Hani “Z Kuşağı” diyorlar ya. 2000’li yıllarda doğanlara “millenium nesli” de diyebiliriz.
Ortalama insan neslini 6 yıl kabul ederseniz, bu neslin etkin ve aktif ömrü yarım asır gibi bir şey. “Z Kuşağı” bu anlamda en kısa ömürlü nesil olacak.
“Z Kuşağı” dedikleriniz internet, sosyal media, cep telefonu kullanan bir nesil. Ama 2020 sonrası gelen nesil 2000’li yıllardakilerden çok farklı geliyor. GPT3, 5G, NEOM, Neuralink, Starlink, Chip, GENOM, Humanoid’lerle birlikte yaşayacak olan bir nesil bu. İnsansız hava araçları ile seyahat edecekler, rüyalarını kopyalayabilecekler, hayvanlarla konuşabilecekler, nesneler arası bilgileşim sağlayan bilgisayarlar kullanacaklar.
“Global Great Reset” sonrası “Yeni normal” dönemde yeni BİREY’leri önceki kuşaklardakilerle kıyaslamak bile mümkün değil. Bu yeni bireylerin cinsiyet tanımları bile farklı.
Din algısı da değişecek, ahlak algısı da siyaset de değişecek, sivil toplum da ekonomi de değişecek, para da. Demokrasi, laiklik, cumhuriyet, sosyal devlet gibi tanımlar da değişecek.
Size uzak bir gelecekten söz etmiyorum. Neredeyse bir mevsim bile kalmadı bu sürecin başlamasına, eylül, ekim, kasım, aralık..
Covid’19 bu sürecin başlatılması için bir işaret fişeği idi. Bütün bir insanlığa ölümü gösterip, hastalığa razı ettiler. Ekonomiler kilitlendi, yargısız infaza tabi tutulduk.
Şimdi en büyük soru şu: Bu kadar insanı ne yapacaklar?
Şu sorulara cevap bulalım:
-Bu okullara ne gerek var. Faydasız bilgiden Allah’a sığınalım! Artık bilgi dediğiniz şey beyne kaydedilebiliyor ve aktarılabiliyor. “Doğru bilgi”ye nasıl ulaşacağız bu durumda. Gerçek ile Hakikat arasındaki dengeyi nasıl kuracağız. Hayal ile Gerçek arasındaki dengeyi nasıl kuracağız. Bilgi ile Hikmet arasındaki denge ne olacak. Hakikat ile İnsan aklının ürettiği, Vehm ve zannı ya da Hakikat yerine ikame edilmek istenen kehaneti nasıl ayırt edeceğiz.
Kapıda çok büyük bir değişim-dönüşüm bizi bekliyor. Dindar çevrelere bakıyorum, Mehdi, Mesih beklentisi ile oyalanıyorlar. BAKIN, FARZI MUHAL BABANIZ PEYGAMBER OLSA, GELSE SİZİ KURTARAMAZ. Kaldı ki yeni bir peygamber de gelmeyecek. Peygamberlerin kurtarıcı gücü yok. Liderler ya da din büyükleriniz de böyle bir güce sahip değil. Sakın “onları İlah ve Rab edinmeyin”. Allah (cc) bizleri kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecek”. Göklerin hazinesinin anahtarı ya da sırrı kimsenin elinde değil. Onlar bizi Allah’a, resulüne ve kitaba çağırırlar. Hakk’a ve hayra çağırırlar, cahillikten, zulümden, ifsattan vazgeçmeye çağırırlar.
Biliyorum, insanlar Kıyamet fitnesinden ve savaşından çok korkuyorlar. Yecüc’den, Mecüc’den, Deccal’den korkuyorlar. Unutmayın, herkes için ancak yaptığının karşılığı vardır. Her topluluk olduğu gibi idare olunacaktır.
Bakın kaderimizden başka kader yok bizim için. Rızgımızdan az ya da çok yiyecek de değiliz. Ecelimizden az ya da çok yaşayacak da değiliz. Bakın bakalım Allah sizi neyle meşgul ediyor. Ne kadar “rıza”, ne kadar “gazab” devşirdiniz ve devşirmeye devam ediyorsunuz. Mallarınız, canlarınız, sevdiklerinizi nasıl elde ettiniz ve onlar sizi nereye sürüklüyor. Ve bu gidiş nereye!
Şimdi de diyorlar ki, Elon Musk Deccal mi? Peki Bill Gates niye olmasın!. Biri uzaydan, öteki network üzerinden Web’le herkese bağlandı. Chip ile hastalara şifa dağıtacaklarını söylüyorlar. GENOM’la hücre yapısına müdahale ediyorlar, organların yedeklerini üretmeyi deniyorlar.
Hasan İleri’nin geçenlerde “Z Kuşağı” ile ilgili bir yazısı vardı. Ona göre, “Z Kuşağı, devrinin genç, eğitimli ve teknoloji kullanan kesimini ifade ediyor. Her dönemin kendine göre bir “Z Kuşağı” var. İsmet Paşa’da Z Kuşağı olayına ilgisiz kalmadı, Ecevit Z Kuşağından çıktı. Bugünkü yöneticiler de bu genç kuşaktan geliyorlar. M. Kemal “Gençliğe Hitabesinde“ bu kuşağa hitap eder. “On yılda on beş milyon genç yaratılmıştır her yaştan”. “Yavru kurtlar vardır. “Eskiyi unut, yeni yolu tut” diyen bir anlayışla yönetilir eğitim kurumları. Tevhidi tedrisat, Harf devrimi bunun için vardır. “Biz Asrın idrakine söyletecektik İslam’ı” olmadı, asrın idraki, kendi İslam’ını üretti. “Yeni Normal” dönemde dine yer yok. Deizmin, hiçbir işe karışmayan bir Tanrısı aslında varlığı ile yokluğu arasında bir fark olmayan bir tanrıdır. Aslolan Agnostizm’dir. Sürekli yenilik ve “sürekli yeni normal” bir düzen. Artık böyle yeni bir nesil de yok ve bu senaryoda bir kuşak tanımı da olmayacak. Çünkü beyinler kopyalandıktan ve biyolojik robotlara bu bilgiler yüklenebildikten sonra geriye ne kalıyor ki! Bu kuşak farklılıklarını sona erdiren bir milad. Tarihin sonu! Selâm ve dua ile.