Eşkıya dünyaya hükümdar olmuş!

Abdurrahman Dilipak

Piyangoda büyük ikramiyenin sizdeki bilet numarasına çıkma ihtimali 10 milyonda bir. Ama biz yine de Şeytanın vaad ettiği o paraya talibiz. Ama öte yandan, Çin’de bugüne kadar Kovid 19’dan ölen insan sayısı 300.000’de bir, nasıl oluyorsa “ölüm korkusu” da gelir bizi bulur. Bunun anlamı şu: Mesela Amasya’da 1, Bolu’da 1 kişi diye düşünebilirsiniz bu.. O içimizden herhangi bir kişi de olabilir, ama zaten her gün birçok insan ölmüyor mu? Öte yandan; eşkıya dünyaya hükümdar olmuşsa ve insanlar bu zalim “eşkıya devletler” ve “örgütler” karşısında sessiz kalıyorlarsa o zaman hatırlayalım Yüce Rabbimiz ne buyuruyordu: “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah dönüş yapsınlar diye işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor” (Rûm, 41)

Tekâsür Suresi’ni hatırlayalım bir de: “Çokluk kuruntusu sizi o derece oyaladı ki, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz. 3, 4. Hayır! Yakında bileceksiniz! Elbette yakında bileceksiniz! 5, 6, 7, 8. Gerçek öyle değil! Kesin bilgi ile bilmiş olsaydınız, (orada) mutlaka cehennem ateşini görürdünüz. Sonra ahirette onu çıplak gözle göreceksiniz. Nihayet o gün (dünyada yararlandığınız) nimetlerden elbette ve elbette hesaba çekileceksiniz.” Hadi övünün, bir bütün olarak atalarınızla ve sizden öncekilerle övünebiliyorsanız! Oysa atalarımız ve geçmiş bizim için övgü ya da sövgü kitabı olmayacaktı. İbret dersi olacaktı. “Bizden öncekilerin başlarına gelenler”den ders alacaktık. Geçmiş bizim için bir tecrübeler birikimi olacaktı. Haksız kazançlar ve torpille elde edilen makamlar, ehliyetsiz kişilerin tahakkümlerinin karşılığında bu işlerin sahipleri ve onlara yardım edenler ve onları alkışlayanlar ağır bir bedel ödeyecekler. Onların yaptıkları ve yapmaları gerekirken yapmadıklarının hesabının görüldüğü o gün kazandıklarını sandıkları şey asıl büyük kaybın sebebi olacaktır.

“Kapınız çalınmadan” haram kazançların karşılığı olarak kızgın ateşle dağlanmış mühürleri ile alınlarınızın ve böğürlerinizin mühürleneceği o günü hatırlayın! “Kâria”, “kapı çalan” demektir ve “kıyamet” kast edilmiştir. Akıbetinizin hayrolmasını istiyorsanız, vakit çok geç olmadan bu sese kulak verin. Servet ve iktidarın sarhoşluğundan uyanın! Tek başına namaz kılmanız sizi kurtarmaya yetmeyebilir. “Vay o namaz kılanların haline ki”, ikazını hatırlayın. Unutmayın Veliahd prens de, Sisi de namaz kılıyor, onlar kıldıkları namazın kendilerine yüklediği sorumluluklardan habersiz olsalar da! Hatırlatırım, bir ahir zaman Peygamberinin ümmetiyiz. Her gün o büyük güne bir adım daha yaklaşıyoruz. Allah’ın yardımı bize ulaşmazsa halimiz yaman! Geçen günler gelecek günleri aratır o zaman. Tevbe edelim. Allah’ın yardımını engelleyen kişiler ve işlerden uzaklaşalım.

“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.. 1-Yürekleri hoplatan büyük felaket! 2- Nedir o yürekleri hoplatan büyük felaket? 3- Yürekleri hoplatan büyük felaketin ne olduğunu sen ne bileceksin? 4- O gün insanlar, her biri bir tarafa uçuşan küçük kelebekler gibi olacaktır. 5- Dağlar da atılmış renkli yünler gibi olacaktır. (İşte o gündür Karia) 6- İşte o vakit, kimin tartıları ağır gelmişse, 7- Artık o, hoşnut olacağı bir hayat içinde olacaktır. 8- Ama kimin de tartıları hafif gelirse, 9- İşte onun anası (varacağı yer) Hâviye’dir. 10- Sen Hâviye’nin ne olduğunu ne bileceksin? 11- O, kızgın bir ateştir.”

“Büyük olay gerçekleştiği zaman; Artık onun vukuunu yalan sayacak kimse kalmayacaktır.” (Vâkıa Suresi, 1-2) O gün Şeytanın artık dünyada aldattıkları dışında hiç kimseyi azdırmaya imkanı
yoktur. O da Cehenneme ayılmaya mahkumdur. Unutmayın Şeytan Allah’ın muttaki kullarına hiçbir zarar veremez ve Şeytanın varlığı günah işlememizin bahanesi olamaz. 

 Zulümden, kul hakkından, rüşvetten, torpilden, haram maldan, israftan, cimrilikten, kibirden  sakınalım. Çünkü bunlar Cehennem ehlinin adetlerindendir.  Cimrilik bizden önceki ümmetleri helâk etmiş, onları birbirlerinin haksız yere kanlarını dökmeye, haramlarını helâl saymaya sevk etmiştir. Biz işlerimizde istişareden ve şûradan ayrılmayalım, istihdamda ehliyet ve liyakat’ı esas alalım.

İşler iyi gitmiyor. Daha önce defalarca yazdım. Bir sıcak savaşın, biyolojik savaşın içindeyiz. Dünyaya yayılmaya devam eden Koronavirüsün, 2018’de yayınlanan Güney Kore yapımı “My Screet” Terrus adlı dizide açık açık anlatıldığı ortaya çıktı. Asterix’te de Koronavirüs var Joker maskesi ile “Avengers” (Yenilmezler) filminde dünya nüfusunu yarıya indirmekten söz ediyorlar. Hollywood yapımı filmlerde de benzer konular işleniyor. Moda, spor, yaşam tarzı, romanlar, çizgi filmler, gay ve lezbiyenlere özgürlük tartışmaları, İstanbul sözleşmesi, CEDAW, sezaryen patlaması, gıda, ilaç, doğum kontrolü, kürtaj hepsi ve daha fazlası böyle bir planın parçası olarak önümüzde.

Zor bir zamandan geçiyoruz. Fitne zamanıdır. İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden helaka uğrayanlardan olmamak için dikkat edelim. Sabır. Selâm ve dua ile.