Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Nisan 2018’de partisinin meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada yeni dönem için şu taahhütlerde bulunmuştu:
“Yeni dönem daha fazla demokrasi dönemi, daha güçlü hukuk devleti dönemi olacaktır. Yeni dönem daha fazla refah, daha fazla zenginlik, daha geniş özgürlük dönemi olacaktır... Yeni dönem yürütmenin daha etkin, yasamanın daha itibarlı, yargının daha bağımsız hale geldiği bir dönem olacaktır.”
Diğerleri de önemli ama ben bu yazıda -Erdoğan’ın o konuşmasıyla alâkalı 26 Nisan 2018 tarihli yazımda olduğu gibi- daha fazla demokrasi, daha güçlü hukuk devleti, daha geniş özgürlük ve daha bağımsız yargının altını çizmek istiyorum.
***
İttifak ilişkisi içinde olduğu Milliyetçi Hareket Partisi’nin Erdoğan’a bu hususlarda baskı yapması muhtemel görünmüyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi, Erdoğan’a rağmen bir şey söylemez ve yapmaz.
Muhalefet partilerinin “daha fazla demokrasi, daha güçlü hukuk devleti, daha geniş özgürlük, daha bağımsız yargı” talepleri ise -Erdoğan’ın bunlara niyeti olmadığı takdirde- vız gelip tırıs gider; çünkü AK Parti ve MHP tabanları, Cumhuriyet Halk Partisi’nden, İYİ Parti’den, Halkların Demokrasi Partisi’nden gelen her talebe şüpheyle bakar ve Erdoğan’a ‘Doğru söylüyorlar, muhalefetin bu dediklerini yapmalısın’ demeyi zül addeder.
Ortalama AK Parti veya MHP seçmeni, daha fazla demokrasinin, daha güçlü hukuk devletinin, daha geniş özgürlüğün, daha bağımsız yargının gereğine inansa bile, iyi niyetine inanmadığı muhalefetle ağız birliği etmektense bunların eksikliğine katlanmayı tercih eder.
***
Görünen o ki, bu hususlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tercihi belirleyici olacak.
Tercihinin kendi taahhütlerine sadakat yönünde olmasını, kısa vadede kendi iktidarı için böyle bir ihtiyaç hissetmese bile Türkiye’nin esenliği için bu taahhütlerini gerçekleştirmesini dileriz.
Önümüzdeki günlerde ilan edeceği Bakanlar Kurulu, tercihi hakkında bir fikir verecektir.
karar gazete