Erdoğan'ın Kıbrıs Resti Almanya'yı Böldü

Başbakan Erdoğan’ın, Güney Kıbrıs konusunda çektiği rest, federal hükümeti ikiye böldü...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Güney Kıbrıs'ın AB Dönem Başkanlığı süresince AB ile diplomatik ilişkileri dondurma restinin Almanya'daki yankısı sürüyor. Koalisyon hükümetinin küçük ortağı Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi'nin, Türkiye ile müzakerelerin durdurulması çağrısı hükümetten destek görmedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Andreas Peschke, bu konuda hükümetin tutumunun değişmediğini açıkladı. Peschke, Türkiye ile üyelik müzakerelerini, kararlaştırıldığı şekliyle adil ve ucu açık bir şekilde yürütmek istediklerini, bu sürecin sonunun şu an kestirilemeyeceğini belirtti.

'Müzakerelerin ilerlemesi konusunda umutluyuz'

Peschke, "Alman hükümeti somut konularda kısa süre içinde ilerlemeler kaydedilebileceğini ummaktadır" şeklinde konuştu. Müzakere sürecinde rekabet başlığına atıfta bulunan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Türkiye'nin önemli koşulları yerine getirdiğine dikkat çekerek, bu başlıkta ilerlemeler kaydedilmesinin mümkün olduğuna inandıklarını belirtti. Peschke, müzakerelerin ilerlemesi için Türkiye'nin Ankara Protokolü'nü uygulamada ilerleme göstermesi gerektiği uyarısında da bulundu ve bunun Türkiye'nin yükümlülükleri arasında bulunduğunu vurguladı. Ankara Protokolü, AB ile Türkiye arasındaki gümrük birliğinin, Kıbrıs Cumhuriyeti dahil tüm üye ülkelere genişletilmesini öngörüyor.

'Kıbrıs'taki statükodan hoşnut değiliz'

Peschke Kıbrıs sorununa da değinerek, adadaki mevcut durumdan Almanya'nın büyük hoşnutsuzluk duyduğunu belirtti, Türkiye'nin, iki taraf arasında doğrudan görüşmelerin bu yıl içinde sonuçlandırılması çağrısını ise memnuniyetle karşıladıklarını kaydetti.

Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi Genel Sekreteri Alexander Dobrindt, Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakerelerinin kesilmesi çağrısında bulunmuştu. Dobrindt, Münchner Merkur gazetesinde Perşembe günü yayımlanan demecinde, AB'nin Erdoğan'ın 'tehdit ve şantaj' girişimlerine artık tahammül gösteremeyeceğini belirterek, "Erdoğan yine bir AB üyesine hakaret ediyor ve buna verilecek yanıt sadece müzakerelere son verilmesi olabilir" demişti.

Partinin Federal Meclis grubu üst düzey yetkililerinden Stefan Müller de Rheinische Post gazetesine verdiği demeçte, "Bir üye devleti muhatap almayı reddeden, tüm AB'yi aşağılamış olur" diyerek, Türkiye'nin Birlik üyeliği için uygun olmadığını bir kez daha gösterdiğini savunmuştu.

AB dönem başkanlığı yaklaşıyor

2012'nin ikinci yarısında Avrupa Birliği dönem başkanlığını devralacak olan Kıbrıs Rum yönetimi, 2004 yılında Birliğin tam üyesi olmuştu. Brüksel'in Kıbrıs sorunu çözülmeden bu kararı almasına tepki gösteren Ankara, Kıbrıs Türklerini içermeyen Kıbrıs Cumhuriyeti'ni AB üyesi ve devlet olarak muhatap almıyor.

Deutsche Welle
 

Diğer Haberleri

Putin: İsrail'in Hamas saldırısına tepkisi savaşa değil, Gazze halkına yönelik soykırıma benziyor
Beyaz Saray'a alınmayan Müslüman belediye başkanına destek
Kanada Hükümetinden Yoksullara ve Engellilere 'intihar'Tavsiyesi
Yeni Zelanda'daki Cami Saldırısı Davasında Yeni Gelişme
Yeni Zelanda'da Müslüman Öğreciye Saldırı