Eriyen savaş

Novaya Gazeta yazarı, Gürcistan ve Güney Osetya sınırına yaya olarak geçip üç devlet başkanı (Vladimir) Putin, (Mihail) Saakaşvili ve (Eduard) Kokoyti arasındaki farkları yazdı.

1992'de, savaşmakta olan Güney Osetya'ya ilk on zırhlı birlik gönderildi. Aslında bu tam bir zırhlı araç değildi. Üzerlerinden kuleleri kaldırıldı ve tarım faaliyetlerine yardım çerçevesinde yerli halka satıldı.

Sivil Oset halkı, bu değişimden çok memnun kalmıştı. Mesele şu ki, bundan bir yıl önce, Gürcüler Tshinval'i işgal ettiklerinde, askeri birlikler değil, polis gücü kullanmışlardı. Gürcülerde ordu yoktu o zaman. Osetler Gürcüleri Tshinval'den defettikleri zaman, onların ellerinden alabilecekleri hiçbir şey yoktu. Polislerden ne kadar çok silah alabilirsin ki?

Defedilen Gürcüler yüksek yerlere yerleştiler ve Tshinval'i ateşe tutmaya başladılar. Nitekim Gürcülerin hala bir ordusu yoktu. Fakat artık içinde sınırsız sayıda merminin bulunduğu askeri teçhizatları mevcuttu ve kuşattıkları şehri önce otomatik silahlarla, daha sonra, makineli tüfeklerle, daha sonra da, tanksavarlarla ateş yağmuruna tuttular.

Elbette Osetler, kulesiz zırhlı araçlara çok sevinmişlerdi. Zırhlı araçlar, çiçekler ve şarkılarla gelmişlerdi. Her köyde koyunlarla karşılandılar. Zırhlılarda 'Mtshete' yazıyordu ve koyunların etinden yiyip şarap içen herkes, Tshinval'e kadar gitmek için zırhlı araçlara doluştular. Bu yüzden, zırhlı araçlar, Zars yoluna sapmadan, dosdoğru Gürcü karakollarından geçerek Tshinval'e geldiler. İlk zırhlı araç karakolu geçince, sürücüsü sarhoş olduğundan kanala yuvarlandı ve üzerindeki diğer kişilerle birlikte esir düştü.

"Bunu duyduğumuz zaman, biz de bizimkilerle değiştirmek için Gürcüleri esir almaya başladık" diye anlatıyor eski futbolcu Pele lakaplı Valeri Çoçiyev. Gürcü esirlerin tutulduğu yere giderken, yolda 13 yaşlarında bir kız çocuğu gördüm. Kızı bana doğru fırlatan babası, 'kızımı kurtar' diye bağırıyordu.

Çoçiyev, kızı aldı ve iki taraf arasında bulunan barışgücü askerlerinin bulunduğu karakola götürdü. Kocalarının tutuklu olduğunu bilen Oset kadınları buraya akın etmişlerdi. Kadınlar Çoçiyev'i görür görmez ona doğru koştular ve bağırarak kocaları serbest bırakılmadan kızı geri vermemesini istediler. Bu arada, Gürcü tarafından küçük kızın annesi koşarak geldi. Askerleri ve Osetleri itekleyerek kızını kucakladı ve ağlayarak bağırdı: "Lanet olsun bu savaşa! Lanet olsun Gamsakhurdiya'ya!" "Gürcü kadına vurmak için atılan kadınlarımız, sonra ona sarılarak ağladılar. "Lanet olsun bu savaşa!' diye bağırdılar" diye anlatıyor Çoçiyev.

13 yıl süren dondurulmuş anlaşmazlık boyunca Güney Osetya nüfusu, 70 bin kişiden 30 bine düştü. Ben Tshinval'e taş döşemeli Zars yoluyla gidiyorum. Zırhlı araçları kullanan sarhoş şoförün başına gelenlere maruz kalmamak için Gürcü köyünden geçen kısa yolu kullanmıyoruz.

Cipin sürücüsü, ders veren bir ses tonuyla konuşuyor: "Başkan Kokoyti, halkın dayanağı. Bütün halkımız başkanımızın arkasındadır.

