Londra ve New York'u üs olarak kullanan faiz lobisi dün dolar kurunu spekülatif oyunlarla 2,39'a çıkarttı. Kurdaki kritik yükselişin ardından harekete geçen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise normalde ayda bir toplanan Para Politikası Kurulu'nu (PPK) ara bir karar almak üzere bu akşam toplayacağını duyurdu. PPK toplantısından politika faizinde 200 ile 500 baz puanlık bir artırım kararı çıkacağı beklentisine giren faiz lobisi dün döviz spekülasyonuna ara verince dolar hızla 2,28 seviyesine indi.
KURLA OYNADILAR, YAKAYI ELE VERDİLER
Kurun faiz artırım beklentisiyle sert düşmesi, dolar talebinin gerçekten döviz ihtiyacı olanlar tarafından değil faiz lobisi adına çalışan kur spekülatörleri tarafından geldiğini ortaya koydu. Gezi olaylarını bahane ederek Türkiye'nin 250 baz puanlık bir politik faiz artışına gitmesi gerektiğini savunan faiz lobisi, bu sefer 17 Aralık süreciyle beraber kendini yeniden gösterdi.
FAİZ ŞANTAJI
Türkiye'den 500 baz puanlık faiz artışı isteyen lobi yeni dönemde Londra ve New York merkezli dolar alım emirler ile Merkez Bankası'na şantaj uyguluyor. Türkiye ise Nisan 2013'te Cumhuriyet tarihinin en düşük seviyelerine (yüzde 4,60) inen faiz oranlarını büyümede bir avantaj olarak kullanmakta ısrarlı. Halen yüzde 4,50 seviyesinde olan politika faizinde Gezi olaylarından bu yana hiçbir artırıma gitmeyen TCMB Başkanı Erdem Başçı ise faizdeki artışın Türkiye ekonomisine kalıcı hasar vermesine izin vermiyor. Başçı bu nedenle faiz lobisinin birinci dereceden hedefi konumunda bulunuyor.
TÜRKİYE'DEN PARA ÇIKIŞI YOK
Üçüncü havaalanı, üçüncü köprü, hızlı trenler ve Kanal İstanbul gibi Türkiye'nin 2023 projelerine darbe vurmayı amaçlayan 17 Aralık operasyonları yabancı yatırımcıları korkutmadı. Borsada 50 milyar dolar değerinde, devlet tahvillerinde ise 55 milyar dolar değerinde varlıkları bulunan yabancı yatırımcılar, 17 Aralık operasyonlarından sonraki süreçte Türkiye'den kaçmadı. Aksine doların 2,30 seviyelerine, avronun 3,10 seviyelerine çıkmasını değerlendiren yabancı yatırımcılar döviz bozdurarak borsaya ve tahvile giriş yaptı. Resmi rakamlara göre 20 Ocak 2014 haftasında sadece tahvillere 943 milyon dolarlık net yabancı girişi oldu.
DÖVİZİ TIRMANDIRAN FAİZ LOBİSİ
Vatandaş döviz cephesinde alıcı değil net satıcı konumunda. 20 Aralık 2013 ile 10 Ocak 2014 arasında bankalardaki döviz mevduatı 156.2 milyar dolardan 153.8 milyar dolara geriledi. Yani mevduat sahipleri net olarak 2.4 milyar dolar sattı. Kamu kurumlarının ve özel sektörün de kayda değer bir döviz talebi bulunmuyor. Türkiye'den kaçmadıkları için yabancıların da dolar talep etmesi söz konusu değil. Dövizdeki aşırı yükseliş FED'in parasal genişleme kararının meydana getireceği etkinin ötesine geçmiş durumda. Spekülatif döviz talebinin arkasındaki güç, Merkez Bankasına faiz baskısı yapan faiz lobisinden başkası değil.
Artırım üreten Türkiye'yi vurur
Politika faizinde sert bir yükseliş olması halinde bankalar bunu fırsata çevirerek kredi oranlarını fahiş şekilde artıracak. Başta konut kredileri olmak üzere ticari kredi faizleri yüzde 20 seviyelerine fırlayacak. Böylece 17 Aralık operasyonundan nemalanan faiz lobisi, uzun süre daha yüksek faizlerle halkın ve küçük işletmelerin belini bükmeye devam edecek.. Hazine ise yüzde 20'ye yakın oranlardan borçlanmak zorunla kalacak. Türkiye'nin sırtına on milyarlarca liralık kalıcı bir faiz yükü binecek.
Vatandaş dolar almıyor satıyor
Vatandaşın banka hesaplarında tuttuğu döviz miktarı 13 Aralık'tan bugüne kadar artmadı. Aksine azaldı. 2001 krizinde görülen dolara hücum bu dönemde yaşanmadı. Uzun süredir dolar biriktiren vatandaş doların yükselişini fırsat bilerek satışa geçti. Merkez Bankası verilerine göre 20 Aralık 2013 tarihinde banka hesaplarındaki dövizin dolar cinsinden toplam büyüklüğü 156.2 milyar dolar idi. Bu rakam 10 Ocak 2014'te 153.8 milyar dolara düştü.