ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile görüşmesinin ardından Beyaz Saray'da ABD Başkanı George W. Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley ve ABD Başkan yardımcısı Dick Cheney ile ayrı ayrı bir araya gelen Babacan, bu görüşmeler sonrasında Washington'da bir basın toplantısı düzenledi.
Babacan, kapatma davasına ilişkin ABD'nin tavrını nasıl değerlendirdiği yönündeki soru üzerine, ''Çok çok yakından takip ediliyor, yakın bir ilgiyle izleniyor. Türkiye'nin istikrarını, bölgenin istikrarını kuşkusuz herkes çok önemsiyor. Türkiye'nin ve onun da içinde bulunduğu daha geniş bir coğrafyanın istikrarını önemsediklerini söyleyebilirim'' dedi.
Bir gazetecinin, Babacan'ın Washington'da kendi siyasi geleceği için kulis yaptığı iddiaları bulunduğunu söylemesi üzerine Bakan Babacan, şunları söyledi:
''Benim takip edebildiğim kadarıyla Türkiye'de yazılı, görsel basında böyle bir konu yok. Ancak bu tür yaklaşımların daha çok fitne fesat amaçlı olduğunu ben düşünüyorum. Bizim partimiz, hükümetimiz, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindedir. Hepimiz kendisiyle çok yakın çalışıyoruz ve buradaki görüşmelerimizde partimizin kapatılmasıyla ilgili devam eden dava süreci, hiçbir toplantıda bizim tarafımızdan gündeme getirilmemiştir.
Türkiye'deki gelişmeler, tüm dünyada olduğu gibi ABD'de de çok yakından takip ediliyor. Türkiye'nin son 5 yıldır başarıyla gerçekleştirdiği reformlar, Türkiye'nin gerçekleştirmiş olduğu bu çok önemli transformasyon ki, bu bir siyasi transformasyondur, bir ekonomik transformasyondur, bir sosyal transformasyondur, bütün dünyanın ilgisini çekiyor. Hem kendisi için çok başarılı olan hem de geniş bir coğrafya için bir başarı örneği teşkil ediyor Türkiye.
Kuşkusuz böylesine bir ülkede iktidar partisinin kapatılmasıyla ilgili bir dava olması, burada da önemli bir gündem maddesi. Bu konunun gündeme getirildiği her ortamda muhataplarımıza cevabımız çok açık. Öncelikle dava sürecinin henüz devam ettiğini, mahkemenin ne zaman ya da nasıl bir karar alacağını bilmediğimizi, ancak mahkeme kararının nihai olacağını, hoşumuza gitsin ya da gitmesin, beğenelim ya da beğenmeyelim bu kararın uygulanacağı muhataplarımıza açıkça dile getirildi. Türkiye artık çok açık bir ülke, açık bir ekonomi.''
Türkiye'de serbest tartışma ortamının olmasının önemine işaret eden Babacan, ''insanlar problemleri tartışacak, açıkça korkmadan düşündüklerini dile getirecek, Türkiye'de ortak aklın oluşmasını, rasyonalitenin galip gelmesini, aklı selimin galip gelmesine zemin hazırlayacak. Geçen sene Türkiye zorluklar yaşadı, ama bu zorlukların üstesinden başarıyla geldi. Bu sene başka zorluklarla kaşı karşıya. Türkiye, er ya da geç bu zorlukların üstesinden gelecektir. Artık farklı bir ortam vardır. Halk her şeyi yakından izlemektedir, olup bitenin farkındadır'' dedi.
Anayasa Mahkemesinin başörtüsü konusundaki kararına ilişkin bir soru üzerine Babacan, metni görmediğini ve gerekçeli kararın ne zaman yayınlanacağını bilmediğini söyledi ve basın toplantısını, ABD'deki temaslarıyla sınırlı tutmak istediğini kaydetti.
-İRAN-
ABD'nin de içinde bulunduğu 6 ülkenin İran'a yeni bir öneri paketi hazırladığını belirten Babacan, bu pakete Türkiye'nin de destek verdiğini muhataplarına ilettiğini ve bu girişimi ''olumlu'' gördüklerini söylediğini anlattı.