Gürcistan, Güney Osetya'nın bağımsızlığının Rusya'ya bağlı olduğunu kabul ediyor. Rusya bu konuda Gürcistan'la aynı fikirde. Aslında Güney Osetya, bağımsızlığını halkına borçlu. Gürcistan, Güney Osetya'nın bağımsızlığının Rusya'ya bağlı olduğunu kabul ediyor. Rusya da bu konuda Gürcistan'la aynı fikirde. Aslında Güney Osetya'nın bağımsızlığı halkına bağlı.

Güney Osetya'nın bağımsızlık tarihi, 23 Ekim 1989'da Gamsakhurdiya taraftarlarının Tshinval'e barışçı bir miting yapmak üzere hareket etmesiyle başlıyor. Düşünebiliyor musunuz? Dağılan birlik (SSCB), anarşi, Gürcüler için özgürlük, Gürcistan'da yaşayan diğer bütün halklar için kölelik isteyen Gamsakhurdiya adında bir "Mussolini' ve başka milletlerden olan kişiler ne yapalım; öldürelim mi, yoksa sadece hadım mı edelim tartışması. Ve barışçıl miting.

"Biz mitingin olduğunu biliyorduk" diye anlatıyor saha komutanı Bala Bestautı, fakat silahımız yoktu. "Ancak 3 saat sonra, çelik değnekler getirdiler. Mezarlığın yanında kollarımızla kenetlendik ve yollarını kestik. Topu topu 30 kişi kadardık, orada öleceğimizi düşündük. Üç gün boyunca bekledik, fakat Gürcüler birden gelip geçiverdiler.

Mitingden sonra herkes kendi gayretiyle bir şekilde silah buldu. Yerel müzeden bile Degtyarev'in makineli tüfeğini çıkarmayı bile düşünmüşlerdi. Gürcistan, Güney Osetya otonomisini kutlamıştı. Güney Osetya ise, Gürcistan bünyesinden çıkacağını bildirmişti.

6 Ocak 1991 tarihinde, Tshinval halkı, gece yarısı köpek havlamalarıyla uyandılar. Şehirde İçişleri birliklerinden bir bölük bulunuyordu. Rus İçişleri birlikleri barakalara, "Af edersiniz Osetler, size ihanet ettik" yazarak gitmişti.

Gürcüler dünyadaki ilk köpekle silahlandırılmış işgal ordusuna sahipti. Zırhlı araçlar ve tanklara bu orduda nadiren rastlanırdı. Bu yüzden, Osetlerin tankı vurdukları gün hala halkın hatırasındadır. O zamanlar arkeolog olan, şimdi ise Kokoyti'nin Moskova temsilcisi, Dimitri Medoyev'e "Bu senin tankı vurduğun gün olmuştu" diye bir olayı hatırlatıyor.

Bu küçük bir savaş için büyük bir olaydı. Galiba birçok kişi de Gürcü tankı vurmak istemişti, fakat isteyen herkes için yeterli değildi. Ancak bunun yerine kuşatmalar ve havan topları vardı. Yiyecek hiç bir şey kalmamıştı. Yiyecek bulmak için şehirden çıkan insanlar Gürcüler tarafından yaşlı, kadın, çocuk demeden tek tek avlandı

Rusya'nın anlaşmazlığa müdahalesi, sadece cumhuriyetin yöneticisi Tores Kulumbegov'un müzakere için Rus karargahına çağrılmaktan ve Gürcülerin ellerine bırakmaktan ibaret olmuştu.

