Lübnanlı araştırmacı-yazar Enis Nakkaş, Suriye'deki nihai çözümün Türkiye-Rusya-İran-Suriye başta olmak üzere bölge ülkeleri arasında mutabakatın sağlanmasından geçtiğine işaret etti.
Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK) tarafından düzenlenen 2. Ortadoğu Barış Konferansı için geldiği İstanbul'da Sputnik'in sorularını yanıtlayan Nakkaş, 'Suriye'de çözüme nasıl ulaşılır?" sorusu karşısında şu değerlendirmede bulundu:
"Bunu öngörmek çok zor. Çünkü Suriye meselesinde çok fazla konu var. Bunlardan en önemlilerinden birisi de İdlib meselesi. Kanaatimce, İdlib'deki düğümün çözümü, Rusya, Türkiye ve İran arasındaki anlaşmanın sonucunda olmalı. Ve elbette Suriye hükümetinin de müdahil olacağı şekilde… Çünkü halihazırda Şam, Türkiye'nin ülkesindeki varlığına ilişkin çözüm bulamıyor ve Rusya'nın desteğine ihtiyacı var. Yani çözüme ulaşmasının tek yolu, bu dört ülke arasındaki mutabakattan geçiyor" diye yanıtladı.
Türkiye ile Suriye arasındaki mutabakata, bölge aktörlerinin devreye girmesiyle ulaşabileceğini ifade eden Nakkaş "Türkiye'nin Suriye politikaları sebebiyle öyle bir noktaya gelindi ki, artık iki ülkenin yeniden diyaloga geçmesi için bölge ülkelerinin müdahil olması şart oldu. İran, Irak ve diğer ülkeler devreye girdiği takdirde, taraflar arasında çözüm bulunabilir. Çözümün kaçınılmaz yolu bölgesel ittifaktır" vurgusu yaptı.
‘ARTIK IŞİD YOK, KÜRTLER BUNDAN SONRA AMERİKAN VARLIĞINA İHTİYAÇLARININ OLMADIĞININ FARKINA VARMALI'
Suriye'deki bir diğer önemli sorunun Fırat'ın doğusu olduğuna işaret eden Nakkaş "ABD ile birlikte Kürtlerin bulunduğu Suriye'nin doğusu da, ülkedeki temel meselelerden birisi. Bu mesele ancak Kürtlerle Şam yönetimi arasında diyalogla aydınlığa kavuşur. Şimdiye kadar taraflar arasında irtibat oldu ancak bu irtibat hiçbir zaman ciddi bir boyutta olmadı. Umudum bu temasların ciddi bir hal almasında. Kürtlerin anlaması gereken temel şey, artık bölgede bir Amerikan varlığına ihtiyaçlarının olmadığıdır. Çünkü Suriye yönetimi Kürtlere açık açık ‘Eğer Amerika'yla birlikteysen, o zaman ülkemize/ülkenize düşmansınız' mesajı verdi. Kürtler, IŞİD'e karşı ABD'nin varlığına ihtiyaç duydular. Artık IŞİD kalmadığına göre ABD'ye de ihtiyaç kalmadığının farkına varmalılar. Bu diyalog için Rusya ve İran'ın Kürtlere destek vereceğine eminim" diye konuştu.
‘ABD'NİN SURİYE'DEKİ ASKERİ VARLIĞI ZAYIF, ENİNDE SONUNDA ÜLKEYİ TERK ETMEK DURUMUNDA KALACAK'
ABD'nin Suriye'de veya bölgedeki Kürtleri düşünmediğinin altını çizen Nakkaş "Kürtler ABD'nin umrunda değil. ABD'nin umrunda olan tek şey, İsrail'i güçlendirmek. ABD'nin ‘Hizbullah veya İran, Suriye'den çekilmeden ben de Suriye'den çıkmayacağım' sözlerinin anlamı, ‘İsrail'e karşı direnmeye son verin' demek, başka bir şey değil! Böyle bir şeyin kabul edilmesine ihtiyaç yok" dedi.
ABD'nin eninde sonunda Suriye'den çıkmak zorunda kalacağına işaret eden Nakkaş "IŞİD, Suriye'de bitirildi. ABD'nin Suriye'deki varlığı çok uzun süredir gayrimeşrudur. Üstelik ABD'nin Suriye'de bulunması kendisi açısından politik bir güç olsa da, artık ABD Suriye'de askeri anlamda güçlü değildir. Bir yerde 200 asker, başka bir yerde 200 asker bulundurmakla, bölgede bir hakimiyeti olamaz. Bu aşamadan sonra ABD'nin askeri mevcudiyeti son derece zayıf ve anlamsızdır. ABD, bu şartlarda kendisini de koruyamaz. ABD'nin bir dönem Irak'ta 250 bin askeri vardı. Buna rağmen bir noktadan sonra orada bile kendisini koruyamadı ve ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Ben bu yüzden 200 askerin bir önemi olduğuna inanmıyorum" diye konuştu.
