Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümet olarak krizin başladığı ilk günden bugüne iyi bir kriz yönetimi uyguladıkları kanaatini taşıdığını belirterek, "Nitekim son günlerde bazı uluslararası değerlendirme kuruluşlarının yaptıkları açıklamalar da bu kanaatimizi teyit etmektedir." dedi.
Başbakan Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasında, Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği büyük değişim atılımını kesin bir kararlılıkla sürdürdüğünü belirterek, "Büyük hedeflerimiz var; bu hedeflere ulaşmak için de büyük bir dikkat ve kararlılıkla atmamız gereken bütün adımları gecikmeden atıyoruz." ifadelerini kullandı. Erdoğan, son bir yıl içinde dünyanın içine sürüklendiği son derece olumsuz şartlara rağmen ne hedeflerinde, ne bu hedeflere yönelik icraatlarında bir sapma ve tereddüt yaşamadıklarını belirtti. Yola çıktıkları günkü kadar kararlı ve azimli olduklarına işaret eden Erdoğan, "Türkiye zorlukları aşma konusunda önemli eşikleri atlamış, tünelin ucunda ışığı bütün parlaklığıyla görmüş durumdadır. Bu bizim için büyük bir sevinç ve mutluluk kaynağıdır." diye konuştu.
Yaşanan büyük global krizin dünyadaki etkilerinin de yavaş yavaş hafiflemeye başladığının görüldüğünü anlatan Erdoğan, bugün dünyanın saygın otoritelerinin krizden en hızlı ve en hafif hasarla çıkacak az sayıdaki ülke arasında Türkiye'yi öne çıkardığını, kendi tespitlerinin de bu yönde oldğunu vurguladı. Erdoğan, bunu güzel bir haber olarak müjdelemek istediğini dile getirdi. Erdoğan, hem ülkemizde, hem dünyada global krizden çıkış yolunda bir seyir içine girilmiş olması ne kadar önemliyse, bundan sonra alınan tedbirlerin, uygulanan politikaların aynı titizlik ve dikkatle uygulanmasının da o kadar önemli olduğunu kaydetti.
"İYİ BİR KRİZ YÖNETİMİ UYGULADIK"
Erdoğan, hükümet olarak krizin başladığı ilk günden bugüne iyi bir kriz yönetimi uyguladıkları kanaatini taşıdığına işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti: "Nitekim son günlerde bazı uluslararası değerlendirme kuruluşlarının yaptıkları açıklamalar da bu kanaatimizi teyit etmektedir. Krizin ilk işaretlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte tedbirlerimizi almaya başladık, birçok önemli adım attık, 70 ayrı uygulama başlattık, bugün de bu atılan adımların meyvesini alıyoruz. Ama asla rehavete de kapılmıyoruz, krizin her aşamasını yakından takip ediyor, her aşamada yapmamız gerekenleri gecikmeden yapıyoruz. Krizin aşılmasında bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de en etkili tedbirler, daralma seyrine giren ekonomileri yeniden canlandırmaya dönük teşvik tedbirleri olmuştur. Biz ülke olarak bu teşvik uygulamalarının faydalarını büyük ölçüde gördük."
