Yemen Ensarullah hareketi lideri, Siyonist rejimle uzlaşanların ümmetin evlatlarına karşı uygulanan baskı, yolsuzluk ve komplonun ortağı olduğunu vurguladı.
Yemen Ensarullah Hareketi Lideri Abdülmelik Husi, Muharrem Ayının başlangıcı münasebetiyle yaptığı konuşmada şu ifadelerde bulundu: ‘BAE ile İsrail arasındaki ittifak ve ilişkiler yeni bir şey değil ve bu ikisinin koalisyonu, Suudi Arabistan, Bahreyn ve Sudan'ın katılımıyla kuruldu.
Yeni olan konu, bazı Arap rejimleriyle düşman rejimi arasındaki ilişkilerin resmiyet kazanmasıdır.
Düşmanla ilişki kuran kimse, ümmetin evlatlarına (bölge milletlerine) karşı uygulanan baskı, yolsuzluk ve komplonun ortağı olacaktır.’
ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta Perşembe günü, BAE ile Siyonist rejim arasında ilişkileri normalleştirmek için bir anlaşma yaptığını duyurdu ve bunu "tarihi bir adım" olarak nitelendirdi.
BAE'nin Siyonist rejimle ilişki kurma kararı, Filistinli ve İslami yetkililerin geniş çaplı muhalefetini de beraberinde getirdi.
Abdülmelik Husi sözlerine şöyle devam etti: ‘Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn rejimleri barış ehli değildir ve herkes onların kendi halklarına karşı işlediği suçlara şahit olmaktadır.
Siyonistlerle barış isteyenler, neden bu aceleyle ümmetin evlatlarıyla (bölge halkları) barış sağlamaya koşmuyorlar? Bu nedenle BAE rejimi barış istemiyor, bu rejim ümmetin evlatları arasında fitne yaymak istiyor.’
Ensarullah lideri aynı zamanda Yemenlilerin Suriye hükümeti ve halkı ile ABD işgaline karşı dayanışmasını da ilan etti.
El-Husi, Beyrut limanında meydana gelen patlamayı talihsiz ve acı verici olarak nitelendirdi ve Lübnan halkıyla dayanışma içinde olduğunu ifade etti.
Abdülmelik Husi sözlerine şöyle devam etti: ‘Lübnan'daki direnişe karşı komploların mahiyetini anlıyoruz ve tüm komplolara karşı Hizbullah ve Lübnan halkının yanındayız.
İsrail düşmanı, oluşumundan bu yana olumsuz ve yıkıcı bir rol oynadı ve bu rejim, Filistin'i işgal etmek için hiçbir meşruiyeti olmayan işgalci bir rejimdir. Siyonistlerin bölgedeki rolü yıkıcıydı ve onlar kelimenin tam anlamıyla İslam Ümmetinden nefret ediyorlar.
İsrail ile yapılan uzlaşmanın ardından, bunu haklı çıkarmaya çalışıyor ve düşman İsrail’le ilişki kurmak için tebliğde bulunuyorlar ve sonra da bu şekilde bir anlaşmalar gerçekleşiyor.
İsrail'in taraftarları, bu rejimi barış elçisi gibi göstermek, İsrail düşmanının suçları ve vahşeti hakkında açık ve bilinen gerçekleri inkâr etmek ve Filistin halkının, direnişinin ve kahraman savaşçılarının imajını çarpık göstermek için İsrail düşmanının uluslar arasındaki gerçek yüzünü çarpıtmaya ve onu büyük göstermeye çalışıyorlar. Suudi, BAE, Bahreyn ve Sudan rejimleri böyledir.’
Ensarullah lideri, bazı Arap rejimlerinin Filistinli savaşçıları suçlama ve gerçekleri Siyonist düşman lehine çevirme çabalarını kınadı ve şunları söyledi: ‘Uzlaşmacılar, İsrail'in Filistin halkına ve tüm bölge milletlerine karşı işlediği tüm suçların ortağıdır.’
El-Husi, İsrail taraftarlarının, Filistin, Hizbullah ve özgür insanların direnişine karşı Siyonist düşmanla aynı cephede olduğunu söyledi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Onlar her kim olurlarsa olsunlar İsrail düşmanıdırlar ve bu nedenle Al-i Suud rejiminin bazı Filistinlileri sırf İsrail karşıtı oldukları için tutukladığını ve işkence ettiğini görüyoruz.
Bu sadece bir normalleşme meselesi değil, İsrail düşmanına bir sadakat meselesidir ve Kuran bu konu hakkında uyarmaktadır. İsrail düşmanı ile işbirliğini kabul eden herkes tüm İslami ilkeleri ihlal etmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail uzlaşmacılardan yararlanıyor. Bu uzlaşmacılar, böyle bir anlaşmada fayda sağlayan değil, kaybedenlerdir.’
Ensarullah lideri, ABD'nin Irak'taki varlığına karşı artan direniş operasyonlarından bahsetti ve şunları söyledi: ‘Amerikalılar, Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi el-Mühendis’e düzenledikleri acımasız suikasttan bu yana Irak'taki varlıklarını güçlendirmeye çalışıyorlar.
ABD birliklerini Irak'tan çıkarmak için siyasi çabaları yetersizdir. Onlara yönelik son askeri operasyonlar çok önemliydi ve onları Irak'tan çıkarmada rol oynadı.’ (Ajanslar)