Yemen Ensarullah Hareketi Lideri Seyyid Abdulmelik Bedreddin el-Husi bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin Yemen'in denizdeki askeri operasyonlarını durdurma çabalarında büyük zorluklarla karşılaştığını ve operasyonlarla yüzleşmenin kolay bir iş olmadığını söyledi.
Abdulmelik el-Husi haftalık konuşmasında, Yemen cephesinin bu hafta, gerilimi tırmandırmanın dördüncü aşaması kapsamında 12 operasyon gerçekleştirdiğini açıkladı. Geçen haftaki operasyonlarda 20 balistik ve seyir füzesi, bir insansız hava aracı ve deniz harekât sahasında bir bot kullanıldığını kaydetti.
Hedefleri değerlendiren el-Husi, altı geminin hedef alındığını ve destek operasyonlarının başlangıcından bu yana saldırıya uğrayan toplam gemi sayısının 162'ye ulaştığını belirtti.
El-Husi, "Amerikalılar saldırılarımızın gücünün farkına vardılar ve tüm deniz filolarını geri çekilmeye zorladığımızı kabul ettiler. Bu, onlar için değerli bir ders oldu" dedi.
"Amerikalılar bu tehdit ve tehlike düzeyiyle mücadele ve yüzleşme kabiliyetlerini, taktiklerini ve yöntemlerini yeniden değerlendiriyor" diyen el-Husi ayrıca, ABD donanmasına ait savaş gemilerinin Kızıldeniz'de karşılaştığı zorlukların da altını çizerek şunları söyledi: "Kızıldeniz'deki Amerikan savaş gemileri füzeler ve insansız hava araçları tarafından takip ediliyor. Bu yüzden de en yüksek hızla kaçıyorlar."
Abdulmelik el-Husi Yemen güçlerinin kuvvetini ve ilerlemesini vurgulayarak şöyle devam etti: "Ordumuz ve halkımız kararlılığını koruyor. Kabiliyetlerimizin gelişimi düşman teknolojilerini aşmaya ve onlara karşı koymaya devam ediyor. Son saldırıların yoğunluğunu ve hassasiyetini gören düşmanlar füzelerimizin, insansız hava araçlarımızın ve deniz botlarımızın geldiği seviyeyi kabul etmek zorunda kaldılar."
İsraillilere hizmet eden sessizlik
El-Husi, Arap ve İslam ülkelerindeki ciddi olaylarla ilgilenilmemesinin her iki toplumu da etkileyen bir sorun olduğunu söyledi.
Abdulmelik el-Husi, "Düşmanların Araplar ve Müslümanlarda kendi lehlerine gördükleri fakat bizim için en tehlikeli zayıf noktalardan biri, ciddi olaylara karşı gösterdikleri tepki ve ilginin zayıflığıdır" dedi.
Gazze'ye yönelik uzun süreli saldırıya karşı ilginin azalmasından duyduğu endişeyi dile getiren el-Husi, birçok insanın olayları takip etme ve bunlara tepki verme konusundaki ilgisini zamanla kaybettiğine dikkat çekti. Bu bağlamda, "Filistin'de yaşananlar duymaya alışılabilecek ve kayıtsız kalınabilecek sıradan haberler değildir. Mazlum ve Müslüman bir halka karşı işlenen bir soykırım suçu, eşi benzeri olmayan korkunç ve canice bir katliamdır." dedi.
İsrail işgal güçlerinin işlediği vahşeti hatırlatan el-Husi, İsrail askerlerinin Şucaiye mahallesinde akrabalarının gözü önünde yaşlı bir kadını tanklarla ezerek öldürdüğü insanlık dışı bir olayı örnek gösterdi.
Abdulmelik el-Husi, "Düşman İsrail işlediği korkunç suçlarla övünüyor ve ne yazık ki bu suçlar Arap rejimleri tarafından tamamen görmezden geliniyor" dedi.
Arap rejimleri işgale hizmet ediyor
Seyyid el-Husi, Arap rejimlerini Filistin, Lübnan ve Yemen'deki direniş hareketlerine karşı tutumları nedeniyle eleştirdi.
Abdulmelik el-Husi ayrıca, bu rejimlerin, İsrail işgalinin suç eylemlerini görmezden gelirken direnişi terörist olarak etiketlemelerini de sert bir şekilde kınadı.
el-Husi, "Arap rejimleri Filistin, Lübnan ve Yemen'deki savaşçıları hâlâ terörist olarak sınıflandırırken, Filistin'deki düşmanın suç teşkil eden terörizmi Arap rejimlerinin sınıflandırmalarına veya konumlandırmalarına girmiyor" dedi.
