Bu hanımefendinin adını tüm Türkiye duydu..
Daha önce de ayağına kurşun sıkmıştı bir iş adamı. Olay daha sonra anlaşıldı. İşadamının avukatlı vekaletnamesini kullanarak banka hesabındaki parasını kendi hesabına aktarmıştı. İş adamı da Elif hanımın ayağına kuşun sıkmıştı. O da bunu Cumhuriyete saldırı demiş, iktidarı suçlamış ve “Elif gibi dimdik ayaktayım” demişti.
CHP bu hanımı grup başkanlık divanına üye göstermiş. Gözü kara, cesur, ağzı laf yapıyor.. Tam da aradıkları gibi, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.
Bu hanım son olarak da Guinness rekorlar kitabına girecek bir iş yaptı.. Kendisine yüzyılın iletişim ödülü vermek gerek..
2016 rekoru 1,5 milyon TL’ye yakın. 2017’nin ilk ayında kendi rekorunu yeniledi ve bir ayda, 2016’ın % 50’sine ulaştı..
Elif Doğan’ı izleyen ilk 5 milletvekili de CHP’li. Ne de olsa “Kesebir”, “Devletin malı deniz, yemeyen domuz!” Rezidans solcusu bunlar..
Kılıçdaroğlu da çıkıp iktidarı suçluyor.. Kılıçdaroğlu’nun ayağına taş değse sorumlusu belli..
Bu mızrak çuvala sığmaz. Eveleyip-gevelemeye gerek yok. Durum ortada, zırva te’vil götürmez..
Şimdi Ulaştırma Bakanına sormak gerek, bu hanım bu konuşmayı nereye, kimle, nasıl yapmış.. 100 liralık sınırsız hat varken, bu hanım bu konuşmayı nasıl yaptı.
Hani derler ya, İngiltere’de hakimlere çek karnesine rakam yazılmazmış.. Kendi o ayki maaşını sorup öğreniyor, sonra o da çekine yazıp maaşını çekiyor.. Bu hakimlere duyulan güvenin bir göstergesi.. Kılıçdaroğlu’nun kafası buna basmaz..
Bir sınır konmamışsa, bunun makul, mantıklı bir çerçevesi vardır.. Bir milletvekilinin bu hakkı suiistimal etmemesi beklenir.. Bu; hani, avukatların cezaevine ya da mahkemeye girerken üstlerinin aranmaması gibi bir şey.
Hiçbir hak, kamu yararının aksine, iyi niyet kurallarının dışında yorumlanamaz ve kullanılamaz.. Devletin, anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyet temelinde, uluslararası sözleşmelerde hukuk ahlakı ve felsefesinin temelinde bu gerçek yatar..
Bir hukukçu olarak bunu en iyi bilmesi gereken de kendisi.. Hiçbir yetki, imtiyaz, statü, maksat dışı olarak kullanılamaz. Hakkaniyet, hakkın veriliş gayesi ile uygulama arasında bir uygunluk olması gerekir.. Aksi halde hakkın suiistimali sözkonusu olacaktır..
Hani hep Almanya’yı örnek veriyorlar ya. Almanya’da bir Türk milletvekilinin istifasına sebep olan bir olay vardı. Türk asıllı milletvekili, partisinin aldığı biletin promosyon puanını kendi özel işi için kullanmıştı da, istifa etmek zorunda bırakıldı..
Türkmen, bu telefon konuşmasını kimle, ne için ve nasıl yaptığını açıklaması gerekir.. Hukuka uygun olmayan tasarruf sonucu doğan zararın kamuya iadesi gerekir.. Bu durum yüz kızartıcı bir suçtur.. Kamu kaynaklarının suiistimali sözkonusudur..
Hiçbir yasa ya da imtiyaz, kamu yararına aykırı yorumlanamaz.. Hiç kimse mutlak anlamda dokunulmaz ya da layüs’el değildir.. Dokunulmazlık yasama yetkisi ile sınırlıdır.. Ortada yüz kızartıcı adi bir suç vardır..
Artık hakimlerin yanlış kararlarından dolayı ödenen tazminatlar ile ilgili olarak kendilerine rücu edilebilmektedir..
Burada bu rakamdan daha vahim olabilecek başka bir durum daha vardır.. Bu faturada gözüken haberleşme yoksa Elif hanımın hesabından illegal bir başka örgütün haberleşmesi için mi kullanıldı? Hem güvenli bir hat olması, hem de haberleşme giderlerinin devlete ödetilmesi birileri için cazip olabilir. Hatta hanımefendinin telefonu klonlanmış da olabilir. Bütün bunların araştırılması, soruşturulması gereken bir şüphedir.
Bazı şeylerin şüyuu vukuundan beterdir.. Bu konunun soruşturularak gerçeğin ortaya çıkartılması gerekir.. Bu işin üzeri örtülemez. Geçiştirilemez.. O hanım da orada oturamaz. Partisi de o hanımı savunamaz. Bu, suça iştirak anlamına gelir..
Hani bize hep Avrupa’yı örnek gösteriyorlar ya, buyurun size dünyadan örnekler. Başkasına akıl vermek kolay. Almanya’da yaşanan olay Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir’in resmi görevindeki uçuşlarından biriken mil puanlarını özel uçuşu için kullanması milletvekilliğinden istifasına sebep olmuştu. İngiliz Ulaştırma Bakanı Simon Burns, makam arabasının yıllık maliyetinin 230.000 lira olduğu iddiası ile kınanmış, özür dilemek zorunda kalmış ve görevine metro ile gidip gelmeye başlamıştı. İngiliz Enerji Bakanı Chris Huhne; trafik cezasını, trafik puanı düşmesin diye eşinin üzerine yazdırınca istifa etmesi yetmedi 8 ay da mahkûmiyet cezası aldı. İsveç Maliye Bakanı Mona Sahlin, çikolata almak için devlet kasasından 60 lira kullandı, sonuç: İstifa.. Japon Ekonomi, Ticaret Ve Sanayi Bakanı Yoko Obochi, seçim kampanyası için toplanan paradan makyaj malzemesi ve tiyatro bileti almış. Sonuç: İstifa..
Dünyayı soyup soğana çevirirler bir şey yok, ama işin ucu kendilerine dokununca böyle.. Ya da iş kamuya malolunca işler değişiyor. Yoksa onlar da melek değil. Türkmen’in telefon faturası da kamuya maloldu. Yapacak bir şey yok. İstifa edecek. Ama sadece başkanlık divanından mı?
CHP’liler şimdi diyorlar ki, “ötekiler yapınca oluyor da, bizden biri yapınca”.. Evet de sizde biri değil ki.. Bir çok örnek var, bu bir. İkincisi telefon faturası aylık 700.000 lirayı bulan biri eline fırsat geçtiğinde ne yapmaz ki.. Telefon faturası üzerinden bunu yapan, müvekkilinin banka hesabını boşaltan birinden söz ediyoruz.. Neyse ki, olay daha fazla büyümeden gerçek ortaya çıktı da. Artık başkasına ahlak ve dürüstlük dersi zor verirler.. CHP’lilerin en çok üzüldükleri nokta, bu olaydan çok, bu olayın referandum öncesi ortaya çıkması olsa gerek. Selam ve dua ile..
yeniakit