Sabah, o zamanki savaşa katılanlardan biri olan Uruzmag Cioyev, bana savaşın yapıldığı yerleri gösteriyor. Ergneti şehri kenarındaki Güney cephesini dolaşıyoruz. Güney cephesinde sınır görevlileri var. Gürcü karakolunu geçerek gelen bir arabaya ateş açılmış, araba kötü durumda. Beş dakika sonra, Kehvi'ye ulaşıyoruz, Kuzey cephesine. Bu arada, Kuzey cephesinden bir ambulans geçiyor. Bir arabasıyla geçmekte olan köylüler Gürcü askerler tarafından dövülmüş. İçlerinden biri başına ağır bir darbe almış. Beyin travması geçiriyor. Şehrin en dışında Batı cephesi bulunuyor. Tam 7 km. Buraya gelirken bir tepeye çıkıp bakıyoruz. Tshinval, şehrin üstünde hakimiyet kuran, etrafındaki 4 cephenin ve tepelerin ortasında tabakta bir mantı gibi uzanıyor. Teorik olarak Tshinval'i herhangi profesyonel bir birlik alabilir. Pratikte ise, bu Gürcüler için artık ikinci kez mümkün olmadı.

Bütün dört cephenin manzarasını seyrederken Uruzmag bana dünya politikasının aslını anlatıyor: "Moskova'da yasadışı işlerle uğraşan Gürcülerin denetlenmesi çok doğru. Çocuklarımızı öldüren milyarlar onlardan geliyor. Gürcüleri savunmak için para karşılığı gösteriler yapılıyor. Bunların ücreti Rusya'ya karşı düşmanlık yaratmak için Amerikalılar tarafından ödeniyor"

Anlaşılıyor ki, Uruzmag Cioyev'in bakış açısı Putin'inkiyle tamamen aynı. Fark sadece şurada: Uruzmag'ın bakış açısı yüzünden Uruzmag'ın kendisi ölecek. Putin'in bakış açısı yüzündense, yine Uruzmag ölecek.

Bir gün önce ormanda odun toplarken mayına basan bir Gürcü'nün ayakları koptu. Dövülen Oset, Gürcü'nün karşılığıydı. Dövülen Oset'in karşılığı ise, iki gün sonra veriliyor.

Daha önce söylediğim gibi, 1992 yılındaki Gürcü-Oset savaşının asıl özelliği, Gürcülerin ordularının, Osetlerin ise, silahlarının olmamasıydı. Kuzey Osetyalı işadamı Oleg Teziyev cumhuriyetin başbakanı olana kadar hala da yoktu. Teziyev, tanıdığım en eşsiz soyguncu. Ne soyması mümkündür? Pastane, ev, banka. Güney Osetya Başbakanı Oleg Teziyev, Kuzey Osetya'dan kurşunlarıyla birlikte 20 zırhlı araç ve 20 askeri kamyondan oluşan ordu teçhizatı çaldı. "Suçumla gurur duyuyorum" diyor Teziyev.

Gri Koçiyev, Kuzey Osetya'ya silah bulmak için giderken çığ altında kaldı. Oset özel birimleri başkanı Vadim Gazziyev, tuzağa düşürülerek haydutlar tarafından öldürüldü. Savunma Bakanı Yardımcısı Alan Cioyev (Parpata) Gazziyev'in intikamı için öldürüldü. Parpata'nın kardeşi cumhuriyete insani yardım getiren Finli kıza tecavüz etti. Moskova, bu minyatür Trans-Kafkas Çeçenya'sını zerre kadar dikkate almadı.

O zamanki yöneticilerden biri bana, "Yılın yarısı bir Moskova'ya bir Vladikafkas'a seyahat etmekle geçti. Bizim haydutlarımızın sizin hapishanelerinize tıkılmasını talep ettim. Bunun için ödeme yapmaya bile hazırdık. Fakat bana, "Siz başka bir devletsiniz, bu mümkün değil' dendi. Nihayetinde ben tükürdüm, bir liste yazdım, Gazziyev'i aradım ve bunları kurşuna dizin emrini verdim" diye konuşmuştu.

Bu arada, Gürcistan ve Güney Osetya arasındaki savaş, Gürcistan'ın artık sadece ordusu değil, devleti de olmadığından dolayı söndü. Olmayan devletle savaşılmazdı. Devletin yerinde çete bulunuyordu.

Ergneti'de pazar gelişti; Tshinval'in gelirleri yılda 300 milyon dolar olarak tahmin ediliyor. Cumhuriyetin bütün elitleri yönetim ve muhalefet arasında bölündüler. Aralarındaki görüş ayrılığı şundan ibarettir: Yönetimin kaçakçılıkta yasal payı vardı, muhalefet ise, gümrüğe otomatik silahlarla geliyor ve payını kendi alıyordu.

