Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, partilerinin olağanüstü kongresindeki devir teslim töreninde muhalefeti rahatsız edecek bir şekilde senkronize olarak, sinerji ve uyumluluk içinde bir resim sergilediler. Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, sonra da Başbakan Davutoğlu, birbirini tamamlayıcı iki konuşma yaptı. Erdoğan, “sevdam, beşinci çocuğum, davam, kavgam” dediği partisini, Davutoğlu’na devretti.
Helallik diledi, helal etti. Partisinin misyonunu on üç sene ile sınırlamayışı önemliydi. Bunun bir insanlık davası olduğunu, Hakkın batıla karşı verdiği mücadelenin bir parçası olduğunun altını çizdi. Malazgirt’ten İstiklal savaşına, Yunus Emre’den Mevlana’ya, Mehmet Akif Ersoy’dan Sezai Karakoç’a kadar bir dizi kutlu dava insanından söz etti.
Bu bir Fatihadır dedi. Yani bir başlangıç. Her zaman olduğu gibi, ama daha çok son zamanlarda daha da açıktan yaptığı gibi inandığı, yaşadığı, Kur’an-ı Kerim’e dayandı, yaslandı, ayet üstüne ayet okudu. Bu dava dün değil, geçen onyılda değil, yüz değil, iki yüz sene değil, asırlar önce başladı dedi. Zalimle mazlumun, haklıyla hâksızın, hürriyet ile totaliterliğin mücadelesi olduğunu hatırlattı.
Çerçeveyi çizişi hem partisinin Türkiye siyasi tarihindeki yerini barizleştirici hem de bu konumu güçlendirecek nitelikteydi. İnsanlar gelir geçer, kalan dava olur dedi. Kibirin zararları konusunda gençlere nasihatta bulundu. İstişarenin önemini defalarca vurguladı Erdoğan. Partisinin bugünlerin zaferine hep istişare ilkesine sadık kalarak geldiğini belirtti. Bu ilkenin dünya ile ilgili İlahi Öğretimiz’in de parçası olduğunun altını çizdi. 1923’te ilk Meclis açıldığında, günlerden Cuma, dudaklarda dua, Meclis kürsüsünün arkasındaki duvarda istişareyi emreden ayet-i kerimenin yazılı olduğunu hatırlattı. Erdoğan’ın taşıdığı misyon, o günün ruhu ile örtüşüyordu....
Sayın Davutoğlu da Sayın Erdoğan’ın bıraktığı yerden aldı bir nevi devam ettirdi konuşmasını. Ak Parti dönemsel bir parti değildir dedi, bir mirası sırtladık, onu taşıyoruz dedi, bu bizim için şereftir, dün başlamadı, yârın da bitmeyecek dedi. Çözüm sürecinin önemini, özgürlüklerin vazgeçilmezliğini vurguladı. Önümüzdeki dönemde yeni anayasanın çıkması gerektiğini, parelel yapı ile mücadelenin tavizsiz devam edeceğini belirtti.
Ak Parti güvenilir ellere teslim edildi, Sayın Erdoğan’ın gözü arkada kalmayacaktır.
Türkiye de öyle. Cumhurbaşkanı Gül, yerini, ilklerin yaşandığı bir seremoni ile Tayyip Erdoğan’a bıraktı. Cumhur, Reis’i ile buluştu. Rabbim hayırların fethine vesile kılsın!
yeniakit