Erdoğan, Bahçeli'ye Yüklendi

Osmaniye'de konuşan Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'yi 'Kuru milliyetçilik'le suçladı, 'Kendilerine onursal sıfatı alan tipler' benzetmesiyle de eski hukukçuları hedef aldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de siyasetin yıllarca halktan kopuk siyasi elitin tekelinde kaldığını ve bu yapının halka ve siyaset kurumuna zarar verdiğini belirterek, "AK Parti'nin iktidara gelişi ile dibe vurmuş olan güven yeniden tesis edilmiş, siyaset en çok güvenilen kurum olmuştur" dedi.

Erdoğan, Cebelibereket Kültür Merkezi'nde düzenlenen Osmaniye AK Parti İl Teşkilatı Siyaset Akademisi'nde yaptığı konuşmada, siyasetin de bir altyapısının olması gerektiğini vurgulayarak, parti olarak bunu başarmış ve başarıyor olmaktan dolayı son derece gururlu olduklarını söyledi.
"Bugün illerde siyaset akademilerini takip eden vatandaşlarımız, çok yararlı çok faydalı dersler alıyorlar. Bu birikim er ya da geç yerini bulacak, kısa ya da orta vadede pratik bir karşılığa sahip olacaktır" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hükümet olarak, parti olarak eğitime, kültürel gelişime büyük önem veriyoruz. Bütün siyasi partilerin gençlik kolları, kadın kolları var. Bu birimler AK Parti'de tabela birimleri değildir. Tüm birimlerimiz Türk siyasi tarihinde görülmemiş şekilde faal çalışıyorlar. Siyaset Akademisi birçok ilde başarılı çalışma yapmıştır.

Amacımız özellikle gençlerimizi, kadınlarımızı siyasete hazırlamaktır. Öğrencilerimiz birikimli donanımlı hale gelecektir. Türkiye'de siyaset yıllarca belli bir elitin tekeli altında kalmıştır. Çok partili siyasi hayata geçilen 1946 tarihinden sonra bile bu tekel kırılamamıştır. AK Parti iktidara geldiği sırada toplumda en az güvenilen kurumlar siyasi partilerdi. Toplumdan, ülkenin gerçeğinden uzak siyasi halka zarar verdiğini gibi siyaset kurumuna da zarar vermiştir. Seçildikten sonra seçmeni ile bağını kesen, Ankara ya yerleşen, seçimden seçime o ile giden siyasiler biliyoruz. Ülkenin sorunları nelerdir. Türkiye nereden nereye gidiyor. Bunları ilgi alanında görmeyen siyasetçiler vardı. AK Parti iktidarı ile siyasete yeni bir yüz gelmiş ve siyaset yeniden en güvenilir kurum haline gelmiştir".

"TEDAVÜLDEN KALKMIŞ TİPLER" BENZETMESİ

Partisine yönelik eleştirileri de cevaplayan Başbakan Erdoğan, "Son zamanlarda televizyonlarda tedavülden kalkmış tipler bir de kendilerine onursal sıfatı almışlar. Partilerde lider sultası var diyorlar. Daha partinin kapısından içeri girmemişler. Ben bu kişilere sesleniyorum. AK Parti sizin bildiğiniz partilerden değildir. Eğer öyle bir parti olmuş olsaydık, 22 Temmuz'da 81 vilayetin 80'in de milletvekilini parlamentoya sokamazdık. AK Parti 6. ayında iktidar oldu.

Üzerinden 5 yıl geçti, yüzde 46 ile tekrar iktidara geldi. Biz Ahmetlerin Mehmetlerin partisi değiliz. Biz milletin partiyiz. Biz seçimde adayları belirlerken halkımıza sorduk".

Son seçimde 180 milletvekilini liste dışı bırakarak büyük bir cesaret örneği sergilediklerini, bu kararı da istişare ederek hizmet üretmek adına aldıklarını kaydetti. Bugüne kadar hiçbir siyasi partide bu kadar sayıda milletvekilinin saf dışı bırakılarak seçime girip böylesine başarılı sonuç almadığını vurgulayan Başbakan, esas amaç halka hizmet olunca vatandaşın hizmet edene hakkını teslim ederek destek olduğunu anlattı. Türkiye'deki siyasetçilerin farklı profiller çizdiğine dikkat çeken Başbakan
Erdoğan, şunları söyledi: "Şunu da çok açık söyleyeyim. Milletvekili olana kadar insanlar çok farklı, milletvekili olduktan sonra çok farklı. Milletvekilliğine bir sonraki dönemde aday yapmadığınız zaman çok daha farklı. Selamı sabahı kesiyor. Aynı şey bakanlıklar için de böyledir. Bu bir bayrak yarışı, zaman zaman bu tür değişiklikler olması gerekir. Bunu AK Parti görev alan arkadaşların normal karşılaması lazım. Hakimler ve savcılara vicdanının sesini dinle deniyor da siyasette bir genel başkanın böyle bir hakkı olamaz. Yeri geldiğinde akıl, bilim, vicdan en geniş manada yerine getirilecektir. Bunu isabetli götürenler neticeyi alıyor. Türkiye genelinde tüm belediyeleri topladığımız zaman AK Parti'li belediyeler Türkiye'nin yarıdan fazlasına sahip olmuştur. 16 büyükşehirin 12'si AK Parti'li. İllere bakıyorsunuz 46-47 tanesi AK Parti'li, 1750 civarında belediye AK Parti'li.

Bunlar durup dururken olmuyor, halkının diline kulak kabartırsan netice alırsın. Bakan milletvekili, belediye başkanı arkadaşlarımız, yüreği yanan, deyim yerindeyse damdan düşen arkadaşlarımızdır. İçimizde işçi, memur, sanayici, esnaf, genç, yaşlı hanım ve erkekler var. 30 tane hanım milletvekili ile en çok bayan milletvekiline sahip partiyiz. Yeterli mi değil. 2 tane kadın belediye başkanımız var. Bu yeterli değil. Bu bir ayıp. Bu seçimlerde bu sayısı arttıracağız. Toplumun tüm renklerini partimizde topladık. Tüm Türkiye'yi kabul ettik. 70 milyonu ayrım yapmadan kucakladık. Kimseyi öteki, yabancı diye ayırmadık. Bunun sonucunu da aldık. Kapımızı gönlümüzü kimseye kapatmadık. İnsanı siyasetin merkezine yerleştirdik. Herkesi öncelikle meselemiz kabul ettik. Siyaseti normalleştirmemiz nedeniyle 5. yılda tekrar iktidardayız. AK Parti iktidarı ile Türkiye güçlendi. İtibarını üst seviyeye çıkardı. Ortada bir başarı varsa AK Parti siyasetinin bir ürünüdür. AK Parti devlet-millet kaynaşmasını sağlayamasaydı, bu başarı elde edilemezdi. Krizden beslenenler bizi başka noktalara çekmeye çalışıyor. Biz bunlara uymadık"

"VAKTİ GELDİĞİNDE MİLLET EMANETİ ALACAK"

Türkiye'nin hangi sebeple krizleri yaşadığını bildikleri, oturdukları koltukların da kendilerine emanet olduğunu belirten Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu koltuklar bizlere milletin emanetidir. Vakti geldiğinde millet bizi bu koltuktan alacaktır. Baki olan bu kubbede hoş bir sedadır. Biz millete efendi olmak için değil hizmetkarı olmak için geldik. Bu anlayıştan sapmayacağız. Bizim siyasetimizde Ankara'ya kalmak yoktur. Eski siyasi gelenekleri sürdürmek isteyenler var. Her türlü yeniliğe, gelişmeye engel olmak isteyenler var. Sivas'ın doğusuna, hatta Ankara'nın doğusuna geçemeyen siyasetçiler var. Seçimden seçime milleti hatırlayanlar var. Biz bu sorunu çözdük. Bu sorunları çözemeyenler önümüze engel çıkarıyorlar. Ülkeyi dünyaya kapatacaklar, demir perde çekecekler. Biz hiç tereddüt etmeden birinci düşünceye evet dedik.

