Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak "İsrail, sona ermekten çok uzak, gelişmekte olan bir krizin zirvesinde. Bu, ülke tarihindeki en ciddi ve tehlikeli krizdir. Kriz 7 Ekim'de İsrail tarihinin en kötü başarısızlığıyla başladı." dedi.
Barak, Haaretz gazetesinde yayımlanan bir makalesinde mevcut krizi şöyle değerlendirdi: "Asker ve subayların cesaret ve fedakarlıklarına rağmen, ülke yönetimindeki stratejik felç nedeniyle tarihindeki en az başarılı savaş olarak görünen bir savaşla karşı karşıyayız."
Barak makalesinde şu ifadelere yer verdi: "Şu anda Gazze Şeridi'nde savaşı sürdürmek, kuzeyde Hizbullah'a karşı operasyonu genişletmek ve İran ile vekillerini de kapsayacak çok cepheli bir savaşı göze almak gibi korkunç alternatifler arasında zor kararlar vermek durumundayız. Ve tüm bunlar olurken arka planda ırkçı, aşırı milliyetçi, mesihçi ve cahil bir dini diktatörlük kurma hedefiyle yargı darbesi devam ediyor."
Barak şunları söyledi: "Kriz, İsrail'in tarihinin büyük bölümünde izlediği büyüme, güçlenme, aydınlanma ve umut yoluna geri dönmek için içimizdeki güçlü, iyi ve etkili olan her şeyi harekete geçirmemizi gerektiriyor. Bu gerçek bir zafer olacaktır."
"Zamanın bu noktasında daha fazla hatayı kaldıramayız. Bize ne olduğuna ve neden olduğuna doğrudan ve cesurca bakmalı, ardından da bunun yaratacağı muhalefete rağmen bunu hızla düzeltme kararlılığını göstermeliyiz.” diyen Barak, “Bunun için kararlılık, cesaret ve eylem gerekiyor. Muhalefet üyelerinin, iktidar koalisyonunun omurgalı üyelerinin ve ayrıca bizlerin, tüm vatandaşların." diye ekledi.
Eski İsrail başbakanı söz konusu makalede şu uyarılarda bulundu: "Bu gerçek bir acil durumdur! Yaşadığımız felaketin özü, İsrail'in bir felaketin ortasında, görevlerine uygun olmadığı aşikâr olan bir hükümet ve bir başbakan tarafından yönetiliyor olmasıdır. Gazze'de 7 Ekim'de yaşananlardan ve başarısızlıkla sonuçlanan savaşı yönetmekten sorumlu olan kişiler, İsrail'i riskleri çok daha büyük olacak yeni bir döneme taşımaya uygun değiller."
Barak, "Birbiri ardına iki gemi batırmış bir kaptana üçüncü ve son geminin dümeni emanet edilemez." dedi.
Barak, "Eğer bu yas ve başarısızlık hükümeti yerinde kalırsa, aylar hatta haftalar içinde kendimizi İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü'nün öldürülen komutanı Kasım Süleymani'nin hayali olan ‘birleşik cephe’ içinde bulabiliriz" dedi ve ekledi: "Ve tüm bunlar İsrail izole edilmişken ve bize silah ve etkili diplomatik destek sağlayan tek ülke olan ABD ile anlaşmazlık içindeyken gerçekleşecek."
Ehud Barak, "Hem Lahey'deki uluslararası mahkemeler tarafından harekete geçirilme tehdidi altındayız hem de İsrail ile müzakereler olmasa bile bir Filistin devletini tanımak isteyen bir grup ülkeyle karşı karşıyayız. Bu kombinasyon, işleyen bir demokrasi olarak geleceğine yönelik tehlikenin yanı sıra, ülkenin güvenliği ve geleceğine yönelik açık ve mevcut bir tehlike yaratıyor" diye yazdı.
Barak yazısını şöyle sonlandırdı: "Şu anda ihtiyaç duyulan şey, savaşı sona erdirme taahhüdünde bulunma pahasına da olsa rehineleri eve getirecek acil bir anlaşma yapılması; güneydeki durumun kontrol altına alınması; Washington'ın arabuluculuğunda geçici de olsa diplomatik bir anlaşma yoluyla kuzeyin sakinleştirilmesi; güney ve kuzey İsrail'den tahliye edilen insanların evlerine geri dönmesi; cephaneliklerimizin yenilenmesi ve birliklerimizin toparlanmasına izin verilmesi ve ekonominin normal işleyişine geri döndürülmesidir.",
YDH