2003'te Gürcistan'da 'gül devrimi' gerçekleşti. Toprak bütünlüğünün sağlanması da dahil olmak üzere, bütün kurumları ve vasıflarıyla Gürcü Devleti'nin kurulması, Mihail Saakaşvili'nin öncelikli görevi haline geldi.

2004 yılının Ağustosunda, Gürcüler, Güney Osetya'ya girdiler. Tshinval'i kuşattılar, ancak alamadılar. Şimdi Gürcüler, sadece Gürcü köylerinde kontrolü sağlamak istediklerini iddia ediyorlar. Buna inanmak güç. Hangi ordu cam kavanozdaki fare gibi bir şehri fethetmek istemez ki? Bundan sonra, Devlet Başkanı Saakaşvili, Güney Osetya ile ilişkileri, Putin Gürcistan'la ilişkileri ne hale getirdiyse o hale getirdi. Ekonomik ambargo ilan etti. Kaçakçılığın suyu tükendi ve Tshinval'in tek para kaynağı olarak Moskova kaldı. Saakaşvili, çiviyi çıkarmaya çalışırken onu tam şapkanın tepesine taktı.

Yakında Güney Osetya'da seçimler yapılacak. Eduard Kokoyti'in oturduğu binada bir tabela: Seçim komisyonu. Bu seçimler için çok doğru bir yaklaşım. Devlet Başkanı'nın korumalarından da öğrenildiği üzere bütün halk Kokoyti'ye oy verecek. Kokoyti'ye kadar, cumhuriyetin Devlet Başkanı Lüdvig Çebirov idi. Onun seçilmesine saha komutanı Valeri Hubulov yardım etti ve iyiliği cezasız kalmadı: 90'ların sonunda Hubulov Vladikafkas'da öldürüldü.

Eduard Kokoyti'yi, muhalefet destekledi: İbragim ve Cambulat Tedeyev kardeşler. Kokoyti, daha vicdanlı bir selef oldu: Tedeyev'leri öldürtmedi, sadece cumhuriyetten kovdurdu. (23 Ekim'de İbragim Tedeyev Vladikafkas'ta kurşunlanarak öldürüldü. Ölümünden önce koruması katili konuşturmayı başardı. Güney Osetya'nın olayla ilgisi yoktu, bir gümrük meselesi hesaplaşmasıydı.

Kokoyti'ye Cambulatlarla arasındaki anlaşmazlıkla ilgili sorduğumda, Başkan şöyle cevap verdi: "Kafkasya'da biri diğerini yanında durursa hemen, bunların hepsini ben yaptım diye bağırmaya başlıyorlar". Cumhuriyette, haddini bilmeme başladı. Benim tarftarım olan insanlar, silahla dolaşmaya ve

'şimdi onlarla birlikteyiz' demeye başladılar. Eğer ben iktidarı zayıf biri olsaydım, Gürcüler çoktan bundan faydalanırlardı. Onlar sürekli bize 'suçlu kabile' imajını yaftalamaya çalışıyorlar

Eski iktidardan insanlara hiç bir şey kalmadı. Kokoyti'nin kendi cesaretinden başka, (Kokoyti kendisi savaştı. Oldukça başarılı da oldu. Sadece 1992'de değil 2004'te de.) Kokoyti'nin selefinden diğer bir farkı da, o maaşları ödüyor ve yollar yapıyor. Onun seçilmesinden sonra Tshinval'e elektrik ve gaz geldi. Halkın geliri iki kat arttı. (Fiyatlar ise 4 kat) Elbette Başkan Kokoyti, Başkan Putin'in bakış açısını tam olarak paylaşıyor.

Kokoyti, "Gürcülerin beni ortadan kaldırmak için operasyon yapacağını tahmin ediyoruz. Daha sonra da bütün dünyaya beni muhalefetin öldürdüğünü söyleyecekler. Amerika'nın elinde kukla olan insanlarla konuşmamız çok zor" diye konuşuyor.

