AKP üyeliği ve milletvekilliğinden istifa edip İyi Parti'ye geçeceğini açıklayan Ahmet Eşref Fakıbaba, partiden kopuş sürecini anlattı.
AKP’li Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 29 milyon 500 bin TL bedelle üç arsa için açtığı ihaleyle ilgili tweet atan ve arsanın satılmak yerine konut yapılmasını öneren Fakıbaba, “Astronomik kârı birkaç kişi kazanacağına, Urfa halkı kazansa daha iyi olmaz mı?” demişti. “Kopuşunun nedeninin AKP'li belediye başkanıyla bu yaşananlar olup olmadığı sorusuna "Yok" diye yanıt veren Fakıbaba, "En üst yetkililere kadar ilettim. En üst yetkili kim? İsim vermeme gerek yok. Ben yalan konuşmam. Ha cumhurbaşkanı bana laf söyler o zaman ayrıntılı konuşurum. Süreç şöyle başladı: Şanlıurfa'daki yanlış atamalar, yanlış insanlar, liyakat yüzünden oldu. Uyardım ben! Bir buçuk yıl önce. Bak bu böyle oldu, şu olay böyle oldu diye anlattım. Burada kopuş, Şanlıurfa'da yaşananlar!" diye konuştu.
Sözcü yazarı Aytunç Erkin’e konuşan Fakıbaba, “Milletvekilliğini bıraktım ve AKP seçmenine saygısızlık yapmadım. Etik olarak sıfırdan başladım ve inandığım partiye geçtim” dedi.
“Teklif Akşener’den geldi; vekil olup olmadığımı dahi bilmiyordu”
“Emekli olmayı düşünüyordum. Meral Hanım sağolsun ikna etti beni. Ben emekli olacaktım altını çiziyorum ve ‘Fakıbaba sen bize lazımsın, Urfa'ya, bölgeye ve ülkeye lazımsın’ dedi. Demek ki müthiş bir lider vizyonu var ve kendisine teşekkür ettim. Beni keşfetti” diye konuşan Fakıbaba, şöyle devam etti:
“Akşener, Türkiye için çok önemli bir lider. Müthiş bir insan. Laf olsun diye söylemiyorum, yağ çekmek bana uymaz. Ama kadın bir lider görelim ya. Tamam daha önce oldu diyecekler ama bu başka! Anne şefkatiyle yönetecek biri. Meral Hanım'ı tanıdıktan sonra fikrim değişti. Ben hekimim. İnsan bakınca, samimiyeti görünce, beden dilini inceleyince ikna oldum. ‘Tam bacım’ dedim. Saygı duydum. Beni iyi tanıyor o da.
Benim vekil olup olmadığımı dahi bilmiyordu Akşener. Bu çok önemli. ‘Bize Fakıbaba lazım’ diyor. Ne kadar insanı gururlandıran bir olay. Teklif kendisinden geldi. Üç buçuk saatlik ilk görüşmenin ardından karar verdim. Ailemle, eşimle konuştum. Onlar bana ‘Sen hareketlisin, duramazsın. Meral Hanım da çok samimi, senin kıymetini bilecek lider’ dediler ve ikna oldum. Sonradan bir daha görüştük, iki buçuk saat. Ailemle bir kez daha görüştüm ve ‘iyi olacak’ dedim. İkinci görüşme çarşamba günü oldu… Pazarlık yok, vaat yok çok açık konuştuk.”
“Şanlıurfa'daki yanlış atamalar, yanlış insanlar, liyakat yüzünden oldu. Uyardım ben!”
Fakıbaba, “Kopuşunuzun nedeni AKP'li belediye başkanıyla yaşananlar mı? 10-12 milyon liralık bina-arsa olayı mı?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Yok… En üst yetkililere kadar ilettim. En üst yetkili kim? İsim vermeme gerek yok. Ben yalan konuşmam. Ha cumhurbaşkanı bana laf söyler o zaman ayrıntılı konuşurum. Süreç şöyle başladı: Şanlıurfa'daki yanlış atamalar, yanlış insanlar, liyakat yüzünden oldu. Uyardım ben! Bir buçuk yıl önce.
Bak bu böyle oldu, şu olay böyle oldu diye anlattım. Burada kopuş, Şanlıurfa'da yaşananlar! Kendime göre yaşadıklarım! Ben bu partinin en kıdemli insanıysam, yanlış atamalar, yanlış işlerle ilgili bilgi vermeme rağmen hesaba alınmıyorsam…
20 senedir. Bakanlık yaptım, belediye başkanlığı yaptım. Bana inanmayıp kime inanacaksın? İnanmıyorsan o zaman ‘inanmıyorum' dersin. Gayet basit. İnsanlar birbirine kızmaz. Ne zaman karar verdim? Cumhurbaşkanıyla, en yüksek yetkiliyle görüştükten sonra ‘değişir’ diye düşündüm ama olmadı, değişmedi. Değişmediğini görünce ‘Allah kahretsin bu siyaseti bırakıyorum’ dedim. Taa ki Meral Hanım'dan davet gelinceye kadar.”
“Erdoğan ‘Tabii ilgileneceğim’ dedi”
Erdoğan’a sorunları ilettiğinde “Tabii ilgileneceğim” yanıtı aldığını söyleyen Fakıbaba, “Sadece Cumhurbaşkanı yoktu o anda iki veya üç genel başkan yardımcısı da vardı. Ben tek başıma değildim. Konuştuk, yarım saat anlattım. Yani bir anda, ‘ben AKP'yi beğenmedim İYİ Parti'ye geçiyorum’ şeklinde olmadı. Böyle bir adam değilim ki ben! İnanarak İYİ Parti'ye geçtim. Meral Hanımla faydalı olacağımıza inanıyorum. Olur olmaz. Ama inanıyorum. İşler düzelsin diye büyük mücadele verdim. Hadi ben gidiyorum demedim. Cumhurbaşkanı, partili yöneticiler, hepsiyle görüştüm. 'Arkadaş durum iyi değil, sıkıntılar var' dedim. ‘Tamam tamam haklısın’ cümlesi var ortada bir şey yok. Çözüm olmadı” ifadelerini kullandı.
Röportajın tamamını okumak için tıklayın.