Belki dudak bükecek, tebessüm edeceksiniz ama aslında en doğru ve adil olan şey budur.
ABD'nin eski bakan Zafer Çağlayan hakkında tutuklama kararı vermesi, daha önce de aynı konuyla ilgili Halk Bank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ve Rıza Zarrab'ın tutuklu bulunması, bunlara ilaveten Cumhurbaşkanının korumaları hakkında da yakalama kararının verilmesi Türkiye'nin bugünkü birinci siyasi gündemi.
Muhalefet çevreleri malum buna çok sevinmiş durumda. Öyle ya, onlara göre iktidarın yolsuzlukları artık gizlenemez boyutlarda, ülkenin eski bir bakanı hakkında böyle bir kararın çıkması muhalifler için bulunmaz bir fırsattır.
İktidara açısından bakıldığında bu mesele 17-25 Aralık darbe teşebbüsünün devamı, aynı zamanda 15 Temmuz'un arkasında da FETÖ ile birlikte bizzat ABD'nin olduğunun ispatıdır. ABD bugün Türkiye aleyhindeki bütün faaliyetlerin ve terör örgütlerinin destekleyicisidir.
İktidar çevreleri bu argümanlarla karşı koymaya çalışıyor, Türkiye tarafından aranan, hakkında tutuklama kararı verilen kişilerden başta F. Gülen olmak üzere hiç birinin ABD tarafından iade edilmediğini öne sürüyor.
İktidar, hatta Türkiye devleti bu konuda galip gelse bile çok önemli bir şey değildir. İadesini istediği kişiler ve teslim etmem dediği kişiler de Türkiye insanı, Türkiye vatandaşı.
Aslında olması gereken nedir? Amerika biz bizi bildik bileli eşkıyalık yapmaktadır, katildir, gasıptır, hırsızdır, yağmacıdır. Mağdur ettiği ülkelerin her biri kendi mahkemelerinde yakalama ve tutuklama kararı çıkartmalıdır.
Başta İslam ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok mağdur ülkesi ABD yöneticileri, askeri yetkilileri hakkında gıyabi yargılamalar yaparak yakalama ve tutuklama kararları almalıdırlar.
Başta da söylediğim gibi benim bu düşünceme tebessüm edeceksiniz, dudak bükeceksiniz ama doğru olan bu değil midir, hakkın ve adaletin gereği bu değil midir?
Bugün sembolik de olsa bu yapılmalı değil midir? Hakkın penceresinden görünen budur. Zalim Amerika'nın zulmüne uğrayan bütün mazlumların yüreğinde yatan budur.
Düşünebiliyor musunuz? İslam âlemini kana bulayan, Afganistan'ı viraneye çeviren, Ortadoğu'daki bütün İslam yurtlarını yakıp yıkan, yüz binlerce Müslümanı katleden zalim ve kafir kumandanların, onlara bu emirleri veren siyasilerin ahiretten önce dünya adaletince yargılandıkları günleri görmek ne güzel bir şeydir.
Bugün belki sadece kağıt üzerinde kalacak, laftan ibaret kararlar olacak bunlar.
Fakat vallahi bunun lafı bile öyle güzel geliyor ki. Hem Allah nelere kâdir değil ki? bakarsınız bir gün bütün bunlar gerçekleşir, emperyalizmin sorumluları bulundukları yuvalarından burunlarını dışarıya çıkaramayacağı günler gelir.
doğruhaber