Erdoğan, ekonomideki daralmanın sıkıntılarını belli bir seviyede tutmayı başarmalarında teşvik hamlelerinin büyük payı olduğuna dikkat çekti. Şimdi daralmayı yeniden gelişmeye, ekonomik durgunluğu yeniden canlandırmaya dönük teşvik adımlarını atmaya devam ettiklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Haziran ayının başında bildiğiniz gibi üç kısımdan oluşan yeni ve kapsamlı bir teşvik paketini uygulamaya koyduk. Bu paket Cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı teşvik paketidir. Bu paketin ekonomimize ve bölgelerimize getirdiği çeşitli kazanımlarla 500 bin vatandaşımıza iş sağlamayı öngörüyoruz. Yine bu paketle KOBİ'lerimize çok önemli avantajlar getirdik. Bu paketi hazırlarken ilgili bütün sivil toplum kuruluşlarımızın yakın destek ve katkılarını aldık. TOBB, TÜSİAD, MUSİAD, TİM, YASED ve TİSK başta olmak üzere ilgili bütün sivil toplum kuruluşlarımız yatırım teşvik ve kredi garanti mekanizması çalışmamıza katkıda bulundular. İşçi ve işveren sendikalarımız da istihdamla ilgili hazırlıklarımıza fikir ve önerileriyle çok değerli katkılarda bulundular.Bu fikir ve önerilerden azami ölçüde yararlandık ve teşvik paketimizi bu bilgiler ışığında hazırladık. Umudumuz odur ki, alınan bu tedbirler krizin etkilerini bertaraf etmekle kalmayacak, kriz sonrası şartların Türkiye lehine şekillenmesinde de büyük pay sahibi olacaktır. Hem bizim yatırımcılarımızın, hem de yabancı girişimcilerin projeleri için en uygun zemini Türkiye'de bulabilecekleri şartları tesis etmeye gayret ettik."
Konuşmasında teşvik paketi hakkında ayrıntılı bilgi veren Erdoğan, teşvikler için getirdikleri avantajların olumlu karşılandığını ve yatırımlar noktasında hareketliliğin başladığının altını çizdi. Erdoğan, yaşanan olumsuzlukların gündelik hayata getirdiği külfetleri en aza indirmek için hükümet olarak bundan sonra da tedbirler almaya devam edeceklerini dikkat çekti. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Dünyayı sarsan bu büyük krizin ülkemizi etkilemediğini asla söyleyemeyiz. Ancak dünya ülkeleriyle kıyaslandığında, Türkiye'nin bu zor dönemi en az hasarla atlatan ülkeler arasında olduğu da bir gerçektir. Bizim başından beri söylediğimiz bu husus, şimdi dünyanın önde gelen ekonomistleri ve kredi değerlendirme kuruluşlarının yetkilileri tarafından da ifade ediliyor. Ekonomik göstergeler, bu sıkıntılı dönemin etkilerinin yavaş yavaş azalmaya başladığını ortaya koyuyor, bu son derece sevindirici bir gelişmedir."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ekonomideki olumlu seyri korumak için yönlü olarak gerekli düzenlemeleri yaptıklarını, vatandaşların her türlü mağduriyetlerine çözüm getirmeye çalıştıklarını kaydetti. Çok sayıda vatandaşın kredi kartlarıyla ilgili çeşitli sıkıntılar yaşadığını kaydeden Erdoğan, "Bu sıkıntıları gidermek için hükümet olarak çok köklü bir düzenleme yapıyoruz. Hazine Müsteşarlığımız, Merkez Bankamız, BDDK ve Bankalar Birliği'nin ortak çalışmasıyla, 874. 657 kredi kartı borçlusu vatandaşımızı rahatlatacak çok önemli bir fırsat sunuyoruz. Kredi kartı ödemelerinde sıkıntı yaşayan vatandaşlarımızın bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceklerine inanıyorum, inşallah bu sıkıntılar bu yeni düzenlemeyle giderilecektir." diye konuştu.
Ekonomik durgunluğa bir çare olarak Özel Tüketim vergisi ve Katma Değer Vergisi'ni 3 ay süreyle indirdiklarını hatırlatan Erdoğan, "Piyasalardaki canlanmayı teşvik amacıyla otomobil, beyaz eşya, bilgisayar ve mobilyada farklı oranlarda indirimler yaparak bu süreyi 30 Eylül 2009 tarihine kadar bir kez daha uzattık. Bütün bu tedbirlerin amacına ulaşacağını, ekonomik canlanmanın kısa zamanda her alanda etkisini hissettirmeye başlayacağını tahmin ediyoruz. Burada hepimize düşen görev Türkiye'nin istikrarını korumak, felaket senaryolarına itibar etmeden bütün enerjimizle yola devam etmektir." dedi.