Başbakan Erdoğan, resmi ziyarette bulunmak üzere İngiltere'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, HSYK kararnamesiyle ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten 3 Cumhuriyet Savcısı'nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine atandığının anımsatılarak, ''Bununla ilgili çeşitli yorumlar var. Muhalefetten, 'hükümetin attığı adım' yorumları, sizin partinizden dava süresinin uzayabileceği kaygıları dile getiriliyor. Bu değişikliği nasıl yorumluyorsunuz'' sorusu üzerine, ''Bu konu yürütmenin konusu değil, yasamanın konusu değil. Bu konu HSYK'nın konusudur'' dedi.
Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
''Eğer hukuk devleti içinde Anayasa'nın belirlediği görevleri hepimiz kendi çerçevesi içinde yürütürsek hiçbir mesele kalmaz. Ben yargının işine karışamam, yargı da benim işime karışmamalı. Hepimiz eğer işimizi başarılı bir şekilde sürdürürsek zaten o zaman bu sorulara da gerek kalmayacaktır. Benim arkadaşlarımdan kim bu tür yorum yaptıysa bilemem. Eğer yapmışsa yanlış yapmış. Şunu zaten söylüyoruz; gecikmiş adalet adalet değildir. Bir an önce bu adımların atılması gerekir diyoruz ki Yargıtayda, Danıştayda dairelerin çoğaltılması ve çalışanların adedinin artırılması noktasında bizler yasama olarak adım attık, görevimizi yaptık. Bundan sonra artık yine yargı görevini yapacaktır. Artık yeterli eleman sayısı vardır, daireler artırılmıştır. İnşallah üst yargıda bu tür gecikmeler olmayacaktır. Temennim odur ki ilk adım mahkemelerinde de daha süratle neticeler alınır. Bu tutukluluk süreçleri uzamaz, daha kısa zamanda biter. Bu bizim temennimizdir. Bunun daha ötesine gitmek bizim görev alanımız değil.''
Başbakan Erdoğan, ''Hükümetin Meclis'ten Kanun Hükmünde Kararname çıkarma konusunda yetki talebi var. Bu talebin içinde TSK personeli dahil atama konusu var. Ağustos şurası öncesinde TSK personel kanununda değişiklik öngörüyor musunuz'' sorusu üzerine, kendi dönemlerinde ilk kez Kanun Hükmünde Kararname talebinde bulunduklarını söyledi. Kanun Hükmünde Kararname yetkisinin bugüne kadar devamlı yapıldığına dikkati çeken Erdoğan, ''Yanılmıyorsam, çok partili siyasi dönemde de 29. olsa gerek'' dedi.
Hemen hemen her iktidarın bu tür ihtiyaca binaen daha seri çalışabilmek için bu tür yetkileri aldığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bizimki de ağırlıklı olarak, Anayasa'nın bize tanıdığı yetki dairesinde, başbakan yardımcıları hariç ağırlıklı olarak devlet bakanlıklarını icracı bakanlığa dönüştürme gibi bir adım atalım diyoruz ki artık kendi bütçesi olan ve ne yaptığı bilinen, bakanlar kurulu sayısının da biraz daha azaldığı bir kabineyi hedefleyelim istedik. Eğer bunun adımını şimdi atmazsak 12 Haziran seçimlerinden sonra yeni kabine oluşmasında sıkıntılar meydana gelecektir. Yeni dönemin ustalık dönemi olduğunu açıkladım. Şimdi çıraklık ve kalfalık döneminin tecrübesiyle böyle bir adım yapılması gerektiğine inandığımız için şimdiden böyle bir hazırlık yapalım istedik.
Fakat orada Türk Silahlı Kuvvetleri personel durumuyla alakalı düzenleme noktasında şu anda metni tam bilemiyorum. Yani bunu da şu anda zaten biliyorsunuz komisyonda görüşülecek. Bu komisyondaki görüşmeler esnasında orada gerekli olan mutabakat nasıl sağlanır bilemiyorum. O mutabakata göre bu yetkiyi de talep edeceğiz. Ama bu illa olacak diye bir şey yok. Hem belki orada görüşmeler esnasında bundan vazgeçilebilir de.''
-KILIÇDAROĞLU'NA YANIT-
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, hükümete Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi verilmesini ''Meclisi by-pass'' olarak nitelendirdiğinin hatırlatılması üzerine Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Tabii Kemal Bey, siyasetten gelmiyor, siyaseti daha yeni öğrenecek. Bakın 29. olacak bu ve bugüne kadar bunlar hep yapıldı. Kendi partisinin siyasi geçmişini de bir incelerse, devamlı övgüyle bahsettiği rahmetli Ecevit'in başbakanlığı döneminde de bu tür kanun kuvvetinde kararnamelerin çıktığını görecek. Onu bir araştırırsa o zaman herhalde bu ifadeleri kullanmazdı. Halbuki cevapları verirken hemen ayaküstü vermese, bunu bir araştırsa, 'acaba bugüne kadar bu tür şeyler yapıldı mı, yapılmadı mı, yapıldıysa nasıl yapıldı, bizim partimizin geçmişinde böyle şeyler oldu mu, olmadı mı' diye bir araştırmış olsa görecek ki yani AK Parti, şu 8.5 yıllık iktidarı döneminde ilk böyle bir şey yapıyor, ilk defa böyle bir talebi var. Ama kendi geçmişlerinde bakıyorsunuz ki 3.5 sene içerisinde, merhum Ecevit'in bizden önceki koalisyon dönemini söylüyorum, çıkarılmış kanun kuvvetinde kararname var. Daha önce yine merhum Ecevit'in başbakanlığı döneminde çıkarılmış aynı şekilde kanun kuvvetinde kararnameler var. Eğer bunlara bakarlarsa o zaman bize bu tür sataşmayı yaparken herhalde biraz daha düşünür.''
Ajaanslar