Olay şu: Söğüt'te düzenlenen şenlikte bir konuşma yapan Erdoğan, MHP ve Ülkü Ocakları'na bağlı gruplar tarafından yuhalanarak protesto edildi. Konuşması sık sık 'İsrail seninle gurur duyuyor' diye kesilen Erdoğan, 'Burası şov yeri değil' diyerek ülkücülere çıkıştı.
Grup, 'Türk askeri yan gelip yatmıyor, can verip yatıyor', "Başbakanlık yan gelip satma yeri değildir" gibi pankartlar açarken, AKP"iller de hükümeti destekleyen 'Kıskananlar çatlasın', 'Türkiye seninle gurur duyuyor' diye sloganlar attı.
Törenin yapıldığı stadyumda gruplar arasında gerginler yaşanınca, güvenlik kuvvetleri, Erdoğan"ın korumalarıyla birlikte Ülkücü gruba saldırdı. Çıkan kavgada Erdoğan"ın yeğeni dayak yedi.
Bu olayda protestolara tahammül edemeyen Erdoğan"ın kışkırtıcılığı kadar, korumaları ve güvenlik güçlerinin de protesto düzenleyen gruba saldırmasının rolü büyük.
Erdoğan, Ülkücü gruba şöyle dedi: "İnsanların acılarıyla beslenenler önümüzü kesemeyeceklerdir. Hakaretleri duymuyorum ve hakkımı helal ediyorum."
Ama Erdoğan"ın kullandığı bir cümle var ki tarihin derinliklerinden nerelere mesaj gönderildiğini ele veriyor.
Başbakan, insanların dinlerine, ırklarına göre muamele yapılmaması gerektiğini söyleyip, kavmiyet ve kabile davasını 'cahiliye geleneği' olarak tanımladı.
Burası çok önemli!
Erdoğan"ın, Ülkücülerin protestoları karşısında, kavmiyet ve kabile davası gütmeyi cahiliye geleneği olarak tanımlaması pek dikkat çekmedi. Oysa bu, Erdoğan"ın, gençliğinde mensup olduğu Akıncıların Ülkücülere yönelik suçlamasının en önemli argümanlarından biriydi.
Bir zamanların Akıncısı Erdoğan"ın Ülkücüleri "cahiliye geleneği" ile suçlaması, Erdoğan"ın anılarının mı canlandığı sorusunu sordurmalıdır. Ertuğrul Gazi olayının Erdoğan tarafından bir anda Akıncı-Ülkücü çatışmasına dönüştürülmesi, miting meydanındaki gerginliğin yerinde durmayacağının da işareti sayılabilir.
Acaba protestocu dinamik gruba karşı başka bir dinamik grup mu harekete geçirilmeye çalışılıyor?
Daha açık söyleyelim: Ülkücülerin protestolarının önüne geçmek için İslamcı gençlerden mi medet umuluyor!
Ülkücülere ve İslamcılara büyük görev düşüyor. İktidar hırsının kullanmayacağı malzeme kalmayacağını bilerek bu çatışmanın tarafı olmamalıdırlar.
bilgihikmet.com