Pazar günü gerçekleştirdiği Özgürlük ve Adalet Partisi genel merkezi ziyareti boyunca Uluslararası atom enerji kurumu eski başkanı ve muhtemel devlet başkanı adayı Dr. Muhammed Baradey ,partinin sosyal gelişmeleri yakından takip etme ve halkın durumunu göz önünde bulunduran bir siyaset izleme çabasını takdir etti.
Pazar günü gerçekleştirdiği Özgürlük ve Adalet Partisi genel merkezi ziyareti boyunca Uluslararası atom enerji kurumu eski başkanı ve muhtemel devlet başkanı adayı Dr. Muhammed Baradey, partinin sosyal gelişmeleri yakından takip etme ve halkın durumunu göz önünde bulunduran bir siyaset izleme çabasını takdir etti. Partinin Mısır'ın iyiliği için esnek ilkelerle hareket ederek, demokratik pratikler üzerinden akılcı kararlarla Demokratik Birlik Partisi ile işbirliğine gitmesinden övgüyle söz etti.
Parti genel sekreteri, Dr. Muhammed Saad Katatni: "Bu ziyaret, Özgürlük ve Adalet Partisi çatısının Dr. El-Baradey ile var olan dostane ilişkisinin devam ettiğinin göstergesidir," dedi.
Baradey, parti yetkilileriyle devrim sonrası süreci ve Mısır'da, aynı hedef uğrunda aynı gemiye binmiş yolcular gibi hareket eden, halkın durumunu değerlendirdi. İhvan-ı Müslimin'in iktidara gelmek gibi bir niyetinin olmadığını düşündüğünü belirten Baradey, İhvan'ın Mısır'da göz ardı edilemez bir öneme haiz olduğunun da altını çizdi ve bütün grupların Mısır'ın yenilenme ve ayağa kalkma sürecinde beraber çalışmaları gerektiğini vurguladı.
Baradey ayrıca, Özgürlük ve Adalet Partisi'nin siyasi arenadaki rolüne dikkat çekerek, Mısır'ın demokratikleşmesinde ve ülkenin bütün siyasi düzeninin uyum içerisinde yürümesinde ÖAP'nin çok kritik bir role sahip olduğunu belirtti.
Dahası, ÖAP genel başkan yardımcısı Dr. Essam Erian; demokrasiye en yakın zamanda geçilmesinin zorunlu olduğunu söyledi. "Siyasi partiler ve bunların farklılıkları problem teşkil etseler bile, halkımızın ihtiyacına cevap verecek olan demokratik düzene geçişte dengelerin sağlanması adına, bu farklılıklar çözümün bir parçası olacaktır." Ayrıca "Sarsılmaz bir demokrasinin oluşması için, beraberliğin, tahammülün ve fikir birliğinin tesis edilmesi zorunludur" diye ekledi.
Anayasa taslağı hakkında konuşulurken, Erian, ÖAP ve Demokratik Birlik Partisi'nin dönemde bütün Mısırlıları temsil eden bir meclisin kurulmasının önemli olduğu konusunda ortak düşünceye sahip olduğunu belirtti.
İhvan-ı Müsilimin'in Suriye Olayları Hakkındaki Görüşü
Suriye, bölgenin özgürleşmesi yolunda Filistinlilerin haklarını göz önünde bulundurmasıyla, silahlı direnişe destek vermesiyle, Filistinli farklı görüşteki grupların liderlerini kucaklamasıyla ve Siyonist- Amerikan Büyük Orta Doğu projesine karşı durup Filistin ve Lübnan halkının kanuni haklarına sahip çıkmasıyla direnişin yanında yer aldığını kanıtlamıştır. İhvan, bu tutumu takdir etmektedir.
İnsanlığın onuru ve sosyal adaletin tesisi için 1990'lı yıllarda Doğu Avrupa'da kuvvetle esen özgürlük rüzgârları, on yıllardır kendi halkını bastırmış olan tiranlara karşı insanların ayaklanmasına sebep oldu. Ve böylece halklar onurlarını geri kazanarak toplumun yeniden üretken bir parçası oldular.
Arapların da yozlaşmış ve tiranlaşmış rejimlere karşı isyan edecekleri ve Tunus ile Mısır'da olduğu gibi bütün tağutları birer birer alaşağı edecekleri günü uzun zamandır beklemekteydik. Libya ve Yemen rejimleri kaçınılmaz değişimin gerçekleşmemesi için halen direnmelerine, masum ve silahsız protestoculara karşı katliam suçu işlemelerine rağmen zafer devrimcilerin olacaktır. Mısır'da ve Arap dünyasında olup bitenler, özgürlük ve demokrasi alanında bir çağın kapandığının ve yeni bir çağın açıldığının temel göstergesidir.
