Portekiz’in Fatima köyünde 13 Temmuz 1917 tarihinde üç çoban çocuğa göründüğü iddia edilen Meryem Ana’nın verdiği 3 sırdan sonuncusu kıyamet savaşına ilişkin mi?
Hristiyan inancında bu tür “görü”ler mümkün. Hristiyanlığın kurucusu Tarsus’lu Saul de Hz. İsa’dan 50 yıl sonra Şam sokaklarında dolaşırken kendine göründüğünü ve öğüt verdiğini söyleyerek işe başlamıştı. Ve ilk iş olarak İsa (a.s)’a gelen vahyi değiştirdi. Domuzu ve şarabı helal kıldı! Bu durumda ona gelen bir cin ya da şeytan olabilir mi idi. Hz. Meryem’in göründüğü 3 çoban neydi, onu bilmiyoruz elbette.
Anlatıldığı şekli ile 1917’de Portekizli üç çoban çocuk, kendilerine Meryem Ana’nın görünerek üç sır verdiğini iddia etti. İlk sır dünya savaşları, 2. sır ise komünizmin çöküşüydü. 3. sır hiçbir zaman açıklanmadı.
“Fatima’nın Sırrı” ile ilgili bir kitap yazan Helmuth Hoffman’a göre, başlangıçta Vatikan Başbakanı Kardinal Sodano’nun ağzından kaçırdığı, “dünya trajedisi” sözü bu sırrı işaret ediyor olabilir mi!. Hoffman, Fatima’nın 3. sırrının ‘tarihin sonundaki papa’ üzerine olması ihtimalinden de söz eder.. Bugün Katolik dünyasında, bu son sırrın “3. Dünya Savaşı ve Katolik Kilisesi’nin sonu”na işaret ettiği düşüncesi çoğunluktadır. 3. sır, Haçlı birliğinin dağılması, Papalık düzeninin ve Vatikan’ın sonu, İsrail’in yıkılması, kıyamet savaşlarının başlaması mı?
Bu konu hem teolojik, hem politik, hem de ideolojik açıdan tehlikeli bir konu. Mehdi ve Mesih’in dönüşü, kıyamet savaşları, Deccal, Anti Chirist, Melheme-i Kübra, Armageddon, Yecüc-Mecüc, Gog Magog, Dabbetül Arz, Emanet Sandığının bulunması, “Meşiah” inanışı ve “kıyamet”, hepsi bu konu ile ilgili.
Dünkü yazımı hatırlarsanız, ABD acaba kıyamet savaşlarına mı hazırlanıyor. Şiilerin Mehdisi, Sünnilerin Mehdisi, Amerikano Mehdi hepsi eş zamanlı mı gelecekler!
Mehdi-Mesih konusu kadar tartışma konusu olan diğer bir konu ise Deccal ve Anti Chirist! Katolik dünyası, özellikle Siyonist Hristiyanlar Papa 2. Jean Paul’ün ölümünden sonra Deccal’in vaktinin, eş zamanlı olarak Mesih’in dönüşünün yaklaştığı görüşündeler. Hatta birileri bu süreci daha da hızlandırmak için “Tanrıyı kıyamete zorlama” çabası içindedir.
13 Aralık 2017’de İtalyan Katolik Kilisesi’nin televizyon kanalı TV 2000’de yayınlanan programda Papa Francesco, sohbeti sırasında şeytan kavramından söz etti ve bir tartışma başladı. Programı sunan Don Marco Pozza’nın “Yani şeytanın bir adı ve soyadı olduğunu mu söylüyorsunuz?” diye sorması üzerine de Papa “Evet, eminim” diye cevap verdi.
