Başbakan Erdoğan, Ak Parti Meclis grup toplantısında partililere seslendi.
"Geçtiğimiz hafta çarşamba ve perşembe günü Davos'taydık. Dünya ekonomisinin içinde bulunduğu durumla ilgili neler yapılabilir ağırlıklı olarak bu konuşuldu.
Ben orada çok sayıda devlet ve hükümetin yetkilileriyle bir araya geldim. IMF Birinci Başkan Yardımcısı Lipsky ile bir araya gelme şansı da buldum. Dünyanın önde gelen iş ve finans çevreleriyele de görüşme şansımız oldu.
Uluslararası finans konularının yanı sıra medyanın gündemde olduğu için Ortadoğu'da yaşananlarla ilgili de soruları oldu.
Gazze oturumunda yöneticinin yanlış idaresi sonucunda arzu edilmeyen olaylar cerayan edildi. Bu panelin önü açıktı aslında. Arkasında başka bir panel yoktu. Kimse ülkemi küçük düşüremez. Kimce TC başbakanına saygısızlak yapamaz. Türkiye sıradan bir ülke değil. Tavrımızı diplomatik bulmayanlar olabilir. Diplomasi tarihinden bunda ilerileri de var. Ama ben diplomat değil siyasetçiyim. Ülkemin menfaatine halel getirecek bir diplomasiyi kabul edemem. Benim diplomatım aslanın midesinden meseleyi söküp alır.
İsrail kiminle neyi nasıl konuştuğunu iyi bilmeli.
Parti liderlerinin bana desteklerine teşekkür ederim. Biz milletimizin gönlünden geçeni ve hissiyatını yansıttık Bir modaratörün başbakanın omuzuna elini atması edepsizliktir. Ben diplomatik davranmamış olsaydım orada daha başka bir şey yapmam gerekirdi..
Olayın hemen ardından TV ekranlarında arzu endam edip siyasi tarafgirlik adına siyaset yapmışlardır. Diplomaside monşer gibi davrananlar siyasette de monşer gibi davranıyorlar. Doğru tepkimizi saptırmaya çalıştılar. Öyle anlr vardır ki orada siyaset susar. 71 buçuk millet tek millet olur. Tüm milletin tek bir fert olmasından büyük memnuniyet duydum. Siviltopluma medyaya ve vatandaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bu yürek coskusunun anlamını çok iyi biliyorum. Melbörn'den Gazze'ye Berlin'den Taşkent'te hakkaniyet taşıyan her yüreği ayağa kaldırdık. Türkiye insanlığın ve bölgenin vicdanıdır. Kimi medya kimi siyasetçiler bir kez daha milletin gerisinde kaldı. Artık bunlar ezberlerini bozmalıdır. Bizim prensibimiz Yurtta Sulh Cihanda Sulhtur. Biz dost kazanmaktan yanayız. Ancak haksızlık karşısında susmayız. Türkiye eski iradesiz siyasetçilerin eklindeki Türkiye değildir. başkaları ne der değil Türkiyesiz başkaları ne yapar anlayışı var artık. Biz duygusal davranıp Türkiye'nin menfaatlerini arka plana atmıyoruz. Saygın bir duruşla neler yapılabilir buna bakıyoruz. Türkiye fatura çıkacak diyenlerin sözlerini boşa çıkaracak. Türkiye artık düşmanı artan değil düşmanı hiç olmayan ülke konumuna doğru ilerliyor.
Çocukların ve masum insanlarını ölümüne dünyanın neresi olursa olsun karşı çıkarız. Biz sivişllerin kadınların çocukların öldürülmesine karşıyız. Bizim insanlık anlayışımız kültürel ve ahlaki değerlerimiz bunu öğütler. Anti semitizmin bir insanlık suçu olduğunu defaatle söylememe rağmen yine bunu söylüyorlar. Başbakan "Gazze'ye gitti de Tel Aviv'e niye gitmedi?" diyor. Tel Aviv Ankara'ya geldi ben niye gideyim.
Bugün Bahçeli yine aynı şeyi söylüyor. Kaç kere söyledim Olmert ile Ankara'da neleri konuştuğumuzu. Suriye ile barış görüşmelerini görüştük dedim. O yine aynı şeyi söylüyor. Sayın Bahçeli'ye sen hangi dilden anlarsın onu söyle. Kriptoları gelip biz sana mı teslim edeceğiz. Yanındaki bürokratlar sana anlatsız. Çok gizli ve gizli dosyalar kime nasıl devredilir anlatsınlar. 3.5 yıl başabakan yardımcılığı yaptın. Bunların kayda geçmediğini nerden biliyorsun. Kişiye özel kayıtlarda olmadığını nereden biliyorsun.
Uyarılarımızı Hamas taraftarlığı olarak göstermek yanlış. İki ülke arabulucu olmak doğruyu söylememize engel değil. Taraflar talep ederse biz arabulucu olabilirzi. Ama durumdan vazife çıkarmaz.
BM genel Sekreteri niye 4 gün sonra aradı diyor. Onu bana değil ona sor. Bunu söyleyen TC vatandaşı. Sen kimin avukatısın Allah aşkına..
Bizim iktidarımızda Yahudi düşmanlığı olamaz. Hahambaşında telefonum mevcut. Herhengi bir şey olursa beni ara dedim. Çünkü onlar benim vatandaşım. rahat ettirmek benim görevim. benim nezdimnde herkes dili dini ve etkinliğine bakılmaksızın benim vatandaşımdır. Yahudi düşmanlığını dillerine dolayanlar tehlikeli bir oyun oynadıklarının farkında olmalıdır. Bu topraklarda farklı olana düşmanlık kendisine yer bulamaz.
Biz Gazze'nin kapıları artık açılmalıdır diyoruz. Ambargolar kalkmalı diyoruz. Bizim Kızılay TIR'ları hala kapıda bekletiliyor. Diğer tarafta insanlar açlıktan ölmek üzere. Yardımlar sürüyor. Başbakanlık, Diyanet, MEB, TRT.. Yardımlar 65 trilyonu aştı. Ama Türkiye'nin şanına yakışan daha fazlasıdır.
Haksızlık karşısında susmayacağız. Haksızlığa susarak ortak olmayacağız.
Erdoğan sözlerini tamamlarken kapalı oturumda vekillere bazı açıklamalarının olacağını ve kapalı oturum nedeniyle bir süre daha yerlerini terketmemelerini istedi.
haber7