Erbakan Hoca, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nın düzenlediği iftar davetinde meydana gelen malum hadise hakkında yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamanın hülasası:
KİMLER TARAFINDAN TERTİP EDİLİRSE EDİLSİN, bu tür hadiselerin Milli Görüş'le uzaktan yakından alakası olamaz; HİÇBİR MAKSAT VE SEBEPLE böyle hadiselere meydan verilmemelidir.
Yani, 'Bana sadık kimseler tarafından bana sadakat adına da yapılsa yanlış yanlıştır' demeye getiriyor Erbakan Hoca.
Hakikatli bir tavır.
Allah razı olsun.
***
Konu hakkında o kadar yazı yazdıktan sonra, Erbakan Hoca'nın konu hakkındaki açıklamasının tam metnini yayınlamamak olmaz.
Erbakan Hoca diyor ki:
"Tarih boyunca olduğu gibi, bugün de Aziz Milletimiz Milli Görüş'e sarılarak mevcut 'Zulüm Dünyası' yerine, 'Yeni Bir Saadet Dünyası' kuracak inşaallah. Ve Allah'ın lutfuyla 'Yaşanabilir Bir Türkiye' ve 'Yeniden Büyük Türkiye'yi tesis edecektir. Milli Görüş camiası bu tarihi görevi yapmak için aşkla, heyecanla ve azimle seferber olmuş çalışmaktadır.
Her zaman olduğu gibi, bu hamleleri engellemek isteyen dış güçler, ellerinden geldiği kadar önleme gayreti içindedirler.
Bu meyanda;
Bir yandan Milli Görüş Toplantılarına sızmakta, Milli Görüşle bağdaşmayacak olaylara sebebiyet vermekte ve bir kısım basın vasıtasıyla da gerçek dışı haberlerle ve art maksatlı yorumlarla kendilerine verilen görevleri yapmaya çalışmaktadırlar.
40 yıldan beri milletimize büyük hizmetler yapmış, örnek milyonluk mitingleri camiamız huzur, heyecan ve başarı ile gerçekleştirmiştir.
Çünkü;
Milli Görüşün Temeli: Sevgi, Kardeşlik, Edep, Terbiye ve İyi Ahlaktır.
Gayesi: Bütün İnsanlığın Saadetidir.
Son zamanlarda basında sözü edilen bazı yakışıksız ve üzüntü verici olayların kimler tarafından tertip edilip, yapılırsa yapılsın, Milli Görüşle uzaktan yakından bir alakası olamaz.
Bu hususu, bundan önceki açıklamalarımızda tekrar tekrar belirttiğimiz gibi, bu açıklamamızda da bir kere daha üzerine basarak belirtiyoruz ki, hiç bir maksat ve sebeple, tasvibi mümkün olmayan olaylara meydan verilmemesi, toplantılara katılarak bu kabil dış etkenli, davamıza zarar veren olayların meydana gelmemesi için bütün camiamızı dikkatli olmaya ve bu konuda gereken hassasiyeti göstermeye davet ediyorum.
Milli Görüş, herkese sevgi, refah, insan hakları ve saadet demektir.
Milli Görüş camiasının şiarı, iyi ahlak, terbiye, nezaket ve edep örneği olmaktır.
Bizim metodumuz, inancımızın da emrettiği gibi şiddet değil, tebliğ, ikna, inandırma ve tatlı dille davet metodudur.
Bu gerçekleri bir kere daha belirtirken, bütün camiamıza huzur içersinde yapacakları, toplantı ve çalışmalarında en büyük başarılara ulaşmalarını diliyor, camiamızın her bir mensubunu kucaklıyor, gözlerinden öpüyor, muhabbetle bağrıma basıyorum.
Zafer İnananlarındır.
Ve Zafer Yakındır.
Vel Akıbetu lil müttekin..."
***
Şu satırların altını kalın çizgilerle çizmekte fayda var:
"Milli Görüş camiasının şiarı, iyi ahlak, terbiye, nezaket ve edep örneği olmaktır... Bizim metodumuz, inancımızın da emrettiği gibi şiddet değil, tebliğ, ikna, inandırma ve tatlı dille davet metodudur..."
SÜLEYMAN SOYLU
Demokrat Parti eski Genel Başkanı Süleyman Soylu, "despotik ve darbeci mantığı reddederek" askeri cuntadan miras kalan anayasanın değiştirilmesine evet dediği ve herkesi de evet demeye çağırdığı için Demokrat Parti'den ihraç edildi.
Şaşırtıcı mı?
Değil.
Hüsamettin Cindoruk Demokrat Parti'yi öyle bir hale getirdi ki, bırakın Süleyman Soylu'nun orada barınabilmesini, Adnan Menderes mezarından kalkıp gelse Demokrat Parti'nin kapısından içeriye adımını atamaz.
Despotik oligarşik güçlere karşı "Yeter, söz milletindir!" diye haykırma geleneğine bağlılığından ötürü saygı duyduğum ve bir zamanlar aynı bayrak altında yaşadığımız kardeş ülkelerle günümüz şartlarına uygun bir şekilde yeniden bütünleşmemizi savunduğu için ayrıca takdir ettiğim Süleyman Soylu'yu bu vesile ile yürekten selamlıyorum.
Ona "Geçmiş olsun" demiyorum, "Hayırlı olsun" diyorum.
Kendisine yakışanı yaptı ve ismi gibi soylu tavrının bedelini ödedi.
Ödediği bedel ona bir gün misliyle iade edilecektir inşallah.
yenişafak