Çiçek, TBMM kulisindeki sohbetinde, FETÖ soruşturma süreci ve darbe girişimiyle ilgili özetle şunları söyledi:
CEMAATİN LOBİ ÇALIŞMALARI
“Cemaatin yurtdışında para vererek yaptığı lobiciliğin zararlarını 17-25 soruşturmasının ardından yaşadıklarımızla biz de gördük. TBMM başkanıyken, 2015’de Ermeni tasarıları konusunda görüşmeler yapmak için Kanada ve ABD’ye ziyaretler düzenledim. Muhataplarımızla ve siyasilerle görüşmeler ayarladık. O dönem oradaki büyükelçilik mensuplarımız bize, cemaatin Türkiye aleyhine yaptığı lobi faaliyetlerini anlattılar. ‘Sayın başkan, ABD başkanı ülkenin yararına bir konu olsa, 100 senatörün yarısından bile imza alamaz, ama cemaat en az 73 senatörün imzasını alır’ dedi.
BİZDEN ÖNCE ZİYARET EDİYORLARDI
Görüşme yapmak için randevulaştığımız siyasileri bizden önce ziyaret edip, Türkiye ve Türk hükümeti aleyhine doldurduklarını öğrendik. Bir kısmını da bizden sonra ziyaret ettiklerini saptadık. Orada think-thank kuruluşlarının organizasyonlarına katılıp, bu konuda görüşlerimizi aktarmak istedik. Bu grupları da kontrol ettikleri, bu toplantılarda, hükümeti zor durumda bırakacak çıkışlar yapabilecekleri anlatıldı bize. Ona rağmen gidip tezlerimizi savunduk, derdimizi anlattık. Ama benden önce bu tür organizasyonlara katılan bazı bakanlara, cemaatin dolduruşuyla zor anlar yaşattıklarını biliyorum.
PARA VE BAĞIŞ İLİŞKİSİ
Türkiye’de güç kaybetmeye başladıkça, yurt dışındaki lobi faaliyetlerini arttırdılar. Tüm terör örgütleri kendilerine yurt dışında destek bulmak için bu yöntemi kullanırlar. Bunlar da aynı şeyi yapıyorlar. Bunu yaparken kurdukları dernekleri, vakıfları, üniversiteleri ve gazetecileri kullanıyorlar. Para akışları da bunlar üzerinden bağış adı altında yapılıyor.
FETÖ GİDER ÇETÖ GELİR
Bu yapı, 70’lı yıllardan beri var olan bir yapı. Bunların bu noktaya gelmesinde hepimizin günahı, vebali var. Belki benim vebalim yüzde 90, başkasının yüzde 5, yüzde 1; ama yüzde 1 bile zehirlemek için yeterlidir unutmayın. Türkiye siyasi, dini ve ticari açıdan kandırılmışların ülkesi. Bakıyorsunuz, bu alanlarda insanlar çok kolay kandırılıyor. Bunu en kolay yaptıkları alan da din. O yüzden sık sık kayıt dışı dine vurgu yapıyorum. Her şey şeffaf olursa, denetime tabi olursa, bunlar yaşanmaz. Şimdi devletin içinden temizleniyorlar. Ama yerine kimlerin getirileceği çok önemli. Bu kişiler, liyakat esas alınarak çok iyi kontrol edilerek alınmalı. Yoksa FETÖ gider, ÇETÖ gelir.”