Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.
"Fransa'daki yangında ölen 3 Türk kardeşime Allah'tan rahmet diliyorum. ABD'nin Las Vegas kentinde 58 kişinin öldüğü bir olay yaşandı. Sayın Başkana taziyelerimizi iletmek suretiyle bu tür olaylarda duruşumuz neyse o duruşu koruduğumuzu ifade ettik.
Yeni dönemdeki en önemli işlerden biri Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş için gerekli uyum yasalarının çıkarılmasıdır.
Bölgemizde kritik gelişmeler yaşanıyor. Türkiye bu gelişmelerin merkezinde yer almaktadır. Biz devlet ve millet olark dimdik ayaktayız. Bizi tehdit edenlerin, kriz dönemlerini fırsat bilip sırtımızdan hançerlemek isteyenlerin bu topraklarda esamesi okunmamaktadır.
"NİYETİMİZ TEHDİT DEĞİL İKAZ"
Bizim kimseyi tehdit etmek gibi bir niyetimiz yok. Biz tüm samimiyetimizle ikaz görevimizi yerine getiriyoruz. Kuzey Irak'ta yaşanan referandum krizi bölgemizin bağrına yeni bir hançer saplama girişimidir. Mesele Kürtlerin hakları meselesi değildir, tam tersine mesele Kürtlerle Arapları, Türkmenleri, diğer grupları ve çevredeki ülkeleri sonu gelmez bir kavga, çatışma, hesaplaşma sürecine itmek isteyenlerin oyununa düşüp düşmeme meselesidir. Etnik hırçınlıklar ve mezhebi husumetler üzerinden yanı başımızda kazılan, ateşini kin ve nefretin beslediği bu çukura izin veremeyiz. Irak ortak bir gelecek inşa edilmesi gereken bir yerdir.
"ÇOK DAHA İLERİ ADIMLARDA TEREDDÜT ETMEYİZ"
Musul'un çevresindeki demografik yapıyı hiçe sayan girişim art niyetlidir. Soğuk kanlılıktan taviz vermeyeceğiz. Şimdilik sadece belirli alanlardaki ambargolarla yetiniyoruz. Bu artararak devam edecektir eğer kendilerine gelmezlerse. Gelişmelere göre çok daha ileri adımları atmakta tereddüt etmeyiz. Kuzey Irak yönetiminin bir an önce aklını başına devşirmesini umut ediyoruz.
"İHANET EDENLER BU KAPIYI NASIL ÇALACAK?"
Bugün birilerine güvenerek birlikte yaşama hukukuna ihanet edenlerin yarın bu kapıyı nasıl çalacaklarını merak ediyoruz. Bu kapı tamamen kapanmadan uzatılacak her eli tutmaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Ne zaman bir el uzatsak aynı sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Bizim asıl sıkıntımız sürekli içerden vurulmamızdır.
"DOĞRUDAN İÇ İŞLERİMİZLE ALAKALI"
Suriye ve Irak'ta yaşanan hiçbir hadise bizden bağımsız değil, doğrudan doğruya iç işlerimizle alakalıdır. Bize kimse siz neden Irak ve Suriye ile ilgileniyorsunuz deme hakkına sahip değildir. Suriye ve Irak'taki krizlerin ülkemize yansımalarının üstesinden de milletimizle birlikte geleceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.
"GÖNLÜ BAŞKA MECRALARA KAYANLARI KAZANACAĞIZ"
Ayrışırsak dağılırız, yok oluruz. Beton gibi çelik gibi durmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Bu devletin vatandaşı olmaktan bu bayrağın gölgesinde yaşamaktan rahatsız olan varsa onların da fikrini değiştireceğiz. Kalbi, gönlü başka mecralara kayan varsa onları da kazanacağız.
"80 MİLYONA SIMSIKI SARILACAĞIZ"
Artık bizim terör örgütlerine bölücülere fitnecilere kaptıracak tek bir kardeşimiz dahi olamaz. Ancak hesabi değil hasbi olursa zaten mesele kalmaz. İhanet çetelerine yeteri kadar insanımızı kaptırdık. Batılı ülkelerde yeteri kadar insanımızı yuttu. Artık 80 milyon vatandaşımıza sımsıkı sarılacağız.
FAİZ VE ENFLASYON AÇIKLAMASI
Türkiye krizlerle mücadele ederken hedeflerine ilerleme gücüne de sahiptir. Büyüme rakamları ekonominin doğru yolda olduğunu gösteriyor.
Faizlerdeki düşüş, açık söylüyorum, istediğimiz noktada hala değil. Eğer faizlerde düşüşü sağlayamazsak, bunu başaramazsak, bilesiniz ki birçok musibet bizi beklemektedir. Piyasa faizinin yüzde 20 olduğu bir ülkede yatırımcı yatırım yapabilir mi, istihdam artabilir mi, artmaz. Ondan sonra lanetle de karşı karşıya kalırız. Biz faizci akıllarla, faiz lobilerinin yaklaşımlarıyla adım atamayız, eğer onlarla adım atarsak sadece onları ihya ederiz.
Enflasyonda hala düşüşü sağlayamıyoruz. Neden? Yüksek faiz nedeniyle. Bunun kararını vermeliyiz. Faiz düşerse enflasyon düşer. Faiz yüksek olursa o da yüksek olur. Ters orantılı değil. Göreve geldiğimizde faizi düşürdük enflasyon da ona bağlı olarak düştü.
"YASTIKALTI ALTIN BİR ŞEY KAZANDIRMAZ"
Kamu-özel işbirliği projelerinin ekonomik faydaları sadece maliyetle sınırlı değil. Zaman ve yüksek kaliteyi de gözönünde bulundurmalıyız.
Varlık Fonu'nun yatırımların katalizörü olacağını ümit etmiştim ama olmadı. Bu sıkıntıyı en kısa sürede aşacağımıza inanıyorum.
Yastığın altında veya kolumuzdaki altınlar bize bir şey kazandırmaz. Vatandaşlarımızı altınlarını bu şekilde değerlendirerek hem kendisine hem de ülkemizin büyümesine katkı sağlamaya davet ediyorum.
İstihdam konusunda hedeflerimizi yüksek tutmalıyız. İstihdam demek aynı zamanda daha huzurlu birey, daha huzurlu toplum demektir. Orta vadeli programda işsizlik sigortasından, yaşlılık aylığına insanımızın hayatına dokunan her konuya özel önem vermeliyiz.
İstihdamı artırmayan bir ekonomik başarının bizim nezdimizde anlamı yoktur. İçinde insanın olmadığı bir ekonomi politikasının anlamlı olmadığına inanıyorum. Yapmamız gereken hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacak hem de milletimizi mutlu edecek bir ekonomi anlayışına sıkı sarılmamız gerekir.
"İCAP ETTİĞİNDE VERGİ ARTIŞI YAPILABİLİR AMA BİR ŞARTLA"
Bu çerçevede icap ettiğinde vergi artışı yapılmaz mı? Elbette yapılır ama bir şartla. Ortaya çıkan yükü doğru hesaplayarak millete bunu en baştan izah etmemiz insanları yapacakları fedakarlıkla, elde edilen kaynağı nereye kullanacağımıza ikna etmemiz şartıyla bunu yapabiliriz. Aksi takdirde ben yaptım oldu anlayışına ekonomi politikalarında yer yoktur."