Suriye'de Esed rejiminin, iç savaşın başlamasından bu yana kontrolünü kaybettiği petrol sahalarından önemli bir kısmının, terör örgütü Irak İslam Şam Devleti'nin (IŞİD) eline geçtiği bildirildi.
Suriye İnsan Hakları Örgütü'nce, Suriye'deki petrol sahalarının kimlerin elinde olduğuna yönelik hazırlanan raporda, IŞİD'in Suriye topraklarının üçte birini kontrol ettiğine işaret edildi.
Örgütün, Deyru'z Zor'daki askeri üs dışında bölgenin tamamını, Rakka, el-Cura, Um el Mal ve el-Hamidiya, Hasek çevresi ile Halep'in kuzeyindeki el-Bab, Ahtarin, el-Mesudiye, el-Aziziya, Dabık, el-Hoz ve Türkmen Barih köyleri, Türkiye sınırına yakın Akhtarien ve Ar-Ra’ie kentlerini ele geçirdiği ifade edilen raporda, ''Coğrafi olarak bu bölgeler ülkenin ortasındaki Humus Badia'dan başlayıp Irak sınırının güneydoğusundaki Haseki bölgesini kapsıyor'' denildi.
Devlet bütçesinde petrol gelirlerinin olmadığı Suriye'de, Esed ailesinin kontrol ettiği petrol sahalarından elde edilen gelirlerin rejim için çalışan Şebbihalara harcandığına dikkat çekildi.
Suriye'de devrimin başlamasından bu yana rejiminin, doğudaki petrol sahalarında kontrolünü kaybettiğine işaret edilen raporda, silahlı gruplar, kabile ve çeteler arasındaki çatışmaların en önemli nedenleri arasında ekonomik getirisi yüksek olan petrol sahalarını ele geçirmek olduğu, bölgedeki tüm oluşumların amaçlarına ulaşmak için önemli bir finansal kaynak sağlamakta petrol sahalarını kullandığı kaydedildi.
Raporda, petrol bölgelerini ele geçirmek amacıyla gruplar arasında çıkan çatışmalarda çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı vurgulandı. Suriye'nin petrol sahalarının önemli kısmının terör örgütü IŞİD kontrolünde olduğu, örgütün söz konusu petrolü, askeri operasyonlarında parasal kaynak sağlamak amaçlı kullandığı belirtilen raporda, IŞİD'in Deyru'z Zor, el-Omari ve Tatak bölgelerindeki geniş petrol sahalarını kontrolü altında tuttuğu bildirildi.
Raporda, ''el-Omari, kuzeydoğudaki el-Mayadin kentinde ve ülkenin en büyük petrol sahalarından biri. Terör örgütü, nisan ayının sonunda Deyru'z Zor'daki el-Cafra ve At-Tanak sahalarını çatışmalar sonucu ele geçirdi. Haseke kentinin güneyindeki Markda ve Tişrin Kambiya, Şedade, el-Cabsa ve el-Houl'deki petrol alanları da örgütün elinde'' ifadeleri kullanıldı.
Raporda, İŞID'in elindeki petrol ve gaz sahaları, el-Omeri petrol sahası, Tanak petrol sahası, Duvyir köyündeki petrol sahası, Tayyem petrol sahası, Cafra petrol sahası, Koniko gaz sahası, Harrata benzin istasyonu, Dirou benzin istasyonu olarak sıralandı.
Bölgenin kuzeydoğusundaki Kürt güçlerinin de Rimeylan petrol sahasını kontrolü altına aldığı ve buranın YGP'nin gözetiminde olduğu kaydedilen raporda, bazı uzmanların Rimeylan sahasında 1322 petrol, Uveyda'da ise 25 doğalgaz kaynağı bulunduğuna dikkat çekildi. Raporda, Suriye rejiminin ise Tadmour Badiya ve bazı küçük bölgelerdeki petrol sahalarını kontrolü altında tuttuğu kaydedildi.
Petrol ticaretinin, IŞİD'in operasyonları için kaynak sağladığını ve her bir militanın aylık maaşının 400 dolar olduğu belirtilen raporda, örgüt militanlarının diğer örgüt üyelerinden daha çok para kazandığı, ayrıca örgütün Suriye dışından gelen savaşçılarına ailelerini de beraberinde getirmeleri halinde ''Al-Muhacir'' denilen 700 dolarlık ek bir para ödediği ifade edildi.
Raporda, IŞİD'ın benzini ülkenin doğusunda kendilerine bağlılıklarını açıklayan petrol tüccarlarına sattığı, bazı küçük petrol kuyularını da bölgedeki birkaç kabilenin bağlılıklarını kazanmak amacıyla bıraktığı kaydedildi.
Raporda, IŞİD'in benzini uluslararası piyasalardan daha ucuza pazarladığı ve ilkel yöntemlerle çıkardığı petrolü Suriye rejimine sattığı ifade edildi.