Doğu Türkistanlı Tursunay hanım ziyaretimize geldi. Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşuyordu canlı yayında, onu dinliyorduk. Türkiye’nin acilen ihtiyaç duyduğu reformları gerçekleştirecek bir koalisyon hükümeti kurmak veya seçim sürecine vaziyet edecek bir koalisyon hükümeti kurmak veya Meclis’te seçim kararı alarak mevcut hükümetle seçime gitmek için CHP ve MHP’ye teklifte bulunduklarını ve onların bu tekliflerden hiçbirini kabul etmediklerini hatırlattı, bu süreçte “Güneş Motel Olayı” benzeri milletvekili transferlerine yahut etik dışı başka işlere tevessül etmediklerin söyledi, meşruiyet çerçevesinin dışına asla çıkmadıklarını ve çıkmayacaklarını vurguladı, Geçici Bakanlar Kurulu’nu oluşturma sürecinde Anayasa öyle gerektirdiği için bütün partilerden milletvekillerine bakanlık teklif edeceğini ve fakat diğer partilerin iç disiplinlerini bozmaya katiyen niyeti olmadığını ifade etti, hiç değilse bu süreçte karşılıklı anlayışın hakim olması temennisini dile getirdi Davutoğlu. Tursunay hanım da bizimle beraber dinledi. Dinledi dinledi ve “Ne güzel” deyip şu özeti geçti: “Birincisi: Cevizin kabuğunu kırıp meyvesini sana veriyorum diyor. İkincisi: Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla diyor. Üçüncüsü: Düşman bana taş atsa da ben ona aş veririm diyor. Ama yobazlar anlamıyor.”
Cat Stevens, Yusuf İslam ve babam Ziya Albayrak
Cat Stevens’in Müslüman olduğu haberini gazetede okuduğumda -sene 1978?- sevinçle babama koşup “Baba! Baba! Meşhur bir İngiliz şarkıcı Müslüman oldu” diye bağırmıştım da, babam, okuduğu Milli Gazete’den başını bile kaldırmadan “Evlenince döner” demişti.
Cat Stevens’ken Yusuf İslam olan İngiliz şarkıcı, galiba bir miktar Türk de olan Endonezyalı bir kız ‘kaptı’ ve onunla 6 çocuğu oldu, ama davadan dönmedi. 2010’da vefat eden babacığımın ahir ömründe ona “Cat Stevens”le ilgili muhabbetimizi hatırlatıp “Bak, adam hâlâ Müslüman” demiştim. Çok sevinmiş, “Aferin, aferin” demişti.
Yusuf İslam’ın geçen sene çıkan “Tell’em I’m Gone” (Onlara Gittiğimi Söyle) albümünü yeni dinledim. Dinlemeye devam ediyorum. Cat Stevens müziğine nazaran daha ‘kütürdetici’ bir müzik. Gençliğinde pek bulaşmamaya çalıştığı -hatta neredeyse hiç bulaşmadığı- elektro gitarı bu sefer baş tacı etmiş. Okkalı bir Blues. Rhythm’n Blues. Yer yer “Deep Purple söylese yeridir” dedirtecek kadar sertleşiyor. Belirtmeye gerek var mı bilmiyorum; şarkı sözleri tabii ki fıkıh süzgecinden geçirilmiş. CD kapağının üstünde kocaman YUSUF yazıyor zaten; Müslüman işi olduğunun altı çiziliyor.
Ben daha ziyade babamı düşünüyorum dinlerken. Gülesim ve ağlayasım geliyor. Allah ganî ganî rahmet eylesin. Mekânı cennet inşaallah.