Sanırım, ben Demonizm ve Lexsorsisme, yani Katolik kilise ve üniversitelerindeki “Cin çıkarma” ve “Şeytan kovma” üzerine, “Laisizm” kitabının yeni baskısı üzerine yazdığım şeyleri, mizah konusu yapan Gülse Birsel ve onun gibi düşünenler herhalde Papa’nın bu açıklaması karşısında ne yapacaklarını şaşırmışlardır. Dini konularını eğlence, mizah konusu yapanlar için önümüzdeki günler birçok sürprize gebe olacak diye düşünüyorum. Hatırlarsanız Papa Francesco, 2013 yılında Vatikan›da hasta bir kişinin başına dokunarak dua etmiş ve bu «şeytan çıkarma ayini” olarak yorumlanmıştı. Bizim aydınlar “din cahili” oldukları için ve kendi bilmedikleri şeyin onlar için “yok” hükmünde olduğunu ve herkesin de böyle inanması ve düşünmesi gerektiğini düşündükleri için, onlar ne yapsalar yeridir..
Batıda en çok okunan kitaplar ne şu günlerde biliyor musunuz? 2018 Kehanetleri, İslam, Hz. Muhammed’in hayatı, Türklerin tarihi, Deccal ve Mesih’in dönüşü ile ilgili kitaplar. “Deccal” ya da “Anti Chirist” kim? Herkesin farklı bir yorumu var. İnsan kılığında mı? Bir kişi mi, birden fazla mı? Her dönemin ayrı bir Deccal’i mi var? Süfyan kim? Kıyamet gününden önce Deccal’ın dünyayı hakimiyeti altına alacağı iddiası doğru mu? Nerede çıkacak!. Bazı Hristiyan yorumcular “Anti Chirist’’in “bir insan”, “bir ulus” ya da “bir ideoloji / zihniyet” olabileceği iddiasındalar.. Vatikan Kilisesi’ndeki bazı din adamlarına göre Deccal, ‘Katolik Kilisesi’ni kökünden yıkacak bir adam ya da zihniyet’ olabilir. Ve kesinlikle gayrimüslimler bu kişinin İslam ve Yafesoğullarından, Yani Türki gelenekten gelen biri olduğu fikrindeler. Luther bunu açıkça söyler. Luther’e göre Gog ve Magog yani Yecüc-Mecüc’le Türkler aynı kökten gelmektedir.
Kehanete göre bugünkü papa, yakında ölecek ve bu kıyametin başlangıcı, Mesih’in dönüşünün başlangıcı olacak. Büyük bir savaş başlayacak. Önce bugünkü Hristiyan dünyası ve Yahudiler bütün güç ve iktidarlarını kaybedecekler, sonra Mesih gelip kendilerini kurtaracak.
“Şeytan kötülüktür. Milano›daki sis gibi değildir. Yayılan bir şey değildir, bir kişidir” diyen papa, şeytanla iletişimden kaçınılması gerektiğini de söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
Papa diyor ki, “Kesinlikle emin olduğum bir şey söylemek istiyorum: Şeytanla diyaloğa girilemez. Şeytanla diyaloğa girerseniz kaybolursunuz. O bizden daha bilgili ve zekidir.. Sizi altüst eder, başınızı döndürür ve kaybolursunuz”. Deccal de Şeytan’ın bu süreçteki taşeronu, işbirlikçisi, şeytani planların uygulayıcısı. Papaya göre şeytan “Şeytan tüyü” taşıyor olmalı ki, şeytanın “nazik davranarak” insanların aklına girdiğini söylüyor ve “Eğer ne olup bittiğini vaktinde fark etmezseniz sonu kötü olur” diyor. Papa Francesco daha önce de şeytandan söz etmiş ve “Yeni nesiller, şeytanın bir mit, bir figür olduğuna, bir fikir olduğuna, kötülük fikri olduğuna inandırıldı. Ama şeytan vardır ve onunla mücadele etmeliyiz” diye konuşmuştu.
Tabi, birinin papaya, “Din büyüklerinizi ilah ve Rab edinmeyin” ve “Şeytan sizi Allah’la aldatmasın” ikazını hatırlatması gerek! Peygamberler “Allah’ın oğlu”, ya da “İlah ve Rab” değildir. Ve biz Müslümanlar, günde belki yüz defa “Euzubillahimineşşeytanirraciym” deriz!
Bu konuda daha söylenecek o kadar çok söz var ki! Selam ve dua ile..
yeniakit