Başarılı ve sağlam bir demokrasi, halkın taleplerini dikkate aldığı kadar güç ve geçerlilik kazanır. Adil düzenin ve eşitliğin devam etmesine önem veren, halkın haklarına saygı duyan ve isteklerine kulak veren, demokrasinin temel ilkelerine bağlı olan; insan haklarının korunmasında, yargının bağımsızlığı ve vatandaşların denkliği konusunda, güçlerin ayrılığı noktasında, siyasi çoğulculuk ve yolsuzlukla mücadele hususunda çaba harcayan bir ülke, halkın güvenini kazanmış olacak ve yabancı güçlerin kendilerine müdahale edeceği korkusundan da sıyrılmış olacaktır.
İhvan, Suriye'nin bölgenin özgürleşmesi yolunda Filistinlilerin haklarını göz önünde bulundurmasını, silahlı direnişe destek vermesini, Filistinli farklı görüşteki grupların liderlerini kucaklamasını ve Siyonist- Amerikan Büyük Orta Doğu projesine karşı durup Filistin ve Lübnan halkının kanuni haklarına sahip çıkmasını; böylelikle direnişin yanında yer almasını takdirle karşılamaktadır. İhvan-ı Müslimin, Suriye halkının, kendi ülkelerinde İslam'ın ve uluslar arası anlaşmaların onayladığı bir hukuk sisteminin öngördüğü güçlü ve modern bir devlette özgür ve izzetli bir şekilde güvende yaşama hakkını desteklemektedir. Ayrıca silahsız ve masum sivillere karşı uygulanan terörü tamamen kınamakta ve Suriyelilerin dökülen bir damla kanının bile hesabının verilemeyeceğine inanmaktayız.
İhvan, Suriye'nin birliği konusunda taşıdığı büyük endişeden ötürü; ulusal barışı sağlama adına, Suriye hükümetine bir dizi çağrıda bulunmuş; "Halkın taleplerine, onların özgürlük, izzet ve adalet naralarına kulak verilmesi, devlet eliyle yapılan siyasi zulme son verilmesi, halka zulmeden ve camilere saldıran askerlere yargı yolunu açılması, ayrıca özgürlüğü sınırlayıcı her türlü yasanın yürürlükten kaldırılması gerektiğini" söylemiştir.
İhvan, Suriye gibi- Amerika'ya boyun eğmeyen- bir ülkenin BM şartının 7.Bölümü'nün yetkisi altına sürüklenmemesi için çaba harcanması gerektiği noktasında uyarıyor. Özellikle iç kargaşa ve akan kan arttığı takdirde, sivilleri koruma bahanesiyle, Suriye ordusuna savaş açılacağını ve bunun da Siyonistlerin ekmeğine yağ süreceğini belirtir.
Pazar günü gerçekleştirdiği Özgürlük ve Adalet Partisi genel merkezi ziyareti boyunca Uluslararası atom enerji kurumu eski başkanı ve muhtemel devlet başkanı adayı Dr. Muhammed Baradey, partinin sosyal gelişmeleri yakından takip etme ve halkın durumunu göz önünde bulunduran bir siyaset izleme çabasını takdir etti. Partinin Mısır'ın iyiliği için esnek ilkelerle hareket ederek, demokratik pratikler üzerinden akılcı kararlarla Demokratik Birlik Partisi ile işbirliğine gitmesinden övgüyle söz etti.
Parti genel sekreteri, Dr. Muhammed Saad Katatni: "Bu ziyaret, Özgürlük ve Adalet Partisi çatısının Dr. El-Baradey ile var olan dostane ilişkisinin devam ettiğinin göstergesidir," dedi.
Baradey, parti yetkilileriyle devrim sonrası süreci ve Mısır'da, aynı hedef uğrunda aynı gemiye binmiş yolcular gibi hareket eden, halkın durumunu değerlendirdi. İhvan-ı Müslimin'in iktidara gelmek gibi bir niyetinin olmadığını düşündüğünü belirten Baradey, İhvan'ın Mısır'da göz ardı edilemez bir öneme haiz olduğunun da altını çizdi ve bütün grupların Mısır'ın yenilenme ve ayağa kalkma sürecinde beraber çalışmaları gerektiğini vurguladı.
Baradey ayrıca, Özgürlük ve Adalet Partisi'nin siyasi arenadaki rolüne dikkat çekerek, Mısır'ın demokratikleşmesinde ve ülkenin bütün siyasi düzeninin uyum içerisinde yürümesinde ÖAP'nin çok kritik bir role sahip olduğunu belirtti.
Dahası, ÖAP genel başkan yardımcısı Dr. Essam Erian; demokrasiye en yakın zamanda geçilmesinin zorunlu olduğunu söyledi. "Siyasi partiler ve bunların farklılıkları problem teşkil etseler bile, halkımızın ihtiyacına cevap verecek olan demokratik düzene geçişte dengelerin sağlanması adına, bu farklılıklar çözümün bir parçası olacaktır." Ayrıca "Sarsılmaz bir demokrasinin oluşması için, beraberliğin, tahammülün ve fikir birliğinin tesis edilmesi zorunludur" diye ekledi.
