Başer, yasal düzenlemeyi şöyle değerlendirdi:
"Herkes bunu askeri yargıya güvensizlik olarak algıladı. Askerlere sivil yargı yolu zaten açıktı. Ergenekon sürecinde bunun örneklerini görüyoruz. İlgili askerlerin ifadeleri zaten alınıyor... Ben, bunu bir saptırma ve yanlış bir düzenleme olarak görüyorum. Askeri yargı, Genelkurmay Başkanı'nın emri ile oluşmuş bir yapı değil, anayasal bir organ. Ben üniforma giydiğim 41 yıllık dönemimde askeri yargı ile sivil yargının çatışma içinde olduğunu, askeri yargının yetki alanlarının dışına çıktığını hiç görmedim. Askeri hâkim ve savcılar da, sivil meslektaşları gibi aynı hukuk fakültesi mezunu. Bu yasanın çıkarılması, haklı olarak TSK'yı yıpratmaya yönelik bir adım olarak algılandı."
Neyin güvencesi?
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu:
"Başbakan, 'Polis, rejimin güvencesidir' sözlerini, emniyet teşkilatıyla ilgili bir törende ifade etti. Oradaki maksadı, emniyet güçlerini motive etmek olduğu için böyle dediğini düşünüyorum. Ancak, bu sözler bugünkü gergin ortam içinde yanlış algılandı. Bu sözler, 'Bugüne kadar TSK rejimin güvencesiydi, şimdi polis mi oldu, sanki darbeye karşı polis bir güvence mi haline geldi, asker-polis zıtlığı mı var?' gibi algılamalara neden oldu.
Bu yasa, Anayasa'nın 145. maddesine açıkça aykırı. Cumhurbaşkanı tarafından iade edilebilir. Bu düzenleme ile yargı kullanılarak TSK üzerinde baskı kurma, TSK'nın itibarını aşağıya çekme hedeflerinin olduğu kuşkuları doğuyor. Düzenlemeler kurumlararası mutabakatla yapılabilir. Böyle bir üslup içinde yapılması, gerginliği artırmaktan başka bir işe yaramaz."
"Herkes bunu askeri yargıya güvensizlik olarak algıladı. Askerlere sivil yargı yolu zaten açıktı. Ergenekon sürecinde bunun örneklerini görüyoruz. İlgili askerlerin ifadeleri zaten alınıyor... Ben, bunu bir saptırma ve yanlış bir düzenleme olarak görüyorum. Askeri yargı, Genelkurmay Başkanı'nın emri ile oluşmuş bir yapı değil, anayasal bir organ. Ben üniforma giydiğim 41 yıllık dönemimde askeri yargı ile sivil yargının çatışma içinde olduğunu, askeri yargının yetki alanlarının dışına çıktığını hiç görmedim. Askeri hâkim ve savcılar da, sivil meslektaşları gibi aynı hukuk fakültesi mezunu. Bu yasanın çıkarılması, haklı olarak TSK'yı yıpratmaya yönelik bir adım olarak algılandı."
Neyin güvencesi?
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu:
"Başbakan, 'Polis, rejimin güvencesidir' sözlerini, emniyet teşkilatıyla ilgili bir törende ifade etti. Oradaki maksadı, emniyet güçlerini motive etmek olduğu için böyle dediğini düşünüyorum. Ancak, bu sözler bugünkü gergin ortam içinde yanlış algılandı. Bu sözler, 'Bugüne kadar TSK rejimin güvencesiydi, şimdi polis mi oldu, sanki darbeye karşı polis bir güvence mi haline geldi, asker-polis zıtlığı mı var?' gibi algılamalara neden oldu.
Bu yasa, Anayasa'nın 145. maddesine açıkça aykırı. Cumhurbaşkanı tarafından iade edilebilir. Bu düzenleme ile yargı kullanılarak TSK üzerinde baskı kurma, TSK'nın itibarını aşağıya çekme hedeflerinin olduğu kuşkuları doğuyor. Düzenlemeler kurumlararası mutabakatla yapılabilir. Böyle bir üslup içinde yapılması, gerginliği artırmaktan başka bir işe yaramaz."
'Darbe yok'
Başbakan'ın sözlerini yorumlamayan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Salim Dervişoğlu, yasal düzenleme konusunda şunları söyledi:
"Ben de merak ettim. Askeri yargı bağımsız olarak çalışır. Niye böyle bir yasa çıkartıldığını anlayamıyorum. Artık, cunta, darbe söylemlerini herkes unutsun. TSK'da darbe düşüncesinde olan kumandan yok. "
Başbakan'ın sözlerini yorumlamayan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Salim Dervişoğlu, yasal düzenleme konusunda şunları söyledi:
"Ben de merak ettim. Askeri yargı bağımsız olarak çalışır. Niye böyle bir yasa çıkartıldığını anlayamıyorum. Artık, cunta, darbe söylemlerini herkes unutsun. TSK'da darbe düşüncesinde olan kumandan yok. "