Yemen Ensarullah hareketinin lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi bugün perşembe günü bazı Arap ülkelerinin İsrail işgaliyle birlikte Amerikan gözetimi altında tatbikatlara katılma niyetinde olduklarını doğruladı ve bu ülkelere İsrail'in siperi olmamaları çağrısında bulundu.
El-Husi şu soruyu sordu: "Neden ders almıyorlar ve Yemen halkımızın konumu da dahil olmak üzere destek cephelerinin onurlu konumundan yararlanmıyorlar?"
Arap ülkelerinin Gazze savaşı ışığında pozisyonlarıyla ilgili olarak, “Bazı insanların Amerika, Avrupa ve Avustralya'da insani bir nedenden hareket etmesi utanç verici, bazı Arap ülkeleri buna izin vermiyor.”
Sayın El-Husi, Gazze Şeridi'ndeki soykırım savaşına atıfta bulunarak, Araplar ile İslam dünyasının merkezi arasında yüzyılın suçunun yaşandığını, dönemin karanlığının 251 gün boyunca sürdüğünü vurguladı.
"Gazze'deki donanma iskelesi bir Amerikan üssüdür."
Gazze'ye yönelik saldırıdaki son gelişmelere ilişkin ise, Amerikan kuvvetlerinin Gazze kıyısında kurduğu deniz iskelesinin Nuseyrat'a yönelik saldırıda kullanıldığını, buraya kara saldırısı yapan işgal güçlerinin bu iskeleden saldırdığını söyledi.
Sayın El-Husi, Nuseyrat'a yönelik bu saldırıda deniz iskelesinin kullanılmasının, buranın bir Amerikan üssü olduğu gerçeğini ortaya koyduğunu doğruladı.
İşgalin 8 ay sonra 4 tutukluyu kurtarmasının başarılı olmadığını, bunun da tutukluları kurtarmanın uzun yıllar alacağı anlamına geldiğini söyledi.
Sayın Al-Husi, Gazze'de gerçekleşen en önemli şeylerden birinin Filistinli gruplar arasındaki işbirliği, koordinasyon ve birlik düzeyi olduğuna dikkat çekti.
“Lübnan Cephesi gelişmiş, etkili ve en etkili olanıdır.”
Ensarullah hareketinin lideri, Hizbullah cephesinin gelişmiş ve etkili olduğunu, destek cepheleri arasında en etkili cephe olduğunu vurgulayarak, işgale karşı büyük tırmanışını sürdürdüğünü belirtti.
Sayın El-Husi, İsrail işgalinin Hizbullah cephesi konusunda kafasının karışık olduğunu doğrulayarak, Lübnan'la çatışmanın büyümesi halinde İsrail çevrelerinin bir felaket beklediğini ifade etti.
"Yemen cephesinde dördüncü aşama çerçevesinde tırmanış devam ediyor."
Seyyid El-Husi, sadece bu hafta Vaat Edilen Fetih Savaşı ve Kutsal Cihad'daki destek operasyonlarının istatistiklerinin 11 operasyona ulaştığı Sağ Cephe ile ilgili son verilerden bahsetti ve bunların 31 balistik füzeyle ve kanatlı füzeler, bir insansız hava aracı ve bir askeri bot. gerçekleştirildiğini kaydetti.
Hedeflenen gemilerin sayısının, şimdiye kadar İsrail işgaline, ABD ve İngiltere'ye bağlı 145 geminin, “yükselişin devam eden dördüncü aşama çerçevesinde geldiğini açıkladığını, etkili olduğunu açıkladı. ve daha güçlü bir şeye dönüştürülüyor.”
El-Husi, daha fazla etkinlik elde etmek için teknik ve taktik düzeyde geliştirme yolunda dağıtılan birçok yoğun faaliyeti ortaya çıkardı ve geliştirme yolunda, özellikle müdahale ve karıştırma konusunda düşmanların yeteneklerini aşmak ve operasyonlarda ivme sağlamak için, şöyle dedi: aynı zamanda bilgi düzeyinde de geliştirme aşamasındadır.
Yemen operasyonları ışığında, ABD'nin popüler ve resmi pozisyonu nedeniyle ülkeye baskı yapmaya çalıştığını ve baskının insani dosyayı içerdiğine dikkat çektiğini vurguladı.
El Husi, Yemen'in pozisyonunun Amerikalıları İsrail'in denizdeki hareketini koruyamama noktasına getirdiğini ekledi.
Sana'daki güvenlik servisleri tarafından ortaya çıkarılan casus ağıyla ilgili olarak Seyyid El-Husi, ABD'nin büyük bir darbe aldığını doğrulayarak, Washington'un düşmanca politikalarını aktarmaya ve ekonomi, eğitim, güvenlik ve hizmet alanlarını etkilemeye çalıştığını kaydetti.
Bu bağlamda Sayın El-Husi, “Herhangi bir Arap ve İslam ülkesindeki herhangi bir Amerikan casusluk faaliyeti, İsrail işgalini içermektedir” dedi.
"Halkımızı boğma ve aç bırakma denklemini kabul etmeyeceğiz."
Ensarullah hareketinin lideri konuşmasında Suudi rejimine seslenerek, onun Yemen'e müdahalesi konusunda uyarıda bulunarak, "Halkımızı boğma ve aç bırakma ile başkalarının onlara zarar verme eğiliminde olduğu denklemini kabul etmeyeceğiz" dedi. Cesaret Amerikalıya karşı bile açıkça görülüyor.
Sayın Al-Husi, "herhangi bir Arap ülkesine karşı düşmanca niyetimiz olmadığını" açıkladı ve herhangi birinin kendisini bu işe bulaştırmasına ve "İsrail"in hizmeti için çıkarlarını riske atmasına karşı uyarıda bulundu.