Afedersiniz, Sayın Kokoyti, diyorum ben, "Ama Gürcistan ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan maaş almıyor, Savunma Bakanı ise Amerikalı değil. Eğer Saakaşvili 'kukla' ise o zaman siz nesiniz? Başkan Kokoyti (2004 yılında havan topu bombardımanı altına girdiğini hatırlatmalıyım) bana kesinlikle olduğu gibi cevap veriyor: Halkımız iki soykırım yaşadı. Eğer var olan gerçeklerden ve tarihi geçmişten yola çıkarsak, Rusya'dan başka hiç kimse, Güney Osetya'nın bağımsızlığını garanti edemez.

Güney Osetya ve Gürcistan arasındaki sınırı yaya olarak geçtim. Oset nöbetçiler, sakin bir şekilde pinekliyorlar.

Gürcü nöbetçiler, İnguşetya'daki Rus askerlerine benziyorlar, aynı şekilde saldırganlar ve çabuk korkuyorlar. Vizem yok. Bir saat boyunca Gürcü tarafından yüksek rütbeli birini bekliyorum. Yüksek rütbeli kişi, bana her türlü kolaylığın gösterilmesi emriyle dönüyor. "Peki vize" diyorum, elini sallıyor, gerek yok anlamında.

Arabaya oturuyorum, her ikiyüz metrede bir Rus barış güçlerini zırhlı araçları ve tankları. Gürcülerin sinirli hali anlaşılıyor. Onlar, Osetler ve barış güçleri arasındalar. Hamburger arasındaki köfte gibi. Osetlerin kayıtsızlığı anlaşılıyor: Tshinval tabakta mantı. Git de al. Kolayca saldırılan şey kolayca savunuluyor.

Gürcülerin askeri operasyonları, Rus eğitmenlerce çalıştırılmış ve sınırsız sayıda Rus silahı ve techizatıyla donatılmış vatan için ölecek militanların direnişleri ile çağdaş orduları için gerçek bir kabusa dönüşebilir. Caharkale'nin 1996 Ağustosunda ele geçirilişini bir Çeçen bana şöyle açılamıştı: Biz ölmeyi sizinkilerin yaşamak istemesinden daha çok istiyorduk.

Bir saat sonra Tiflis'e ulaştık. Bir yıldan beri gelmemiştim. Gürcistan'da demokrasiyi görmek için Tiflis'e gitmek yeterli. İki yıl içinde bambaşka bir şehir haline gelmiş. Parlak duvarlı otelleri, ışıklı tabela ve reklamlarıyla varlıklı, Avrupai. Burası, ülkenin başkenti. Ekonomi, gaz ve petrol olmamasına rağmen yılda % 9 oranında gelişiyor. Ancak, düşman yakın bir komşusu ve ciddi toprak sorunları var. Böylesi gelişme dünyada sadece tek bir kaynaktan beslenir: Özgürlük!

Gürcistan'da devlet mekanizması yarı yarıya ve vergilerin miktarı da iki kat küçüldü. Gümrük vergileri kaldırıldı. Devlet Güvenlik Denetim Kurumu lağvedildi ve eski emniyet ve savcılık mensuplarının % 80'i kovuldu. Bu harikulade ülkenin küçük bir problemi var: Demokrasi değil bağımsızlık isteyen 30 bin Güney Osetyalı Oset ve 80 bin Abhazyalı Abhaz.

