Erdoğan'ın 'tehlikeli' mesajı

Hakan Albayrak

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Aram Ateşyan’a, Ermeni Patrikhanesi’nin düzenlediği  ‘1915 Ayini’ münasebetiyle nefis bir mesaj gönderdi.

Birinci Dünya Savaşı’nın trajik koşullarında hayatını kaybeden  Osmanlı Ermenilerini  anmak üzere İstanbul’da Ermeni Patrikhanesi’nin çatısı altında toplanan vatandaşları selamladı ve onlara saygılarını 
sundu....

Osmanlı Ermenilerinin yaşadıkları acıların paylaşılması ve hatıralarının yad edilmesi için en anlamlı yer olan Türkiye’de böyle bir törenin bir kez daha düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu vurguladı…

“Tarih bilincimiz ve insanlık ufkumuz gereğince Osmanlı Ermenilerinin hatıralarına sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi…

“Osmanlı Ermenilerini  bir kez daha saygıyla anıyor, hayatta olan yakınlarına taziyelerimi sunuyorum. Aynı dönemde yaşamını yitiren etnik ve dini kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlı vatandaşlarını da rahmetle ve saygıyla anıyorum. Bu ortak acıyı paylaştığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ülkemize geçmişten bugüne katkıda bulunan tüm Ermeni vatandaşlarımıza da bu vesileyle yeniden teşekkür ediyorum” diye de ekledi.

Batı basınına bakıyorum, ‘tık’ yok.

Anti Ermeni bir mesaj olsaydı muhakkak manşete çekerlerdi.

Ermenilere jest mahiyetinde bir mesaj olunca görmezden geldiler.

Kalpleri ısıtabilir çünkü.

Erdoğan, Türkiye, genel olarak da Müslümanlar hakkında müsbet duygular uyandırabilir.

Tehlikeli!

***

‘Düşman bizim kadınlarımızı ve çocuklarımızı öldürüp mabetlerimizi yıksa da biz onlara aynı şekilde cevap veremeyiz, çünkü bizi durduran bir kitap var’ diyen Bosna-Hersek Devlet Başkanı Aliya İzzetnegoviç’in bu asil duruşunu da tehlikeli bulmuşlardı.

Cezayir İslami Selamet Cephesi lideri Abbas Medeni’nin, Irak’ta Batılı gazetecileri katleden sözde İslamcı militanları tel’in maksadıyla açlık grevine gitmesini de…

Zeynelabidin Bin Ali diktatörlüğü zamanında, Nahda lideri Raşid Gannuşi’nin, zindanlarda işkenceden geçirilen sosyalistlerle dayanışma maksadıyla Londra’daki Tunus sefâretinin önünde düzenlediği oturma eylemini de…

İhvan-ı Müslimin mensuplarının Mısır’da saldırı tehdidi altındaki kiliselere canlı kalkan olmalarını da…

Tehlikeli bulup kendi kamuoylarından itina ile saklamışlardı, ta ki ‘Müslümanlar barbardır, hele İslamcılar hepten barbardır’ algısına halel gelmesin.

***

Kaide, Bağdadi Grubu, Boko Haram, Şebab gibi sözde İslamcı örgütlerin zulümlerinden şikâyet ediyor gibi gözüküyorlar; fakat bunların panzehiri olan mutedil İslamcıların mutedil davranışlarına uyguladıkları sansüre bakarak diyebiliriz ki, Müslümanlar adına (!) bunlarla muhatap olmaktan aslında gayet memnunlar.

karargazete