Düşmanların Kültürel Saldırılarına Karşı Kurani Formül

Düşmanlar kendi aralarında bir tür ortaklık oluşturmak suretiyle birleşmişler. Bu yüzden faaliyetlerini sistematik şekilde yürütebilmektedirler. Kurân’ın ifadesine göre İslam toplumunun fertleri bunu anlayarak kendi aralarında vahdet ve birliği sağlamazlarsa fesatla karşılaşacaklardır.

İslami Mezhepler Arası Takrib Kurumu Genel Sekreteri Ayetullah Muhammed Ali Tashiri, İkna muhabirine yaptığı açıklamada kültürel alandaki saldırıların İslam toplumlarındaki tüm dini ve kültürel oluşumları kuşattığına dikkat çekti ve toplumun itikat, duygu ve ardından davranış boyutları düşmanın kültürel saldırılarındaki hedefleridir dedi.

Ayetullah Tashiri, sözlerine şöyle devam etti: Düşmanlar özel proje ve programlar kalıbında kültürel saldırılarını gerçekleştirmekte, İslam toplumunun çeşitli boyutlarını bu programların kapsamına almakta ve kamuoyu görüşünde İslami kavramların içini boşaltarak şüphe oluşturmaktalar.

İslam hukukuna saldırmak ve toplumda aktif olan şahsiyetlerin faaliyetlerini şaibeli gösterme çalışmalarının da bu kültürel saldırıların önemli bir halkasını oluşturduğunu kaydeden Ayetullah Tashiri, onlar saldırılarının bu bölümünü çok ince bir hesapla ve Müslümanların haklarını ayak altına alarak gerçekleştirmekteler diye konuştu.

Kültürel saldırılar karşısında en büyük sorumluluğun kimlere ait olduğu sorusuna Ayetullah Tashiri şu cevabı verdi: Hakikati idrak etmiş olan herkes bu konuda sorumludur ve üzerine düşeni yerine getirmeli, Allah’ın kelamını insanlara duyurmalı ve siyasi, toplumsal, kültürel vb. alanlardaki doğru bilincini yaşadığı topluma aşılamalıdır. Tashiri, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu konuda ebeveyn, öğretmenler, öğretim üyeleri ve eğitmenler birinci derecede sorumludurlar. İslam peygamberi şöyle buyurmuştur: Hepiniz idarecisiniz ve hepiniz idareniz altındakilerden sorumlusunuz. Dolayısıyla Kurân’ın mesajını insanlara ulaştırma konusunda hepimiz sorumluyuz. Elbette din alimleri, ilim havzasındaki düşünürler ve talebelerin toplumun diğer kesimlerine nazaran sorumlulukları daha fazladır. Onlar İslam’ın çeşitli alanlarda sunduğu çözümleri günün dili ile insanlara anlatmalıdırlar.

Teknolojinin İslam dünyası aleyhine düzenledikleri kültürel saldırılarda düşmanın elini güçlendirdiğine de dikkat çeken Ayetullah Tashiri, düşmanlar kendi aralarında bir tür ortaklık oluşturmak suretiyle birleşmişler. Bu yüzden faaliyetlerini sistematik şekilde yürütebilmektedirler. Kurân’ın ifadesine göre İslam toplumunun fertleri bunu anlayarak kendi aralarında vahdet ve birliği sağlamazlarsa fesatla karşılaşacaklardır. Kurân-ı Kerim‘in bu saldırılar karşısındaki formülü Müslüman toplumların güçlerini birleştirmesi ve tek kelime ile vahdettir, şeklinde konuştu.