Erbakan'a bedel ödeten kim?

"Erbakan'a milli görüşçü olmanın bedeli ödetildi" diyen Baykal'a Menderes'ten cevap geldi

Tercuman Gazetesi yazarı Aydın Menderes,bugünlerde sık sık televizyonlara çıkarak Erbakan bedelini ödedi diyen Baykal'a yüklendi.İşte o yazı:

Millî Görüş'e antiemperyalist oluşunun bedelini ödetenler kimler?

Baykal'ın kullandığı ifade, AKP'yi ağır bir şekilde eleştirmek içindir. Ancak bunu yaparken çok önemli ve üzerinde durulması gereken bir gerçeği de bu vesileyle açıkça ve hatta cesaretle ifade etmiş olmasıdır.

Deniz Baykal yeniden CHP Genel Başkanlığı'na seçildi. Kendisini kutluyorum. Bu yazımda Baykal'ın bir süredir söylediği ve CHP Büyük Kongresi'nde de tekrarladığı bir söz üzerinde durmak istiyorum. Baykal 'Erbakan Milli Görüşçüydü, Erdoğan ve AKP işbirlikçidir. Erbakan Milli Görüşçü olmanın bedelini ödedi.' demektedir. Baykal'ın bu sözlerini herkesin değerlendirip, tartışması gerektiği kanaatindeyim. Bu arada bu sözleri herkesten önce okuması ve üzerinde uzun uzun düşünmesi gereken kişi doğrudan doğruya bu sözlerin sahibi Deniz Baykal'ın kendisidir. Şimdi, izninizle niçin böyle düşündüğümü anlatayım.

Baykal'ın bu sözlerinden Erbakan ve Milli Görüşçülük dış dünyaya karşı devletin ve milletin çıkarlarını koruyan milli bir duruşu ifade ettiğini, bugünkü AKP'nin ise işbirlikçi olduğunu, Erbakan'ın başına gelenlerden Milli Görüşçü olmanın veya işbirlikçi olmamanın bedelini ödediğini (bedelinin kendisine ödettirildiğini de söyleyebiliriz) öğreniyoruz. Bunlar üzerinde ayrı ayrı durmak gerekiyor"
Kaldı ki Türkiye'nin dış politikası açısından AKP'ninkinden net çizgilerle ayrılan bir alternatif ortaya koymayan Baykal'ın böyle bir tanımlamada daha dikkatli olması gerekirdi, sanıyorum.

Baykal bu ifadeyi AKP'yi ağır bir şekilde eleştirmek için kullanmıştır. Amacı budur. Ancak bunu yaparken çok önemli ve üzerinde durulması gereken bir gerçeği de bu vesileyle açıkça ve hatta cesaretle ifade etmiş olmasıdır. Bu da Milli Görüşün gerçekten milli bir duruşa tekabül ettiği, kısacası antiemperyalist olduğudur. Esasen bu değerlendirme Baykal'dan önce Refah Partisi'ne kapatma davasını açan o günkü Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş tarafından bile açıkça ifade edilmiştir. Hep biliyoruz ki Refah Partisi laikliğe karşı olan fiillere odak olmaktan dolayı kapatılmıştı. Baykal'ın yukarıdaki tespitini bu olguyla yan yana koyunca laikliğe zarar verme iddiasının devletin ve milletin çıkarlarına bağlı antiemperyalist bir partinin tasfiyesinin gerekçesi olduğu sonucu çıkmaktadır. Önce bu sözleri Baykal tekrar okumalıdır derken dikkatleri çekmek istediğim husus budur. Acaba yaşadığımız sırf böyle bir deneyimden dolayı laiklik elden gidiyor iddialarını bütün toplum olarak daha serinkanlı bir şekilde değerlendirmemiz gerekmiyor mu? Daha da önemlisi AKP laikliğe karşı olmak iddiasını ortadan kaldırabilmek için Milli Görüş gömleğini çıkardı. Özellikle de Milli Görüşün antiemperyalist yönünden vazgeçti. AKP'lilerin geçirdiği ve Türkiye'nin hiç hayrına olmamış bu dönüşümün sebebi 28 Şubat dönemi ve sonrasında söz konusu siyasi topluluğa yapılan büyük baskılardır. Ayrıca laiklik karşıtı gösterileceğiz endişesi AKP'nin gereksiz bir şekilde AB ve ABD'ye yanaşmasına yol açmıştır.

Erbakan'In ödediği bedele gelince: Yukarıdaki sözleri söylemiş olmasına rağmen, Erbakan'ın ödediğini söylediği bedeli Erbakan'a ödetenler arasında bizzat CHP ve Baykal da yer almaktadır. Yine de övgüye değer bir hakşinaslık örneği olarak Erbakan'ın ve Milli Görüşün millilik vasfını açıkça teslim eden Baykal'ın bu sözlerinden sonra şu anda evinde kendisinin bedel dediği akıbetin bir bölümü olan hapis cezasını çekmeye başlamış Erbakan'ı ziyaret etmesi yerinde bir davranış olacaktır.

Baykal sadece siyasetçiler arasında olması gereken insani bir vecibeyi yerine getirmekle kalmayacaktır. Böylece kamuoyunun bütün dikkatini, şu veya bu niteliğinden önce bizatihi Türk istiklalinin ve Cumhuriyetinin en ağır tehditlerle karşılaşmış olduğu gerçeğine çekecektir.
(AYDIN MENDERES / TERCÜMAN)

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!
Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak