1- Emevîler zamanında ayaklanan Hâricilerden Dahhak b. tufays Küfe mescidine baskın yaptı. Onlara göre, Hâricilerden başka Müslümanların kanı helâldi. Ebû Hanîfe'nin karşısına geçip :
Tevbe et, dedi. O da:
Neden tevbe edeyim? dedi.
Neden olacak, Hz. Ali ve Muâviye ihtilâfından hakemleri caiz görmeden tevbe edeceksin!
Beni öldürecek misin, yoksa münazara mı yapacaksın?
Münazara yapalım.
Münazara yaptığımızda birşey hakkında ihtilâf edersek seninle benim aramda hakem, arabulucu kim olacak?
İstediğin birini göster.
Ebû Hanîfe Dahhâk'ın adamlarından birine:
Şuraya otur bakalım, ihtilâf edersek ihtilâf ettiğimiz şey hakkında bizim aramızda hakemlik yapacaksın, dedi. Sonra Dah-hâk'a dönerek:
Aramızda bunun hükmüne razı mısın? diye sordu. O da
Evet deyince :
işte hakemliği sen de caiz gördün, kabul ettin, dedi.
Dahhâk buna diyecek bir şey bulamıyarak sustu.
2- Kûfe'de bir adam varmış. Osman b. Affan Yahudi idi, dermiş. Ulema onu bir türlü ikna edip bu bâtıl sözünden vaz geçi-remezmiş. Ebû Hanîfe ona gelmiş ve :
Sana dünürlüğe geldim, kızını istiyorum, demiş.
Kime?
Asîl ve şerefli bir adam, gayet zengin, Kur'ân-ı Kerîm'i hafız, son derece cömert. Geceleri ibadetle geçiriyor. Allah korkusundan göz yaşı döküyor.
Yeter, aranan meziyetler için bunların bir kısmı bile kâfi.
Yalnız bir kusuru var.
Neymiş o?
Adam Yahudi!
- Fesuphanallah, buldun buldun da benim kızımı bir Yahudiye vermemi mi istiyorsun?
Vermez misin?
Hayır!
Sen bir kızını Yahudiye vermezsin de, Hz. Peygamber Efendimiz iki tane kızını Yahudiye nasıl olur da verir?