Dünyanın Birleşmiş Milletler'in Binyıl Kalkınma Hedefleri'ne ulaşabilmesi için bir yıldan az vakti kaldı, ancak küresel ekonomik düzenin adaletsiz yapısı aşırı yoksulluk, sağlık, eğitim, çevre gibi konularda eşitliği sağlamaktan çok uzak..
Bu adaletsizliklere dikkat çekenlerin ilk sıralarda ele aldığı konulardan biri, gelişmekte olan ülkelerden, OECD üyesi zengin ülkelere akan büyük miktarlarda para.. Bu gizli transferlerin gerçek boyutu tam olarak bilinmese de tahmini 1 trilyon dolar, yani tüm Afrika'nın Gayrı Safi Milli Hasılası'nın neredeyse üçte biri, her yıl gelişmekte olan ülkelerden "kaçırılıyor."
Paranın kime ait olduğu, nereden geldiği, nereye ve nasıl ulaştığı az çok bilinse de, bu akış engellenemiyor. Uzmanlara göre para çıkışlarının belirgin nedeni gelişmekte olan ülkelerdeki kötü yönetim. Ancak son OECD araştırması, zengin ülkelerin illegal para transferlerini izlemek ve önlemek için yeterli yasaları hazırlamak ve uygulamakta başarısız olduğunu da gösteriyor.
Yasadışı finansal akışların büyük bölümünün insan kaçakçılığı, uyuşturucu, kaçakçılık ve yolsuzluk gibi suç faaliyetlerinden gelen nakit olduğu biliniyor. Ancak yabancı bankalar, mülk alımı ve şirketlerin karmaşık ağları aracılığıyla aklanan "vergi kaçakçılığı" da da "fakir ülkelerin parasını" zengin ülkelere aktaran bir başka yol..
Uzmanlar, küresel finansal sistemin bu yasadışı akışa destek verecek şekilde düzenlendiğine dikkat çekerek yapısal değişiklikler talep ediyor. Ancak "kâr" eden zengin ülkelerin ciddi bir değişime gitmek isteyeceğine inanların sayısı oldukça az..