‘ABD'NİN SURİYE'YE NATO'YU MÜDAHİL ETME PLANLARI TUTMAZ'
ABD'nin Suriye'den çekildikten sonra yerini başka NATO güçlerine bırakıp bırakmayacağının sorulması üzerine "Bu plan tutmaz. NATO, ABD'nin yerini dolduramayacaktır. NATO'nun yalnızca Suriye'de değil dünyanın hiç bir yerinde doğru düzgün bir stratejisi yok. Örneğin, Türkiye de bir NATO ülkesi ama NATO'nun değil (Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'ın çizdiği stratejide ilerliyor. NATO'nun Suriye'ye herhangi bir şekilde müdahil olabileceğini düşünmüyorum" ifadelerini kullandı.
‘SURİYE'DEKİ ADEM-İ MERKEZİYETÇİLİK TARTIŞMALARI YALNIZCA KÜRTLERİN TALEPLERİ OLARAK TARTIŞILMAMALI'
Peki, Kürtler Suriye'deki olası çözümün neresinde? Nakkaş, Sputnik'in bu sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Bu önemli bir soru. Gelinen noktada, Kürtlerin bağımsızlık değil, kendi geleceklerini tayin hakkı istediklerini ve adem-i merkeziyetçilikten yana olduğunu düşünüyorum. Ancak, eğer bu talepler, Kürtlerin talepleri olarak ele alınırsa, o zaman Araplar ve Kürtler arasında bir ayrışma olur. Bence adem-i merkeziyetçilik meselesi, ülkenin tamamı için bir çözüm önerisi olarak ele alınırsa, o zaman faydalı bir tartışma olacaktır. Eğer özgürlük veya demokrasi talebiniz varsa, bu belli bir etnisite için değil, tüm gruplar için olmalı. İyi bir fikri yanlış istikamette ilerlerken beyan ederseniz, dönüp kimse sizi dinlemez. Bu yüzden bu tartışmanın, söylediğim şekilde ele alınması lazım. Adem-i merkeziyetçilik, yalnızca Kürtler için değil herkes için iyi olacaktır".
‘ORTADOĞU GENELİNDE TÜM ÜLKELER BELLİ ORANDA GÜÇSÜZ DÜŞMÜŞ DURUMDA'
İsrail'de Benyamin Netanyahu'nun Likud Partisi'nin seçimlerde 36 sandalye kazanarak birinci çıktığının hatırlatılması ve "İsrail'deki seçim sonuçları, Ortadoğu dengelerinin geleceği açısından önem teşkil ediyor mu? diye sorulmasının üzerine Nakkaş "Netanyahu'nun bu seçimleri kazanmasının bölge dengeleri üzerinde bir etkisi yok. Gerçi kaybetseydi de büyük bir farklılık olmayacaktı. Çünkü hangi parti gelirse gelsin, Filistin konusundaki, bölgesel konulardaki tutumda bir değişiklik olmayacaktı. Ancak İsrail'in önündeki en büyük problemi, karşısında yeniden güçlenen bir Suriye bulması. Çünkü İsrail'in arzusu zayıf bir Suriye'ydi. Ancak Hizbullah ve İran halen Suriye'de. Yani bölge dengeleri şu an İsrail'in lehine değişmiyor. Ancak bölge geneline bakıldığında bütün ülkeler belli oranda güçsüz düşmüş durumda. Suudi Arabistan ile Katar arasında sorunlar var. Suudi Arabistan-Yemen tablosu malum. Mısır, güçlü konumda değil. Libya deseniz, durum ortada. ABD'nin böyle bir tabloda tek kazanımı ‘Ben biraz olsun kazandım çünkü onlardan güçlüyüm' diyebilmek oldu" diye anlattı.
‘İSRAİL'İN ORTADOĞU'DAKİ ETKİSİNİ AZALTMANIN TEK YOLU İSRAİL'E KARŞI DİRENİŞİ GÜÇLENDİRMEKTİR'
"Ortadoğu'da İsrail'in etkisi nasıl azaltılır?" sorusu üzerine Nakkaş "Bu ancak direnişin güçlenmesiyle olur. Çünkü İsrail, bölge açısından ekonomik değil askeri bir sorun. Bölge ülkeleri daha fazla zenginleşerek İsrail'le baş edemezler. Ancak İsrail ordusu zayıflarsa, güç dengeleri bölge lehine döner. İsrail, askeri olarak zayıflatılarak masaya oturtulmalı. Peki böyle bir konumda mıyız? Evet. Çünkü Suriye'deki direnişle birlikte Hizbullah eskisinden 10-15 kat daha güçlü. İran eskiye göre daha güçlü. Irak'taki İran etkisi, ülkedeki Amerikan etkisiyle artık başabaş durumda" dedi.
‘FİLİSTİN MESELESİNDE TEK BİR ÇÖZÜM VAR, O DA FİLİSTİN'İ ÖZGÜRLEŞTİRMEK'
Filistin meselesinde çözüme ulaşılması konusunda umutlu olup olmadığının sorulması üzerine Nakkaş "Filistin'de çerçöp çözümlerin bir anlamı yok. Bu meselede tek bir çözüm var; o da Filistin'i özgürleştirmektir. Çözüm, Yahudilerin, Filistin'de yaşamak istiyorlarsa, Filistinlilerle eşit şartlarda yaşamasını sağlamaktan geçiyor. Güney Afrika'daki Apartheid rejimi örneğinde olduğu gibi…" diye ekledi.