FETÖ, Suç ve Ceza

Abdurrahman Dilipak

FETÖ hemen hemen TCK’nın bütün maddeleri ile ilgili katalog suçların tamamını işleyen bir örgüt.. Hırsızlık da var, terör de. Girmedikleri iş, yemedikleri halt kalmamış ki. İftira da var tehdit de, kişilik hakları ile ilgili hak ihlalleri de..

TCK’nun 309. maddesindeki “Anayasa’yı ihlal”, 310. maddesindeki “Cumhurbaşkanı’na suikast ve fiili saldırı”, 311. maddesindeki “yasama organına karşı suç”, 312. maddesindeki “hükümete karşı suç”, 313. maddesindeki “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan”, 314. maddesindeki “silahlı örgüt kurmak veya yönetmek” ile 82. maddesindeki “adam öldürmek”, sınav sorularını çalmak, sahte diploma, ihaleye fesat karıştırmak, tehdit, şantaj, yalan, iftira, kamu kaynaklarının suiistimaline kadar ne dersen bunlarda var. 

İdam cezası olmadığı için, bazı sanıklara en ağır ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilebilir.. Hatta birkaç defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilebilir. Bunlardan bağımsız onlarca, yüzlerce yıl mahkûmiyet. Hak yoksunu bırakma ya da kısıtlama ve tazminat davaları, mal ve emlakinin müsaderesi, zor alım kararları verilebilir..

“Bizim çocuğumuz yıllardır öğretmenlik yapıyordu, durup dururken görevden alındı”. Böyle bir şey yok.. Sınav sorularının cevap anahtarını elde etmiş ya da sahte bir diplomaya sahipse, mesela bu yapıya himmet ödüyorsa ne olacak. Örgüte bilerek yardım ve yataklık etmek diye de bir suç var..

Gazete-dergi abonesi olmak, belli bir bankada hesap açtırmak, belli dernek, sendikaların üyesi olmak. Kimse falan mobilyadan mobilya aldığı için görevden alınmıyor.. Hatta o firmanın bayisi olduğunuz için de, ama “cemaat”  ve “himmet” fonları ile kurulmuş, kârını bu yapıya ödeyen bir bayi iseniz bunu masum bir iş olarak gösteremezsiniz..

O okullarda okumak, o dershanelere gitmek, o yurtlarda kalmak tek başına suç değil, ama bu yapılarla ilişki kuranların başka sorunları var. NT mağazalarından mal almak ya da buraya mal satan herkes suçlu değil, ama FETÖ ile bağlantılıların hemen hepsi bu marketlerden alışveriş ederler..

Dün her haltı yiyenler bugün bu işten vazgeçseler bile, dün o ilişki içinde işledikleri suçlardan dolayı da cezalandırılacaktır.

Bu arada suçun şahsiliği prensibinin de altını çizmek istiyorum.. Kimse kimsenin suçundan dolayı cezalandırılamaz.. Eğer işbirliği ve yardımlaşma söz konusu ise bu başka!

Öyle sanıyorum ki, bu kişiler hakkında kamu davaları açılıp iddianameler mahkemelerce kabul edildikten sonra birçok müdahiller yanında, bu işlemler sırasında hak kaybına uğrayan kişiler ve kurumlar ayrıca ceza ve hukuk davaları açacaklardır.

Mesela sınav yolsuzluğu, diploma yolsuzluğu ile suçlanan kişilerin suçları ispatlanırsa, sadece görevden uzaklaştırmak ve hapse girmekle kalmayacaklar, örgüte ait kendi üstlerindeki mallara el konulduktan sonra, kendi özel mal ve mülklerine de, dünden bugüne aldıkları maaşları ya da başkalarına verdikleri zarar sebebi ile onların maddi ve manevi zararlarını tazminle yükümlü olacaklardır.. Buna bu kişilerin servet ve ömürleri yetmeyebilir.. Bunun anlamı şu, bu örgütle ilişkili olanları son derece kötü bir gelecek bekliyor..

Mesela örgüte ait bir bankada bir hesap açtırıp, bankada işlem yapmak için şifrenizi abi ya da ablanıza vermişseniz, onlar her hafta FOREX üzerinden ya da yurt dışındaki bir adrese bir takım işlemler için düzenli para aktarıyorlarsa, siz bundan habersizim ve suçsuzum diyebilir misiniz?

Bu süreç içinde herkesin dikkatli olması gereken bir başka nokta daha var. Özellikle VIP etiketli kişiler, emniyet, savcılık ve yargı.. Paralel yapı bu süreçte Ergenekon ve Balyoz’da olduğu gibi fabrikasyon olarak bilgi, belge üretecek, sahte tanıklarla süreci sabote etmeye, sulandırmaya, yargılamada inanılırlık ve ciddiyet açısından şüpheye sebep olacak her yolu deneyecekler..

Bir başka konu, Paralel yapı ve bu yapıdan ayrılarak başka yapılara sızan ya da kripto elemanları kendi içinde bir araya toplayan, iç ve dışarıda bazı çevrelerle pazarlığa oturan, devlet, dinleme ve kumpas sonucu VIP kişiler (Politikacı, Bürokrat, İş adamı, STK ve Media temsilcisi vb.) ve bunların eşi, oğlu, kızı, ve diğer yakınları, illegal şekilde birileri ile kurdukları ahlak ve hukuk dışı ilişkilere ilişkin ses ve görüntü kayıtları ile birileri tehdit ve şantajla kontrol altına alınmaya çalışılabilir.. Şimdiden Paralel içi ve onlardan kopan, hem kendilerini savunma, hem de güç temerküzü yaparak iç ve dış mihraklarla pazarlık yapmak isteyen gruplar çıktı ortaya. Bunların bir kısmı başka grupların çatısı altında kendilerine mekan tutmaya çalışıyorlar..

Anne-babalar çocuklarına mukayyet olsunlar.. “En son babalar duymasın” çünkü o zaman çok geç kalırlar..

Bu tür ilişkilere girenler, yarın kendilerine karşı çıkmasın diye, bu çevrelerdeki en zayıf halkanın zaaf noktasını bulup, oraya yüklenirler.. Ben derim ki, kadın ve para ilişkilerine dikkat. Bal tuzaklarına dikkat! Para ve bilgi, güç varsa kimse onlara karşı sesini çıkartmıyor. Birileri bu tür kadroları, karşısına almak yerine yanına ve arkasına almayı tercih ediyor..

Paralel yapının içerideki uzantıları, bir takım paralelin paraleli oluşumlar, diğer yapılara sızan ve orada yeniden yapılanmaya ve kendilerini gizlemeye çalışanları, başka yapıları dönüştürerek yapıyı kontrollerine geçirmeye çalışanlar, hepsi faal.

Neyse, bunlar bu dünyadaki hesaplar.. Sonuçta bizi gören, duyan, bilen, hüküm sahibi, koruyan bir Allah var.. Herkesin bir hesabı olsa da Allah’ın bir hükmü var. Ve bir din günü var.. Hepimiz imtihan oluyoruz ve tek gerçek bu.. Kim zerre-i miskal kadar iyilik ya da kötülük yapsa, onun hesabının sorulacağı bir din günü var. Kimsenin yaptığı zayi olmayacak ya da kimsenin yaptığı karşılıksız kalmayacak..

Selam ve dua ile.

yeniakit