“El öpecek olan devlettir”

Merve Kavakçı

Diyor, Başbakan Davutoğlu ve devam ediyor: “Kimse devletin önünde diz çökmeyecek. Kimse devleti temsil eden kişilerin ellerini öpmeyecek. Çünkü bundan sonra amir olan millettir, memur olan devlettir. El öpecek olan devlettir.” Bu, son derece reformist yaklaşımı alkışlamamız gerekiyor. İşte Çağdaş Türkiye! demek geliyor içimden….malum bazıları gibi değil de, kendimiz olarak ama.

Bu ifadelerin teorik arkaplanına bakalım: İnsanlar bir araya gelir, uzun asırlar, içinde millet’leşirler. Millet, toprağını bulur, yerleşir. Bundan sonraki olması gereken adım, devletin kurulması ve milletden millet-devlete veya şimdilerde genelde kullanıldığı gibi ulus-devlete geçiş yapmaktır. Ulus-devlet, halk arasındaki ifadesiyle ülke yönetilmeye muhtaçtır. Zira insanlar arası ilişkilerin bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir ve bu anlamda işleri üstlenecek aparatların da hazırlanması gerekir. Buradan çıkar devlet bilinci. Bir makinadır devlet. Siyaset Bilimi tarihinde biz insanların toprak ve mal sahibi olmakla ilk güç ve iktidar ilişkilerinin geliştiğini ve çatışmaların başladığını öğretiriz. Bizim öğretimizde ise iktidar kavgasının ilk örneği Habil ile Kabil arasında yaşananlardır…

Başlangıcı ne zaman olursa olsun, sonuç itibariyle güç kavgaları, düzeni sağlaması gereken bir araca ihtiyacın ortaya çıkması ile devlet oluşumunun yolunu açmıştır. Devlet, onu ortaya koyan, onu üreten halka, yani vatandaşa hizmet için vatandaş tarafından inşa edilmiştir. Kendi kendine yoktan var olmaz devlet. Birileri bir araya gelir, savaşlar yapar, barışlar imzalar, sonunda devlet makinası hayata geçirilir. Ne için? Onu ortaya koyan milletin işlerini düzenlemek, kimsenin istismar etmesine fırsat vermemek, güçsüzün, fakirin, zayıfın yanında olmak, onun hakkını korumak için.

Bizim üzerimizden hikayeyi sürdürürsek, bir devlet var ki nev’i şahsına münhasır diyeceğim sanki bir insandan bahsediyoruz zannedeceğiz ama aslında çok da yanlış bir tesbih olmaz bu çünkü bizde devlet adeta vücuda gelmiş canlı bir varlıktır. Yani öyle olagelmiştir. Maalesef. Öyle obezdirki bizim devlet, ağırlığı insancıkların üzerine çökmüştür. Şımarıktır, bencildir de. Hep ben der. Mesela insan gibi manevi şahsiyeti vardır. Devlete karşı iki çift laf etsen kodeste bulur insancık kendini.

Şimdi Başbakan Davutoğlu bir miladı gerçekleştiriyor. AK Parti hükümeti epeydir bunun alt yapısını hazırlıyor, devlet odaklı sistemden insan odaklı sisteme geçişin alanını genişletiyordu. Sonunda biz de hizmet için var olan bir devlete kavuşuyoruz. Teşekkürler, emeği geçen herkese!

yeniakit