Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu'yla ilgili bir dedikodu geçenlerde Sabah gazetesine manşet oldu. Güya bir ANAP'lı, Erkan Mumcu'ya, "Biz neden oylamaya katılıp, Gül'ü seçtirmeyip bugünlere geldik? Bak, Genelkurmay Başkanı, Cumhurbaşkanı Gül'ü ziyaret ediyor" demiş, Erkan Mumcu da ona şöyle cevap vermiş: "Eğer Meclis'e girsek ve cumhurbaşkanı seçilse askerin zorunlu ikamet için götüreceği yer de, götüreceği isimler de belliydi. Gidecek kişilerin arasında senle ben de vardık."
Erkan Mumcu "yalan söylüyor, birilerinin tehdit veya telkinleri yüzünden o günkü oylamaya katılmadığı" yönündeki iddiaları da öteden beri yalanlıyor, hatta bu konuda yemin billah ediyor, ama kimseye dinletemiyor.
Anavatan Partisi'nin o gün Meclis'te hazır bulunmamasını ne kadar yanlış bulursak bulalım, inançlı bir insan olan Erkan Mumcu'nun bu konudaki yeminli beyanlarına inanmak durumundayız.
Bu konu bir yana"
Mumcu'yu 27 Nisan süreciyle ilgili sansasyonel ve fakat faydasız bir manşet haberinde harcayan Sabah editörlerine soruyorum: Madem milli irade mücadelesi veriyorsunuz ve madem manşetinizde Erkan Mumcu'ya ayıracak bir yeriniz var, öyleyse niye mazi olup gitmiş bir meseleyle uğraşacağınıza Erkan Mumcu'nun birinci sınıf sistem eleştirilerini manşete taşımıyorsunuz? Bu eleştirileri Yeni Şafak gazetesinin manşetinde de görmek isterdim doğrusu.
Milletin önünü tıkayan, milletin iflahını kesen, milletin birliğini ve dirliğini tehdit eden bir rejim meselesinden mustaribiz. Millet iradesine vurgu yapan siyasetçiler genellikle bu meseleye teğet geçmekle yetiniyorlar, ama Erkan Mumcu 'damardan girerek' meselenin adını koyuyor: İslam'a açılan savaş!
Geçen Pazartesi akşamı Serdar Akinan'ın SKY TV'deki "Anlamak İçin" programına konuk olan Erkan Mumcu'yu dinlerken öyle heyecanlandım ki, "Bu konuşmayı millet iradesinden dem vuran bütün televizyonlar yayınlamalı, bütün gazeteler manşete taşımalı" demekten kendimi alamadım. Cumhuriyet tarihi, resmi ideoloji, Batılılaşma dayatması, laikçi asabiyet ancak bu kadar güzel eleştirilebilir, bunların Türkiye'ye maliyeti ancak bu kadar güzel anlatılabilir, devletin takip etmesi gereken istikamet ancak bu kadar güzel ortaya konulabilirdi. Ne yazık ki konuşmayı kaydedemedim, onun için Erkan Mumcu'nun sözlerini ancak 'mealen' aktarabilirim.
Şöyle:
- Rejim bekçilerine sesleniyorum: Rejimi korumaktan vazgeçin, bu milletin 1000 yıllık devlet geleneğini koruyun!...
- Batılılaşma dayatması, Türkçe ezan, tekke ve zaviyelerin kapatılması, Kur'an kurslarına savaş açılması, kamusal alanda dini sembollere tahammülsüzlük vs, vs, vs, inanç birliğine dayanan devlet geleneğimizden sapmadır"
- Bölünmez bütünlüğümüzün teminatı dindir"
- İnsanları birleştiren bağ koparılarak bir ulus inşa edilmeye çalışılıyor, olacak şey mi bu?...
- Bir yandan milleti laiklik kamçısıyla döverek zorla Batılılaştırmaya çalışıyorlar, Batı'nın kucağına itiyorlar, öbür yandan da "Batı Sevr'den vazgeçmedi" diyerek Batı düşmanlığı yapıyorlar; Batı Sevr'den vazgeçmediyse ki asla vazgeçmedi- niye milletin değerleriyle savaşarak Batı karşısındaki direncimizi kırıyorlar, niye Batı'ya mevzi kazandırıyorlar?...
- Laiklik/Müslümanlık kutuplaşması Batı'nın çıkarlarına hizmet ediyor; bu kutuplaşma Türkiye'yi Batı için kolay yönetilebilir bir ülke haline getiriyor; taraflar birbirine kırdırılarak ve Batı'ya sığınacak kadar çaresiz bırakılarak Türkiye'nin kendini tam bağımsız bir devlet olarak gerçekleştirmesinin önüne geçiliyor"
- Resmi ideoloji terk edilmeden, Müslümanlık baş tacı edilmeden birliğimizi ve dirliğimizi korumamız mümkün değil".
- Kürt'ten korkuyorlar, Alevi'den korkuyorlar, Sünni'den korkuyorlar, tarikatlardan korkuyorlar; korkmasınlar! Bunların hepsine iltifat etsinler ki, milletin örgütlü varlığı olan devlet payidar kalsın"
- Batılılaşma projesi Türkiye'nin köleleşmesine hizmet ediyor; köleleşmek istemiyorsak, resmi ideolojiyi terk edip tarihî misyonumuzu günümüz şartlarına uygun olarak yeniden üretmeliyiz"
- Fethullah Hoca'nın CIA tarafından kullanıldığını ileri sürenlere soruyorum: Siz niye kullanmıyorsunuz? Asya ve Afrika'da Türk okulları açan Fethullah Gülen Cemaati, o okullarda düşük ücretlerle çalışan idealist öğretmenler ve o okulları kendi rızklarından keserek finanse eden idealist esnaf, tarihî misyonumuzun gereğini yapıyor. Rejim ne yapıyor?...
- Milletin 1000 yıldır taşıdığı değerlere açılan savaş sona erdirilip bu değerlere dayanan devlet geleneğimiz ihya edilmediği takdirde, Türkiye'nin parçalanması kaçınılmazdır"
Bu işte, bu!