''İran'ın nükleer programıyla alakalı temel çözüm metodumuz siyasi diyalog'' diyen Babacan, İran'a sunulacak paketle ilgili Türkiye'nin bu ülkeyle temas halinde olması yönünde ABD'den talep bulunduğunu belirtti ve ''biz de bu konuları komşumuz İran ile görüşüyoruz ve görüşmeye devam edeceğiz. Her üç görüşmede de İran gündeme geldi'' dedi. Babacan, Türkiye'nin İran ile konuşuyor olmasının ABD tarafından teşvik edildiğini de ifade etti.
-IRAK-
Irak'ın kuzeyinde yerel yönetimle başlatılan diyaloğun, bölge politikaları ve Türkiye açısından önemli bir gelişme olduğunu söyleyen Babacan, böylece önemli bir eşiğin aşılmış olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
''Bu diyaloğun ilerlemesi, daha yüksek seviyelerde de gerçekleşmesi, Irak'ın yerel yönetiminin PKK konusunda daha somut adımlar atmasıyla olabilecek. Şu anda söylemlerde bir miktar farklılık görüyoruz. O eskiden var olan zımni destek ifadeleri son dönemlerde pek duyulmuyor. Bu olumlu. Öte yandan, sadece söz, açıklama değil, somut olarak bu alanda ne yapılıyor bizim için önemli. Bizim beklentimiz, daha somut, elle tutulur, gözle görülür tedbirler. Bu, bizim diyaloğumuzun daha sıklaşması ve bu diyaloğu daha üst seviyelere taşıyabilmemizi getirecektir.
Hedefimiz, burada normalleştirme. Ancak ondan bahsetmek için öncelikle PKK'nın Irak'ın kuzeyinde varlığı sona ermeli. Bugünün Irak'ında böyle bir örgüte yer yok. Bunu herkesin görmesi gerekiyor. Bütün çalışmaları bu yönde yoğunlaştırmak gerekiyor.''
Kerkük'teki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini belirten Babacan, ''ne yapılırsa yapılsın tüm grupların mutabakatıyla olmalı. Demografik yapısı değiştirildi, bunu dikkate alınması lazım. Kerkük'te tek taraflı bir hareketin, sadece Kerkük'ün değil, Irak'ın çok geniş bir alanına yeni güçlükler getireceğine inanıyoruz. Umarız ki Kerkük için, herkesin içinin rahat edeceği, bütün grupların onayladığı bir formül bulunsun'' dedi.
-CHENEY VE HADLEY İLE GÖRÜŞME-
Babacan, ABD Başkan yardımcısı Cheney ile görüşmesinde, PKK konusundaki işbirliği, Orta Doğu ve Orta Asya'daki enerji politikaları, Türkiye'nin bu politikalardaki rolü, İsrail-Suriye meselesi ve Afganistan, Pakistan'daki son gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi. Babacan, kapatma davasının Cheney görüşmesinde gündeme gelmediğini kaydetti.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley ile ağırlıklı olarak Irak konusunu görüştüklerini belirten Babacan, ''Irak'ta ABD ile devam eden bir işbirliği, özellikle PKK'ya yönelik istihbarat paylaşımı ve askeri operasyonların yine Amerikan askeri makamlarıyla koordinasyonu söz konusu. Bunu gayet güzel, başarılı bir şekilde devam ettiğini karşılıklı teyit ettik ve PKK terör örgütünün bölgedeki varlığı sona erene kadar bu ortak çalışmanın devam etmesi gerektiğini karşılıklı olarak teyit ettik'' dedi.
Türkiye'nin İsrail-Suriye barış görüşmelerinde kolaylaştırıcı rol oynamasının, dünyanın her yerinde olduğu gibi ABD'de de ilgi çektiğini belirten Babacan, bunun Cheney, Hadley ve Rice ile görüşmesinde gündeme geldiğini söyledi ve ''süreci ilgiyle izlediklerini ve süreci desteklediklerini ifade ettiler'' dedi. Türkiye'nin AB üyelik sürecinin de ele alındığını belirten Babacan, pek çok ülkenin reform süreciyle alakalı olduğunu ve Türkiye'nin demokrasisinin derinleşmesi, Türkiye'deki insan hakları ve özgürlükler konusundaki uygulamaların Türkiye için önemli olduğu kadar bölgedeki pek çok ülke tarafından da takip edildiğini dile getirdiğini ve muhataplarının da bunu teyit ettiğini anlattı.
Babacan, hafta başında gerçekleşen ABD Enerji Bakanı Sam Bodman ile görüşmesinde, hem Amerika'yı hem Türkiye'yi ilgilendiren enerji konularının ele alındığını, özellikle Orta Doğu ve Orta Asya ülkelerindeki gelişmeleri, Avrupa Birliği'nin enerji ihtiyacı ve Türkiye'nin oynayabileceği rolü değerlendirdiklerini kaydetti. Babacan, yenilenebilir enerji konusundaki çalışmalarını, nükleer enerjiyle ilgili yapmış olduğu açılımları anlattı.
Babacan, ABD Hazine Bakanı Henry Paulson ile görüşmesinde ise, ağırlıklı olarak küresel koşulları, Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformları değerlendirdiklerini kaydetti.
Babacan, Washington'daki Yahudi kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldiğini ayrıca Amerikan-Türk Konseyinin (ATC) düzenlediği bir kahvaltılı toplantıya katıldığını, farklı düşünce ve medya kuruluşlarının temsilcileriyle bir çalışma yemeği yediğini anlattı.
-ABD BAŞKANLIK SEÇİMİ-
Washington'da bulunduğu süre içinde Demokrat Parti içinde başkan adaylığı yarışını yakından takip etme imkanı bulduğunu belirten Babacan, Cumhuriyetçi Partili veya Demokrat Partili hangi yönetim gelirse gelsin, ''Türkiye ile ABD'nin içinde bulunduğu önemli ilişki yapısının değişmeyeceğini'' söyledi.
ABD Kongresindeki Ermeni tasarısına değinen Babacan, siyasetçilerin geleceğe bakması, geçmişin ise tarihçilere bırakılması gerektiğini söyledi. Babacan, Amerikan yönetiminin, Ermeni tasarısının durdurulması için büyük çaba gösterdiğini ve şimdilik bu sürecin durduğunu, ancak yakından takip edilmesinin gerektiğini kaydetti. Babacan, ''Amerikan seçimlerini takip edeceğiz. Yeni yönetimle de ilişkileri en güzel şekilde kurmaya çalışacağız. Zaten adayların danışmanlarıyla pazartesi bir araya geleceğim'' dedi.
Ermenistan sınırının açılması için bir baskı söz konusu olup olmadığı sorusuna ise Babacan, Ermenistan'ı bloke eden bir yaklaşım olmadığına işaret etti ve sınır kapalı olsa da uçuşlara izin verildiğini, üçüncü ülkeler üzerinden Ermenistan ile ticaret hacminin 500 milyon doları aştığını söyledi. Babacan, ''bunca güven artırıcı tedbir almamıza, Ermenistan'a elimizi uzatmamıza rağmen karşılık alamamamız son derece üzücü. Ama yeni bir yönetim var. Bu dönemde umarız ki bu çağrılarımız karşılık bulur'' dedi.
-BİLDERBERG KONFERANSI-
Babacan, hafta sonundaki programına ilişkin bir soru üzerine, ''cuma, cumartesi ve pazar, uluslararası bir konferansa katılmak üzere, Washington yakınlarında bir başka şehirde olacağım'' dedi. Toplantının niteliği ve katılımcılarına ilişkin sorular üzerine Babacan, ''toplantı niteliği gereği, bu konular ilan edilmiyor. Başladıktan sonra katılanlar yayınlanıyor. Geçen sene İstanbul'da ev sahipliğini yaptık. Benim beşinci davet edilişim'' dedi.
Dünyanın çeşitli bölgelerinden iş adamı, siyasetçi ve medya mensuplarının davet edildiği Bilderberg Konferansı geçen yıl İstanbul'da 31 Mayıs-3 Haziran tarihleri arasında yapılmıştı. Bu yılki konferansın da, 5-8 Haziran tarihleri arasında Virginia'da Chantilly kentinde yapılması öngörülüyor.
ajanslar