Anayasa taslağı hakkında konuşulurken, Erian, ÖAP ve Demokratik Birlik Partisi'nin dönemde bütün Mısırlıları temsil eden bir meclisin kurulmasının önemli olduğu konusunda ortak düşünceye sahip olduğunu belirtti.
İhvan-ı Müsilimin'in Suriye Olayları Hakkındaki Görüşü
Suriye, bölgenin özgürleşmesi yolunda Filistinlilerin haklarını göz önünde bulundurmasıyla, silahlı direnişe destek vermesiyle, Filistinli farklı görüşteki grupların liderlerini kucaklamasıyla ve Siyonist- Amerikan Büyük Orta Doğu projesine karşı durup Filistin ve Lübnan halkının kanuni haklarına sahip çıkmasıyla direnişin yanında yer aldığını kanıtlamıştır. İhvan, bu tutumu takdir etmektedir.
İnsanlığın onuru ve sosyal adaletin tesisi için 1990'lı yıllarda Doğu Avrupa'da kuvvetle esen özgürlük rüzgârları, on yıllardır kendi halkını bastırmış olan tiranlara karşı insanların ayaklanmasına sebep oldu. Ve böylece halklar onurlarını geri kazanarak toplumun yeniden üretken bir parçası oldular.
Arapların da yozlaşmış ve tiranlaşmış rejimlere karşı isyan edecekleri ve Tunus ile Mısır'da olduğu gibi bütün tağutları birer birer alaşağı edecekleri günü uzun zamandır beklemekteydik. Libya ve Yemen rejimleri kaçınılmaz değişimin gerçekleşmemesi için halen direnmelerine, masum ve silahsız protestoculara karşı katliam suçu işlemelerine rağmen zafer devrimcilerin olacaktır. Mısır'da ve Arap dünyasında olup bitenler, özgürlük ve demokrasi alanında bir çağın kapandığının ve yeni bir çağın açıldığının temel göstergesidir.
Başarılı ve sağlam bir demokrasi, halkın taleplerini dikkate aldığı kadar güç ve geçerlilik kazanır. Adil düzenin ve eşitliğin devam etmesine önem veren, halkın haklarına saygı duyan ve isteklerine kulak veren, demokrasinin temel ilkelerine bağlı olan; insan haklarının korunmasında, yargının bağımsızlığı ve vatandaşların denkliği konusunda, güçlerin ayrılığı noktasında, siyasi çoğulculuk ve yolsuzlukla mücadele hususunda çaba harcayan bir ülke, halkın güvenini kazanmış olacak ve yabancı güçlerin kendilerine müdahale edeceği korkusundan da sıyrılmış olacaktır.
İhvan, Suriye'nin bölgenin özgürleşmesi yolunda Filistinlilerin haklarını göz önünde bulundurmasını, silahlı direnişe destek vermesini, Filistinli farklı görüşteki grupların liderlerini kucaklamasını ve Siyonist- Amerikan Büyük Orta Doğu projesine karşı durup Filistin ve Lübnan halkının kanuni haklarına sahip çıkmasını; böylelikle direnişin yanında yer almasını takdirle karşılamaktadır. İhvan-ı Müslimin, Suriye halkının, kendi ülkelerinde İslam'ın ve uluslar arası anlaşmaların onayladığı bir hukuk sisteminin öngördüğü güçlü ve modern bir devlette özgür ve izzetli bir şekilde güvende yaşama hakkını desteklemektedir. Ayrıca silahsız ve masum sivillere karşı uygulanan terörü tamamen kınamakta ve Suriyelilerin dökülen bir damla kanının bile hesabının verilemeyeceğine inanmaktayız.
İhvan, Suriye'nin birliği konusunda taşıdığı büyük endişeden ötürü; ulusal barışı sağlama adına, Suriye hükümetine bir dizi çağrıda bulunmuş; "Halkın taleplerine, onların özgürlük, izzet ve adalet naralarına kulak verilmesi, devlet eliyle yapılan siyasi zulme son verilmesi, halka zulmeden ve camilere saldıran askerlere yargı yolunu açılması, ayrıca özgürlüğü sınırlayıcı her türlü yasanın yürürlükten kaldırılması gerektiğini" söylemiştir.
İhvan, Suriye gibi- Amerika'ya boyun eğmeyen- bir ülkenin BM şartının 7.Bölümü'nün yetkisi altına sürüklenmemesi için çaba harcanması gerektiği noktasında uyarıyor. Özellikle iç kargaşa ve akan kan arttığı takdirde, sivilleri koruma bahanesiyle, Suriye ordusuna savaş açılacağını ve bunun da Siyonistlerin ekmeğine yağ süreceğini belirtir.