Gürcistan'ın pozisyonu, 'Rus barış güçleri Güney Osetya'dan giderse her şey kendiliğinden yoluna girecektir'e gelmiştir. "Biz bu sorunu güç kullanarak çözmek istemiyoruz" diyen Gürcistan Savunma Bakanı Yardımcısı Mamuka Kudava şöyle konuşuyor: "Gürcistan'ın iki önceliği var: dondurulmuş anlaşmazlıkları çözmek ve NATO'ya girmek. Güney Osetya'da bize karşı yaklaşık ikibin silahlı resmi direnişçi var, gayri resmi olanlar da cabası. Sana silah verdikleri zaman eğer paran da yoksa çatışma ve hesaplaşmalar başlıyor. Hesaplaşma dendiği zaman, araya giriyorum. Dün Gürcüler tarafından dövülmüş bir Oset gördüğümü söyledim. Sıradan bir köylü. Onu dövmüşlerdi çünkü bir gün önce bir Gürcü mayına basarak yaralanmıştı. Siz de takdir edersiniz ki, mayın kimliği belirsiz kişiler tarafından döşenmişti. Ancak Oset'i maskeli Gürcü sınır nöbetçileri dövmüştü. Öfkelenen Kudava, "Bu bir rezalet. Bu olayla ilgileneceğim" diye konuştu.

Gürcistan, toprak bütünlüğünü sağlamak istiyor. Bu Abhazya ve Güney Osetya'da 'faşizm' olarak adlandırılıyor. Hiçbir taraf savaş istemiyor. Her biri yalan söylüyor. Sadece dünyaya karşı değil kendine karşı da yalan söylüyor ki, savaşta yalan söylemek zayıflık işaretidir.

Başkan Putin, Gürcistan'ın ABD'nin kuklası olduğunu düşünüyor ve evde benzin dolu bir fıçının bulunduğunu unutarak, komşunun avlusunda ısrarla kibritle oynamaya devam ediyor. Başkan Kokoyti, Gürcülerin onu öldürmek istediğini düşünüyor. Başkan Saakaşvili, Rus barış gücü askerleri gider gitmez her şeyin yoluna gireceğini düşünüyor.

Burada paradoks şu ki, Şavardnadze varken Güney Osetya Gürcistan'ın bir parçasıydı. Ama Saakaşvili yönetime gelince onları kendisi Rusya'ya doğru itti. Şu anda Tshinval Moskova'nın parasıyla yaşıyor. Değersiz bir oyuncak. Putin'in yatı bile daha değerlidir. 30-40 bin kişilik nüfuslu Güney Osetya Rusya olmadan bir ayda on gün yaşayamaz. Güney Osetya'da petrol yok. Hiçbir perspektif bulunmuyor. Kim yerli madenleri satın alacak? Eğer patlayıcı getirmek gerekirse, sınırdan geçecek. Peki geriye? Yine sınırdan geçerek. Maden cevherleri de aynı şekilde mi taşınacak? Gürcistan'ın parlak ekonomisini yanında bu yol bir işe yaramaz.

Kimse savaş istemiyor-işte basit bir senaryo. Gori'de kimliği bilinmeyen sabotajcılar okula bomba atıyor. Ya da doğum evine. Gürcistan'ın Devlet Başkanı, Tshinval'e birlik göndermek zorunda.

Savaşçılar Gürcistan'ın doğusu ile batısını birleştiren yolu kesiyorlar. Ay da, Gori'deki petrol borularını deliyor. Bayram eden Rusya saldırganın elektriğini ve gazını kesiyor. Gelişen Gürcistan nerede olacak o zaman?

Bir ayrıntı daha: Gürcistan şu anda Zviad Gamsakhurdiya'nın bedelini ödüyor. Başka milletlerden olanların haklarının çiğnenmesinin, yakılan Oset köylerinin, faşist rejimin kalıntılarının bedellerini ödüyor.

Rusya Devlet Başkanı, pazarlarda "kökten ırkçıların" haklarının korunmasını emretti. İrkutsk Bölgesi İçişleri özel birimleri Kuzey Kafkasya'daki kanunsuzla meselesiyle ilgileniyor. Kuzey Kafkasya İrkutsk'a o kadar uzak ki. İrkutsk'ta Kuzey Kafkasya'nın henüz Rusya'nın bir parçası olduğunu bilmiyorlar bile.

Eee, karşılaştırmayı anladınız mı?

Yuliya Latinina'nın

Kaynak: Novaya Gazeta'da

Kavkaz Center

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Acar Medya Nifak Çetesini İfşa Etti (VİDEO)
Abdurrahman Dilipak: Trump, DSÖ'den önce Gazze ve UCM'ye saldırdı
Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine