Nevzat Çiçek...
ULUSAL BİRLİK HAREKETİ
FARKINDAMISINIZ
Askerle hükümetin ve devletin anayasal kurumları arasına nifak tohumları ekmeye yönelik toplum mühendisleri tarafından titizlikle hazırlanan projeler 28 Şubat sürecinden sonra Ak Parti'nin iktidar gelmesiyle beraber tekrar hayata geçirildi. Bu projelerin en önemli ayağını da Sivil Toplum Kuruluşları oluşturuyor. Son yıllarda mantar gibi türeyen ve içinde çeşitli rütbelerden emekli olmuş askerlerin bulunduğu kuvvacı yapılanmalar ortaya çıkarılıyor.
Sivil Toplum Kuruluşu niteliğindeki bu yapıların hepsi de ülkenin büyük bir tehlike içinde olduğu ana fikri etrafında birleşiyorlar ve faaliyetlerini de bu tehlikelere karşı sivil toplumu bilinçlendirmek üzere örgütlemek olduğunu da açıkça ilan ediyorlar. Geçmiş yıllarda ve günümüzde devletin içinde devlet gibi davranan, sözde devleti koruma adına, hukuk dışına çıkmış çeşitli yapılanmalar olduğu bir gerçek.
Bu yapılar içinde yer alan kişilerin, kurumlarından bağımsız hareket ettikleri ve kontrol edilemedikleri de diğer bir gerçek. Bu yapılanmaların ilk etapta gizli daha sonra açıkça alanlara inmiş olmalarına karşın, bulundukları görev itibarı ile devletin tüm imkânlarından faydalanabildikleri, kullandıkları çeşitli milli argümanlar sayesinde bu yapılar ile organik bağı olmayan devletin bazı görevlilerinin de psikolojik etkenlerle bu kadrolara bilgi ve belge servisi yaptıkları da artık biliniyor.
Bilinmeyen ise bu organizasyonlar ile bağlantılı toplumun her kesiminde her meslek grubunda bulunması muhtemel sivil işbirlikçiler. Sivil toplum ve onunla birlikte ortaya çıkan bu yaklaşımlar kendini cumhuriyet mitingleriyle fazlasıyla gösterdi. Peki, bu sivil toplum örgütleri ne kadar sivildi ve bunlar ne zaman "vatan elden gidiyor" u fark etmişlerdi. Nasıl oluyordu da Cumhuriyet Mitingleri'nde söylenenle dört yıl önce oluşturulan bir platformla söylenenler paralerlik arz ediyordu.
CUMHURİYET MİTİNGLERİ KAMPLAŞTIRDI MI BİRLEŞTİRDİ Mİ ?
Nokta Dergisi'nin polis baskınına yol açan 24. sayısındaki "Günümüzdeki sivil eylemler ne kadar sivil" kapağında konu irdelenmişti. Söz konusu yazıda Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral Aslan Güner tarafından 29 Temmuz 2004 tarih ve HRK:7200-9-04 numarası ile psikolojik Hareket Dairesi Planlama Hareket Şubesi'nin yazısı üzerine Genelkurmay Hareket Başkanlığı'na Eylül 2004'te gönderilen yazıda "Toplumsal Gelişime Destek Faaliyetleri çerçevesinde işbirliği yapılacak sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir. Yazıda, "TSK'nın halkla bütünleşmesinin geliştirilmesi konusunda başlatılan çalışmalar çerçevesinde Genelkurmay Hareket Başkanlığı'nca icra edilmesi planlanan "Toplumsal Gelişime Destek Faaliyetleri (TGFD)'nin etkin biçimde yürütülebilmesi amacıyla; TSK olarak TGFD kapsamınsa müşterek hareket edebilecek Sivil Toplum Örgütleri (STÖ)'nin tespit edilmesi ve bu örgütlere iş birliği ilkelerinin ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.
Genel olarak kendi siyasi görüşleri , örtülü veya açık maksat hedefleri doğrultusunda kamuoyunu yönlendirme ve etkilemeye yönelik faaliyet gösteren yönetici ve kurumların araştırılması istenmektedir." Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'te yine Nokta Dergisi'nde yayınlanan günlüklerine yansıyan kısımlara göre de böyle bir çalışmanın varlığını kabul etmektedir.
Örnek, müşterek aldıkları kararları belirtirken yapılacakları şöyle sıralıyor; "Önce basını ele geçirilmeye çalışacaktık. Bu nedenle ben M.Ö'yü davet edecektim. Sonra rektörler ile temas edip öğrencileri sokağa dökecektik. Sendikalar ile aynı şekilde hareket edecektik. Sokaklara afiş astıracaktık. Derneklere temas edip onları da hükümet aleyhine teşvik edecektik. Bütün bu olayları yurt çapında yapacaktık ve bunlar SARIKIZ olarak anılacaktı" demektedir. Komuta kademesinin aldığı bu kararlardan sonra, rektör yürüyüşleri başlamış, ulusalcı dernekler aktif hale geçmiş ve bu doğrultuda yayın yapan televizyon kanalları kurulmuştur.
BÜTÜN BU İŞLER NEDEN SİVİL TOPLUM ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLÜYOR"
Ak Parti'nin hükümete gelmesinden sonra gidişattan rahatsızlık duyan asker içindeki kimi çevreler ve Kemalist elitler çeşitli çözüm yolları aramaya başladılar. Darbe fikrinin olamayacağı anlaşılınca yeni yollar aramak gerekti. "Çünkü alt kademedeki çeşitli subaylarla yapılan görüşmelerde herkesin gidişattan rahatsız olduğu açıkça belli. Sivillerin organize edilmesini ve askerin bunlara destek verilmesi isteniyor." Deniliyordu.
Önce Ankara Ticaret Odası'nda yapılan toplantı, YÖK gösterileri, rektörlerin anıtkabire yürümeleri ve nihayetinde cumhuriyet mitingleri. Bu mitinglerle beraber cumhurbaşkanlığı seçim süreci ve Anayasa Mahkemesi'nce verilen ve çokça tartışılacak olan karar. Bu mitingler sonrasında sağda ve solda oluşan birleşmeler. Gelin biz bunların ilk başlangıcına beraber bakalım ve bu işlerin temeli nasıl atılmış ve demokrasi nasıl başka bir rejim gibi algılanmış onu görelim.
ULUSAL BİRLİK HAREKETİ Mİ?
Bütün bu sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünü, 28 Şubat Süreci'nde öne çıkan üniversite hocaları yapmakta yada o süreçte aktif rol oynayan ve sonrasında emekli olmuş askerler yürütmekte.Bunların en öne çıkan kuruluşu ise "Ulusal Birlik Hareket Sivil Toplum Kuruluşları Platformu"dur. "Laiklik, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü, onurlu dış politika ve yolsuzlukla mücadele" olarak belirlenen dört ana ilke çerçevesinde bir araya gelen ve "Ulusal Birlik Hareketi" adı verilen sivil toplum kuruluşları platformunun 20 Aralık 2003 tarihinde İstanbul Baltalimanı Sosyal Tesisleri Toplantı Salonu'ndaki geniş katılımlı ilk toplantına 92 aydın ve STK temsilcisi katılmış.
Toplantıya basın ve medya davet edilmedi. Gösterilen CD ve konuşmaların metinlerinin daha sonra www.ulusalhareket.org adresinden temin edilebileceği belirtilmiş. Söz konusu internet adresine bakıldığında aylık strateji dergisi Jeopolitik Dergisi karşımıza çıkmakta. Söz konusu derginin yazı işleri kadrosunda E ) Korg. Suat İLHAN( E ) Amiral Tanju ERDEM,( E ) Tuğg. Nejat ESLEN, ( E ) Tuğg. Servet CÖMERT, ( E ) Tuğg. Dr. Halil ŞİMŞEK, ( E ) Tuğg. Cihangir DUMANLI, Prof. Dr. Erol MANİSALI, Prof. Dr. Tolga YARMAN, Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN, Prof. Dr. Aydın İBRAHİMOV, Doç. Dr. Hüner TUNCER,Doç. Dr. Emin GÜRSES
Doç. Dr. Yaşar ONAY, Doç. Dr. Mesut Hakkı CAŞIN, Y. Doç. Dr. Servet KARABAĞ
Y. Doç. Dr. Deniz TANSİ, Y. Doç. Dr. Barış DOSTER, ( E ) Maliye Müsteşarı Talat SARAL, Dr. Necdet PAMİR, Dr. Yıldırım KOÇ, Dr. Mehmet ATAY ve Av. Celal ÜLGEN gibi isimler bulunuyor. Ulusal Birlik Hareketi adına Prof.Dr. Bülent Berkarda tarafından gönderilen davet mektubunda şöyle denilmektedir." Türkiye Cumhuriyeti'nin içte ve dışta yitirme noktasına geldiği ulusal hak ve değerlerine sahip çıkacak bir dayanışma ve birleşme hareketine ihtiyacı olduğu açıktır. Bilinçli ve sorumlu sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar olarak; halkımızda ulusal hedef ve güven yaratmak için toplumun ulusalcı güçlerini birleştirip eşgüdümünü sağlamak amacıyla neler yapılacağını araştırmak için geniş katılımlı bir toplantı düzenlenmiştir." Toplantıda Prof.Dr. Aysel Ekşi tarafından "Kuran Kurslarının çocuklar için tehlikesi" adlı bir de sunum yapılmıştır.
Ulusal Birlik Hareketi'nin misyonu "Cumhuriyetin temel niteliklerini korumak" olarak belirtilirken hareketin amacı "bu misyonun yerine getirilmesi için kamuoyu bilinci oluşturmak" olarak açıklanmaktadır.Uygulama yöntemleri olarak, "Ulusal güçlerin bir merkezde birleşmesini ve eş güdümünü sağlayacak güvenilir bir üst yönetim oluşturmak, hareketin sesini duyurmak için medya olanağı elde etmek" olarak belirtilmektedir.
3 Mart 2004 yılında "Hilafetin İlgası ve Tevhidi-i Tedrisat Kanunu'nun 80. yılı münasebetiyle bir toplantı düzenlenmiştir. Ankara Ticaret Odası'nda yapılan ve komutanlarında eşli olarak katıldıkları toplantı öncesi Özden Örnek, Beytepe'de Meclis eski Başkanı MHP'li Ömer İzgi ile görüştüklerini belirtip "Bu paneli el altından biz teşvik ettik" diyerek günlüklerine not düşmüştür. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Org. Şükrü Özok, CHP genel Başkanı deniz Baykal ve Türk İş Genel Başkanı Salih Kılıç'a ziyaretler yapılmıştır. Yapılan görüşmelerin amacı "Türk Silahlı Kuvvetleri'ne destek", hareketi yönetecek şemsiye kadrolar için güvenilir aday önerileri, medya için finans kaynağı ( CHP'nin sonrasında KanalTürk'e aktardığı 3 milyon dolar) ve güvenilir gruplar bulmak olarak açıklanıyor.
Ulusal Birlik Hareketi iç siyaset, dış siyaset, eğitim ve ekonomi alanlarında sorunları sıralamakta ve bunlara çözüm yolları sıralamaktadır. Kemalizme saldırılar, kadrolaşma, siyasetin yargıyı yıpratması ve Ömer Dinçer başlıca sorunlar olarak sıralanıyor. Ulusal Birlik Hareketi'nin kuruluşunda 1993-1997 yillari arasi İstanbul Üniversitesi'nde Rektörlük yapmış olan Prof Berkarda, (şuan Turkiyedeki İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği Başkanı,Amerika Derneği Fahri Başkanı olmasının dışında, Işık Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığını yürütmektedir.) başkanlık görevini sürdürüken platformun son dönemdeki başkanlığını ise Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı emekli org. Şener Eruygur yapmaktadır.
2003 Sonrası oluşturulan bu platformla Cumhuriyet Mitingleri'ni yapan kurum ve kuruluşlar aynı. Bu nedenle bu mitinglerin çok önceden planlandığı ve AK Parti'ye karşı bu hareketin onun iktidara gelmesiyle parelerlik arz ettiği gözden kaçmamalı. Cumhuriyet mitinglerindeki ortak duygu olan "vatan elden gidiyor" söylemiyle Ulusal Birlik Hareketinin İlk toplantısında dile getirilenlerin duygu aynı. CHP'nin ilk seçim mitingini de Mersin'de yapması bunların bir teyidi. Daha da önemlisi sık sık vurgulanan bu seçimin "kimlikler seçimi" olacağı tezinin de haklı çıkacak olması. Mersin'de bayrak provakasyonunun yaşanması ve sonrasında ulusalcıların köy- köy gezip 'İstiklal savaşının yeniden başladığı' tezi ve CHP Genel Başkanı Baykal'ın sert açıklamaları ve oluşturulan seçim ittifakı da bu hareketin çok önceki hedeflerindendi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde verilen demeçler ve yapılan mitinglerdeki söylemler sonrası son sözü Hasan Cemal'in Milliyet Gazetesi'nde 17 Mayıs Perşembe günü yazdığı yazıda dile getirdiği görüşlere bırakmak gerekiyor: "Bugün başıboş, sahipsiz diye nitelenen o kalabalıkların arkasındaki 'organize güçler'e dikkat edin.
O 'organize çekirdek güçler'in kökleri, Nokta'nın yayınlarıyla su yüzüne vuran -ve eski Genelkurmay Başkanı Özkök Paşa'nın da tekzip etmediği- 'darbe tertipleri'ne kadar uzanıyor olabilir.
Dikkat edin o çekirdeğe!
O organize güçlere...
Sadece kürsünün önünde coşkuyla dalganan kalabalıkların heyecanına kapılmayın. Aynı zamanda kürsüden gelen seslere kulak verin ve kürsünün, perdenin arkasında ne olup bittiğine de bakmaya çalışın.
Ve kürsünün arkasından gelen bir takım ayak seslerine kulak verin.
Gereken özeni eğer göstermezseniz, mitinglerin çoşku ve heyecanı içinde maalesef olmadık tertiplerin aleti durumuna da düşebilirsiniz.
Bir tehlike de budur.
Farkında mısınız?.."
ULUSAL BİRLİK HAREKETİ PLATFORMUNUNUN HAZIRLIK TOPLANTILARINA KATILAN VE OLUŞTURAN KURULUŞLAR
Atatürk Vakfı- Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)- Basın Eğitim Vakfı- Bizim Ülke Derneği- Çağdaş eğitim Vakfı- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği- ÇEKÜL- Demokratik Dayanışma Derneği- Demokratik İlkeler Derneği- İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği- İstanbul Ekslibris Akademi Derneği- İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği- İtalyan Liseliler Derneği- Kadın Araştırmaları Derneği- Lions Kulüpleri- Nişantaşı Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı- Toplumsal Saydamlık Hareketi- Türk Eğitim Vakfı- Türkiye Üniversiteli Kadınlar Derneği- Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu- Uludağ Üniversitesi Mezunlar Derneği- Umut Çocukları Derneği- Yurttaşlık Hareketi Derneği- SODEV- İstanbul Üniversitesi Kadın Sorunları Merkezi-Lions Kulüpleri- Türk Hekimleri Dostluk ve Dayanışma Derneği-Türk Yardımseverler Derneği- Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği- Yurttaşlık Hareketi Derneği- USİAD- Türk Muharip Gaziler Derneği- ODTÜ Öğretim Üyeleri Derneği- 27 Mayıs Milli Devrimci Derneği-Altınokta Körler Derneği- Ankara Ticaret Odası- Müzik Eğitmenleri Derneği- Gıda Mühendisleri Odası- Akvil Vakfı- Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği- Bağımsız Halkçı Devrimci Ulusal eğitim Derneği- 68'liler Vakfı- Atatürk Çizgisi Platformu- Cumhuriyetçi Gençlik- Ulusal Güçler Birliği (36 demokratik kitle örgütünü temsilen)
ULUSAL BİRLİK HAREKETİ
FARKINDAMISINIZ
Askerle hükümetin ve devletin anayasal kurumları arasına nifak tohumları ekmeye yönelik toplum mühendisleri tarafından titizlikle hazırlanan projeler 28 Şubat sürecinden sonra Ak Parti'nin iktidar gelmesiyle beraber tekrar hayata geçirildi. Bu projelerin en önemli ayağını da Sivil Toplum Kuruluşları oluşturuyor. Son yıllarda mantar gibi türeyen ve içinde çeşitli rütbelerden emekli olmuş askerlerin bulunduğu kuvvacı yapılanmalar ortaya çıkarılıyor.
Sivil Toplum Kuruluşu niteliğindeki bu yapıların hepsi de ülkenin büyük bir tehlike içinde olduğu ana fikri etrafında birleşiyorlar ve faaliyetlerini de bu tehlikelere karşı sivil toplumu bilinçlendirmek üzere örgütlemek olduğunu da açıkça ilan ediyorlar. Geçmiş yıllarda ve günümüzde devletin içinde devlet gibi davranan, sözde devleti koruma adına, hukuk dışına çıkmış çeşitli yapılanmalar olduğu bir gerçek.
Bu yapılar içinde yer alan kişilerin, kurumlarından bağımsız hareket ettikleri ve kontrol edilemedikleri de diğer bir gerçek. Bu yapılanmaların ilk etapta gizli daha sonra açıkça alanlara inmiş olmalarına karşın, bulundukları görev itibarı ile devletin tüm imkânlarından faydalanabildikleri, kullandıkları çeşitli milli argümanlar sayesinde bu yapılar ile organik bağı olmayan devletin bazı görevlilerinin de psikolojik etkenlerle bu kadrolara bilgi ve belge servisi yaptıkları da artık biliniyor.
Bilinmeyen ise bu organizasyonlar ile bağlantılı toplumun her kesiminde her meslek grubunda bulunması muhtemel sivil işbirlikçiler. Sivil toplum ve onunla birlikte ortaya çıkan bu yaklaşımlar kendini cumhuriyet mitingleriyle fazlasıyla gösterdi. Peki, bu sivil toplum örgütleri ne kadar sivildi ve bunlar ne zaman "vatan elden gidiyor" u fark etmişlerdi. Nasıl oluyordu da Cumhuriyet Mitingleri'nde söylenenle dört yıl önce oluşturulan bir platformla söylenenler paralerlik arz ediyordu.
CUMHURİYET MİTİNGLERİ KAMPLAŞTIRDI MI BİRLEŞTİRDİ Mİ ?
Nokta Dergisi'nin polis baskınına yol açan 24. sayısındaki "Günümüzdeki sivil eylemler ne kadar sivil" kapağında konu irdelenmişti. Söz konusu yazıda Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral Aslan Güner tarafından 29 Temmuz 2004 tarih ve HRK:7200-9-04 numarası ile psikolojik Hareket Dairesi Planlama Hareket Şubesi'nin yazısı üzerine Genelkurmay Hareket Başkanlığı'na Eylül 2004'te gönderilen yazıda "Toplumsal Gelişime Destek Faaliyetleri çerçevesinde işbirliği yapılacak sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir. Yazıda, "TSK'nın halkla bütünleşmesinin geliştirilmesi konusunda başlatılan çalışmalar çerçevesinde Genelkurmay Hareket Başkanlığı'nca icra edilmesi planlanan "Toplumsal Gelişime Destek Faaliyetleri (TGFD)'nin etkin biçimde yürütülebilmesi amacıyla; TSK olarak TGFD kapsamınsa müşterek hareket edebilecek Sivil Toplum Örgütleri (STÖ)'nin tespit edilmesi ve bu örgütlere iş birliği ilkelerinin ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.
Genel olarak kendi siyasi görüşleri , örtülü veya açık maksat hedefleri doğrultusunda kamuoyunu yönlendirme ve etkilemeye yönelik faaliyet gösteren yönetici ve kurumların araştırılması istenmektedir." Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'te yine Nokta Dergisi'nde yayınlanan günlüklerine yansıyan kısımlara göre de böyle bir çalışmanın varlığını kabul etmektedir.
Örnek, müşterek aldıkları kararları belirtirken yapılacakları şöyle sıralıyor; "Önce basını ele geçirilmeye çalışacaktık. Bu nedenle ben M.Ö'yü davet edecektim. Sonra rektörler ile temas edip öğrencileri sokağa dökecektik. Sendikalar ile aynı şekilde hareket edecektik. Sokaklara afiş astıracaktık. Derneklere temas edip onları da hükümet aleyhine teşvik edecektik. Bütün bu olayları yurt çapında yapacaktık ve bunlar SARIKIZ olarak anılacaktı" demektedir. Komuta kademesinin aldığı bu kararlardan sonra, rektör yürüyüşleri başlamış, ulusalcı dernekler aktif hale geçmiş ve bu doğrultuda yayın yapan televizyon kanalları kurulmuştur.
BÜTÜN BU İŞLER NEDEN SİVİL TOPLUM ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLÜYOR"
Ak Parti'nin hükümete gelmesinden sonra gidişattan rahatsızlık duyan asker içindeki kimi çevreler ve Kemalist elitler çeşitli çözüm yolları aramaya başladılar. Darbe fikrinin olamayacağı anlaşılınca yeni yollar aramak gerekti. "Çünkü alt kademedeki çeşitli subaylarla yapılan görüşmelerde herkesin gidişattan rahatsız olduğu açıkça belli. Sivillerin organize edilmesini ve askerin bunlara destek verilmesi isteniyor." Deniliyordu.
Önce Ankara Ticaret Odası'nda yapılan toplantı, YÖK gösterileri, rektörlerin anıtkabire yürümeleri ve nihayetinde cumhuriyet mitingleri. Bu mitinglerle beraber cumhurbaşkanlığı seçim süreci ve Anayasa Mahkemesi'nce verilen ve çokça tartışılacak olan karar. Bu mitingler sonrasında sağda ve solda oluşan birleşmeler. Gelin biz bunların ilk başlangıcına beraber bakalım ve bu işlerin temeli nasıl atılmış ve demokrasi nasıl başka bir rejim gibi algılanmış onu görelim.
ULUSAL BİRLİK HAREKETİ Mİ?
Bütün bu sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünü, 28 Şubat Süreci'nde öne çıkan üniversite hocaları yapmakta yada o süreçte aktif rol oynayan ve sonrasında emekli olmuş askerler yürütmekte.Bunların en öne çıkan kuruluşu ise "Ulusal Birlik Hareket Sivil Toplum Kuruluşları Platformu"dur. "Laiklik, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü, onurlu dış politika ve yolsuzlukla mücadele" olarak belirlenen dört ana ilke çerçevesinde bir araya gelen ve "Ulusal Birlik Hareketi" adı verilen sivil toplum kuruluşları platformunun 20 Aralık 2003 tarihinde İstanbul Baltalimanı Sosyal Tesisleri Toplantı Salonu'ndaki geniş katılımlı ilk toplantına 92 aydın ve STK temsilcisi katılmış.
Toplantıya basın ve medya davet edilmedi. Gösterilen CD ve konuşmaların metinlerinin daha sonra www.ulusalhareket.org adresinden temin edilebileceği belirtilmiş. Söz konusu internet adresine bakıldığında aylık strateji dergisi Jeopolitik Dergisi karşımıza çıkmakta. Söz konusu derginin yazı işleri kadrosunda E ) Korg. Suat İLHAN( E ) Amiral Tanju ERDEM,( E ) Tuğg. Nejat ESLEN, ( E ) Tuğg. Servet CÖMERT, ( E ) Tuğg. Dr. Halil ŞİMŞEK, ( E ) Tuğg. Cihangir DUMANLI, Prof. Dr. Erol MANİSALI, Prof. Dr. Tolga YARMAN, Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN, Prof. Dr. Aydın İBRAHİMOV, Doç. Dr. Hüner TUNCER,Doç. Dr. Emin GÜRSES
Doç. Dr. Yaşar ONAY, Doç. Dr. Mesut Hakkı CAŞIN, Y. Doç. Dr. Servet KARABAĞ
Y. Doç. Dr. Deniz TANSİ, Y. Doç. Dr. Barış DOSTER, ( E ) Maliye Müsteşarı Talat SARAL, Dr. Necdet PAMİR, Dr. Yıldırım KOÇ, Dr. Mehmet ATAY ve Av. Celal ÜLGEN gibi isimler bulunuyor. Ulusal Birlik Hareketi adına Prof.Dr. Bülent Berkarda tarafından gönderilen davet mektubunda şöyle denilmektedir." Türkiye Cumhuriyeti'nin içte ve dışta yitirme noktasına geldiği ulusal hak ve değerlerine sahip çıkacak bir dayanışma ve birleşme hareketine ihtiyacı olduğu açıktır. Bilinçli ve sorumlu sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar olarak; halkımızda ulusal hedef ve güven yaratmak için toplumun ulusalcı güçlerini birleştirip eşgüdümünü sağlamak amacıyla neler yapılacağını araştırmak için geniş katılımlı bir toplantı düzenlenmiştir." Toplantıda Prof.Dr. Aysel Ekşi tarafından "Kuran Kurslarının çocuklar için tehlikesi" adlı bir de sunum yapılmıştır.
Ulusal Birlik Hareketi'nin misyonu "Cumhuriyetin temel niteliklerini korumak" olarak belirtilirken hareketin amacı "bu misyonun yerine getirilmesi için kamuoyu bilinci oluşturmak" olarak açıklanmaktadır.Uygulama yöntemleri olarak, "Ulusal güçlerin bir merkezde birleşmesini ve eş güdümünü sağlayacak güvenilir bir üst yönetim oluşturmak, hareketin sesini duyurmak için medya olanağı elde etmek" olarak belirtilmektedir.
3 Mart 2004 yılında "Hilafetin İlgası ve Tevhidi-i Tedrisat Kanunu'nun 80. yılı münasebetiyle bir toplantı düzenlenmiştir. Ankara Ticaret Odası'nda yapılan ve komutanlarında eşli olarak katıldıkları toplantı öncesi Özden Örnek, Beytepe'de Meclis eski Başkanı MHP'li Ömer İzgi ile görüştüklerini belirtip "Bu paneli el altından biz teşvik ettik" diyerek günlüklerine not düşmüştür. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Org. Şükrü Özok, CHP genel Başkanı deniz Baykal ve Türk İş Genel Başkanı Salih Kılıç'a ziyaretler yapılmıştır. Yapılan görüşmelerin amacı "Türk Silahlı Kuvvetleri'ne destek", hareketi yönetecek şemsiye kadrolar için güvenilir aday önerileri, medya için finans kaynağı ( CHP'nin sonrasında KanalTürk'e aktardığı 3 milyon dolar) ve güvenilir gruplar bulmak olarak açıklanıyor.
Ulusal Birlik Hareketi iç siyaset, dış siyaset, eğitim ve ekonomi alanlarında sorunları sıralamakta ve bunlara çözüm yolları sıralamaktadır. Kemalizme saldırılar, kadrolaşma, siyasetin yargıyı yıpratması ve Ömer Dinçer başlıca sorunlar olarak sıralanıyor. Ulusal Birlik Hareketi'nin kuruluşunda 1993-1997 yillari arasi İstanbul Üniversitesi'nde Rektörlük yapmış olan Prof Berkarda, (şuan Turkiyedeki İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği Başkanı,Amerika Derneği Fahri Başkanı olmasının dışında, Işık Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığını yürütmektedir.) başkanlık görevini sürdürüken platformun son dönemdeki başkanlığını ise Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı emekli org. Şener Eruygur yapmaktadır.
2003 Sonrası oluşturulan bu platformla Cumhuriyet Mitingleri'ni yapan kurum ve kuruluşlar aynı. Bu nedenle bu mitinglerin çok önceden planlandığı ve AK Parti'ye karşı bu hareketin onun iktidara gelmesiyle parelerlik arz ettiği gözden kaçmamalı. Cumhuriyet mitinglerindeki ortak duygu olan "vatan elden gidiyor" söylemiyle Ulusal Birlik Hareketinin İlk toplantısında dile getirilenlerin duygu aynı. CHP'nin ilk seçim mitingini de Mersin'de yapması bunların bir teyidi. Daha da önemlisi sık sık vurgulanan bu seçimin "kimlikler seçimi" olacağı tezinin de haklı çıkacak olması. Mersin'de bayrak provakasyonunun yaşanması ve sonrasında ulusalcıların köy- köy gezip 'İstiklal savaşının yeniden başladığı' tezi ve CHP Genel Başkanı Baykal'ın sert açıklamaları ve oluşturulan seçim ittifakı da bu hareketin çok önceki hedeflerindendi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde verilen demeçler ve yapılan mitinglerdeki söylemler sonrası son sözü Hasan Cemal'in Milliyet Gazetesi'nde 17 Mayıs Perşembe günü yazdığı yazıda dile getirdiği görüşlere bırakmak gerekiyor: "Bugün başıboş, sahipsiz diye nitelenen o kalabalıkların arkasındaki 'organize güçler'e dikkat edin.
O 'organize çekirdek güçler'in kökleri, Nokta'nın yayınlarıyla su yüzüne vuran -ve eski Genelkurmay Başkanı Özkök Paşa'nın da tekzip etmediği- 'darbe tertipleri'ne kadar uzanıyor olabilir.
Dikkat edin o çekirdeğe!
O organize güçlere...
Sadece kürsünün önünde coşkuyla dalganan kalabalıkların heyecanına kapılmayın. Aynı zamanda kürsüden gelen seslere kulak verin ve kürsünün, perdenin arkasında ne olup bittiğine de bakmaya çalışın.
Ve kürsünün arkasından gelen bir takım ayak seslerine kulak verin.
Gereken özeni eğer göstermezseniz, mitinglerin çoşku ve heyecanı içinde maalesef olmadık tertiplerin aleti durumuna da düşebilirsiniz.
Bir tehlike de budur.
Farkında mısınız?.."
ULUSAL BİRLİK HAREKETİ PLATFORMUNUNUN HAZIRLIK TOPLANTILARINA KATILAN VE OLUŞTURAN KURULUŞLAR
Atatürk Vakfı- Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)- Basın Eğitim Vakfı- Bizim Ülke Derneği- Çağdaş eğitim Vakfı- Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği- ÇEKÜL- Demokratik Dayanışma Derneği- Demokratik İlkeler Derneği- İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği- İstanbul Ekslibris Akademi Derneği- İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği- İtalyan Liseliler Derneği- Kadın Araştırmaları Derneği- Lions Kulüpleri- Nişantaşı Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı- Toplumsal Saydamlık Hareketi- Türk Eğitim Vakfı- Türkiye Üniversiteli Kadınlar Derneği- Türkiye Soroptimist Kulüpleri Federasyonu- Uludağ Üniversitesi Mezunlar Derneği- Umut Çocukları Derneği- Yurttaşlık Hareketi Derneği- SODEV- İstanbul Üniversitesi Kadın Sorunları Merkezi-Lions Kulüpleri- Türk Hekimleri Dostluk ve Dayanışma Derneği-Türk Yardımseverler Derneği- Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği- Yurttaşlık Hareketi Derneği- USİAD- Türk Muharip Gaziler Derneği- ODTÜ Öğretim Üyeleri Derneği- 27 Mayıs Milli Devrimci Derneği-Altınokta Körler Derneği- Ankara Ticaret Odası- Müzik Eğitmenleri Derneği- Gıda Mühendisleri Odası- Akvil Vakfı- Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği- Bağımsız Halkçı Devrimci Ulusal eğitim Derneği- 68'liler Vakfı- Atatürk Çizgisi Platformu- Cumhuriyetçi Gençlik- Ulusal Güçler Birliği (36 demokratik kitle örgütünü temsilen)
Aktif Haber