Türkiye, şu günlerde uluslararası haberlerin başında yer alıyor. Belki de İngiltere’deki Gordon Brown hükümetinin eski Rus casusunun öldürülmesi olayı ardından dört Rus diplomatı sınır dışı etmesi kararına cevap olarak gelecek Rusya adımı dışında hiçbir haber Türkiye haberlerini geride bırakamaz.
MUHAMMED HARRUB
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, laik rakiplerinin ve özellikle de askeri kurumun çıkardığı krizlerle ilişkilerde dikkat çekici siyasi esneklik ve açık bir zekâ ortaya koyuyor. Erdoğan, şu an geçen seçimlerde yüzde 34’lük bir oranla Türk siyasi sahnesinin ilk sırasına sıçrayan partisi AK Parti’nin kredisini harcamamak için kararlılık gösterdi. Bu yüzden cumhuriyetin yeni cumhurbaşkanının seçimi, bütün ihtimallere açık, hukuki ve Anayasa maddeleri, PKK dosyası ve ordunun kuzey Irak’ta geniş kapsamlı askeri operasyon talebinin reddedilmesi gibi sıcak dosyalarla kararlı bir ilişki kurdu.
ERDOĞAN HEDEFLERİ ZEKİCE OKUDU
Erdoğan’ın Anayasa metinlerine, askeri kurumla gerek yeni cumhurbaşkanı konusunda gerekse de Kuzey Irak operasyonu konusunda sükunet içinde ilişki kurduğunu ifade ediyoruz. Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığı’nın bildirisine “Askeri kurum hükümete bağlıdır” diyerek cevap verdi.
Kuzey Irak operasyonuna da böyle bir operasyonun zamanının gelmediği ve hükümetin operasyon kararına karar vereceğinin altını çizerek karşılık verdi. Erdoğan, ordunun hedeflerini zekice okudu. Bu hedefler arasında Erdoğan’ı Türkiye Kürtleri, Kuzey Irak bölgesi hükümeti ve merkezi Irak hükümetiyle kapsamlı bir savaşa girdirmek vardı.
ARAPLARA BİR ERDOĞAN LAZIM
Erdoğan, partisinin seçimleri kazanacağına güçlü güveni içinde partisine tek başına iktidar olma imkânı verecek çoğunluğu elde edememesi durumunda siyaseti bırakacağını belirtti.
Görünen o ki; farklı kumaşı ile Erdoğan’a Arap siyasi sahası ihtiyaç duymaktadır.
Geri Arap sahnesi despotlukla, demokrasi kültürüne ve değerlerine güvensizlik ve göstermelik seçimlerle dolu. Bu sahnede iktidar partisi seçimlerde kendisiyle yarışıyor. Başka partilere rekabet ortamı verilecek olsa bu rekabet güvenlik anlamında ince elenmiş ve hesap edilmiş bir rekabet oluyor.
Fakat iktidara gelmemiş hiçbir Arap parti lideri Erdoğan’ın söylediği ifadeleri dillendirmedi. Ortada Erdoğan’ın sözlerini siyasi bir oyun olarak niteleyenler ve rakipleri içinde kendisini siyaseti esir almaya çalışmakla suçlayanlar var. Bu yaklaşım doğru değil. Hem Erdoğan, kendilerini partileri bekledikleri oy oranını elde edemediği takdirde istifa etmeleri taahhüdünde bulunmaya çağırarak bu eleştirilere cevap verdi.
ERDOĞAN’IN ZOR GÖREVLERİ
Erdoğan’ın, kendisine Türk siyasi ve parti sahnesinde seçkin bir yer ayırdığı söylenebilir. Erdoğan bir kez daha seçimleri kazanır, tek renkli bir hükümet kurar, askeri kurumun tırnaklarını keser ve onu kendisine biçtiği anayasal olmayan görevi alarak kışlasına iade ederse Türk tarihine en geniş kapıdan girecektir.
Bu hiç de kolay olmayacak ve tehlikelerle dolu, ancak Erdoğan, öncekilerin başarısız olduğu bu konuda başarılı olabilir.
Görünen o ki; Erdoğan kendisini, hocası ve ayrıldığı partinin lideri Erbakan’ın uğradığı akıbetten sakındırmak istiyor. Kendisi ve Abdullah Gül, şu ana kadar AK Parti’nin başarılı macerasını yönettiler.
Ürdün’de yayımlanan Er Rai gazetesi, 19 Temmuz 2007, Arapça’dan çeviri: Halil Çelik
Vakit