Artık demirperde diye bir şey yok. Bizde hala demir perde ülkesi olmaya niyetli zihniyetler var. Bunların da özelleştirmesini yapacağız. Merak etmeyin. AK Parti olarak biz bu tartışmaların içinde yokuz. Biz Türkiye'nin nereden nereye geldiğini biliyoruz. Biz özelleştirmelerden yanayız. Birileri çıkıyor, ana muhalefet yavru muhalefet bunlar devletin kurumlarını yandaşlarına peşkeş çekiyor diyorlar. Özelleştirmeyi şeffaf yapıyoruz. Özelleştirme yapılırken etse etse şu kadar eder diyenler bittikten sonra 3-4 katına gitti diyorlar. Zaman geçiyor aradan. Değer kazanıyor. Hükümet birilerine peşkeş çekti diyorlar. Sadece özelleştirmelerden aldığımız rakam 25 milyar dolar. Biz bu parayı ne yaptık. IMF ye borç 23 milyardı. Biz bunu 7 milyar dolara indirdik. Aradaki fark 16 milyar dolar. Göreve geldiğimizde Merkez Bankası kasasında 26,5 milyar dolar vardı, şu anda kasada 77,5 milyar dolar var. Bu rakamı 51 milyar dolar arttırmışız.

Bir de nemalar vardı. DSP, ANAP; MHP, SHP'nin iktidar olduğu dönemde memurlardan işçilerden bunlar kesildi. Göreve geldiğimizde dediler ki 12,5 katrilyon işçiye memura borcunuz var. Dedik ki hepsini ödeyeceğiz. 3 yıl içinde hepsini ödedik. Nema diye birşey kalmadı. Bu üç kalemin toplamı 77,5 milyar dolar. Özelleştirmeden gelen ise 25 milyar dolar. Hesap ortada. Halep orada ise arşın burada. Konuşanlar kuru sıkı atıyor.

Nasıl olsa yandaş medyaları da var. Biz iktidara geldiğimizde özelleştirme baskısı yapan da bu medya idi. Biz işimize bakıyoruz. Bunlara değil. Efendim borç arttı diyor birileri. Dürüst ol, dürüst. İktidara geldiğimizde GSMİ 230 milyar dolardı, 659 milyar dolar oldu. Borç yiğidin kamçısıdır diyorlar. Borç yiğidin kamçısıdır, zafiyet içinde olanların değil. Kamu borç stokunun yüzde 63 ü borç idi. Biz bunu 2002'den bu yana yüzde 23'e düşürdük".

BAHÇELİ'Yİ OSMANİYE'DE ELEŞTİRDİ

MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi memleketinde üstü kapalı eleştiren Başbakan, "Biz slogan partisi olmadık. Olmayacağız. Milletçilik sloganla olmaz. Milliyetçilik insanlar için bir şeyler yaparak ekonomiyi dünyanın 17. Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi yaparak gündemi belirlenen değil gündemi belirleyen ülke yaparak olur. Masa başında slogan atarak milliyetçilik olmaz. Onlara şunu sormak lazım. Türkiye için ne yaptınız, Osmaniye için ne yaptınız. Bu sorulara karşılık bulduğunuz sürece milliyetçisiniz. Hangi şart altında olursa olsun haksızlığın karşısında eğilmeyeceğiz. Doğrudan, samimiyetten ve demokrasiden gücümüzü alacağız. Siyaset hizmet sanatıdır. Bizim amacımız halka hizmettir" dedi.
Erdoğan'ın konuşması salonda bulunan partililerce sık sık sloganlarla kesildi.

Ak Parti Osmaniye İl Başkanı Ali Gülboğa, Başbakan Erdoğan'a el yapımı gemi maketi ve yöresel kilim hediye etti.

Politika Haberleri

HÜDA PAR'dan Bahçeli'nin çıkışına ilişkin ilk açıklama
HÜDA PAR'dan çok sert açıklama! İpini koparmış haysiyetsizler...
HÜDA PAR Milletvekilleri Meclis'te Şehid Heniyye ve Yahya Sinvar posterlerini açtı
HÜDA PAR'dan soykırım davası açıklaması: Gecikmiş de olsa önemli bir adım
"Ülkemde siyonist istemiyorum"