Arap Birliği'nin kısa bir süre önce Hizbullah'ı “terör örgütü” olarak yenide sınıflandırdığına dikkat çekti. "Resmi Arap rejimlerinin en azından Filistin'deki savaşçılara yönelik saldırgan sınıflandırmalarını iptal etmeleri beklenirdi" dedi.
Arap medyasının İsrail işgalini tanımlama biçimini kınayan el-Husi, "Arap rejimleri medyalarında düşman varlığa saygı duyuyor ve Siyonist düşmanları gücendirmemek için ifadeleri dikkatle seçiyor" dedi.
Gazze'deki Durum
Gazze'deki vahim duruma da değinen el-Husi, İsrail rejiminin uyguladığı ağır açlık uygulamalarının altını çizdi. "Bu en ağır adaletsizlik türlerinden ve en büyük insan hakları ihlallerinden biridir" dedi.
Düşmanın Refah sınır kapısını işgal etmesinden bu yana asgari yardım girişinin bile durduğunu açıklayan el-Husi, "Açlıkla ilgili trajedi çok büyük. Düşman 300 bin çocuğun ve büyük acılar çeken yaklaşık 700 bin Filistinlinin hayatını tehdit ediyor" dedi.
Abdulmelik el-Husi Batı Şeria'daki durumla ilgili olarak da İsrail rejimini Filistinlilere yönelik kısıtlamaları sıkılaştırarak ve önceki anlaşmaları göz ardı ederek yeni bir gerçeklik dayatmaya çalışmakla suçladı.
El-Husi, "İşgalcilerin Batı Şeria'da beş yeni yerleşimi onaylaması, yeni bir gerçeklik dayatma girişimi ve önceki anlaşmaları hiçe saymaktır" dedi.
ABD'nin İsrail'e verdiği desteğin kınanması
ABD'nin İsrail işgaline devam eden desteğini ve işbirliğini şiddetle eleştiren el-Husi, "Amerikalılar düşman varlığı desteklemeye ve onunla işbirliği yapmaya devam ediyor" dedi.
Abdulmelik el-Husi, "Amerika'daki başkan adayları seçim kampanyalarında kimin Siyonizm'e daha sadık ve düşmanı daha çok desteklediği konusunda yarışıyor" dedi.
ABD'nin çatışmadaki rolünü daha da vurgulayan el-Husi, "Biden'ın açıklamasının da gösterdiği gibi, Amerika düşmanın suç, işgal ve saldırganlığının başlıca ortağı ve destekçisidir" dedi.
Abdulmelik el-Husi, ABD Başkanı Biden'ın bir açıklamasına atıfta bulunarak, "Biden'ın ‘İsrail'i kurtardıkları' iddiası, düşmanı sarsan Aksa Tufanı Operasyonu'nun etkisini ve boyutunu gösteriyor" dedi.
Ayrıca, Aksa Tufanı Operasyonu’nun önemli yansımalarına değinerek, İsrailliler arasında yarattığı kaos ve yaygın korkuya dikkat çeken el-Husi, " Aksa Tufanı Operasyonu'nun ardından Siyonistlerde yaşanan kapsamlı kafa karışıklığı ve panik sonucunda Amerikalılar liderliği ele geçirdi ve savaşı tamamen yönetiyor gibi göründü" dedi.
Direniş operasyonları etkili
Filistinli savaşçıların direncinden de bahseden el-Husi, "Gazze'deki direniş savaşçıları tüm cephelerde düşman güçlerine karşı tam bir etkinlik, etki ve kararlılıkla karşı koymaya devam ediyor" dedi.
Abdulmelik el-Husi ayrıca, bu hafta yaşanan önemli bir gelişmeye de dikkat çekerek, direnişin, devam eden savaş sürecinde askeri üretimin devam ettiğini gösteren bir video yayımladığını belirtti.
El-Husi, "Üretimin devam etmesi, direnişin dayanma ve savaş koşullarına uyum sağlama yeteneğinin önemli bir kanıtıdır" diye ekledi.
Direnişin taktiklerinin çeşitliliğini ve yaratıcılığını öven Abdulmelik el-Husi sözlerini şöyle tamamladı: "Direnişin yöntemlerinin çeşitliliği ve düşman askerlerine zarar vermedeki ustalıkları onların etkinliğini, uyumunu ve kararlılığını gösteriyor."
YDH