aksamanın olmaması ve Müslüman halkın ‘asgari müştereklerine’ dayanan ‘genel geçer’ bir ‘ezber’in baki kalması için (ezber önemli) Diyanet gibi bir çatı örgütün varlığı zaten elzem. Diyanet’i kaldırsak, kaldırdıktan bir müddet sonra kendimizi yeni bir Diyanet arayışının içinde bulacağımız muhakkak. Canımızı sıkan tarafları varsa da Diyanet kalktığında doğacak olan boşluğu doldurma çabasında canımızın çok daha fazla sıkılacağını ve dahî yanacağını göz önünde tutarak, maslahat-mefsedet hesabını iyi yapıp Diyanet’in muhafazasını savunmamız gerekir.”
Hâlâ böyle düşünüyorum.
***
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda birtakım reformlara gidilmesi gerektiği söylense buna katılabilirim, ama “Diyanet kapatılsın” demek bence kaos propagandasıdır vesselam.