Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Kudüs'e yeni 1600 konut yapımına başlayan İsrail'i sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, İsrail'in Filistin'i küçülte küçülte yok etmek istediğine işaret ederek, 'Bir yerde zulüm varsa Türkiye olarak biz orada yokuz.' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail'in Doğu Kudüs'te 1600 konut yapmasını kabul edilebilir, mazur görülebilir bir durum olmadığını belirterek, "İsrail yönetiminin şu anda çok başlılığını biliyoruz. Çok başlı bu İsrail yönetimi bu noktada durumunu gözden geçirmelidir. ABD'nin, BM'nin hepsinin yaklaşımı ortada. Burada böyle yerleşim yerini yapmak 1967 anlaşmalarını inkârdır. Bunlar bir geri iki ileri yapıyorlar. Taktik bu. Devamlı küçülte küçülte tamamen Filistin'i yok etmenin gayreti içindeler. Hesap bu, taktik bu. Buradan dünyaya bunu hatırlatıyoruz." diye konuştu.
Dünya barışına katkıda bulunmak için bu adımın atılmasını isteyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Bu eylem ne uluslararası hukuka ve ne de insanlık vicdanına uygundur. Ondan sonra 'görüşemiyoruz.' Nasıl görüşelim canım. Nasıl görüşelim. Görüşebilmek için önce bir defa uluslararası standartlarda dünya barışına, özgürlüğe, mağdurluğa zemin hazırlayacak adımların atılmaması lazım. Mazlumlar üretilmemesi lazım. Bir yerde zulüm varsa Türkiye olarak biz orada yokuz. Filistin ile İsrail arasında dolaylı görüşmelerin başlatılmasının gündemde olduğu, umutların arttığı böyle bir dönemde, İsrail tek yanlı, keyfi uygulamaları ile artık daha fazla masumun acı çekmesine yol açmamalıdır. İsrail, bu tek taraflı uygulamadan bir an önce vazgeçmeli, Kudüs'teki koşulları değiştirecek ve barış sürecini sekteye uğratacak adımlardan kaçınmalıdır. Kendi ibadethanesine gelmek isteyenlerin yolunu kesme anlayışından vazgeçmelidir. Burada sinagoglara giden yolların kesildiğini hiç duydunuz mu? İlk karşısına dikilen biz olduk, atılması gereken adımları ilk biz attık. Aynı şeyi biz onlardan bekliyoruz. Aynı şeyi onların da yapması lazım. Mescid-i Aksa gibi tüm Müslamanların kıblesi olmuş bir yere yönelik tavır yenilebilir, yutulabilir bir olay değildir. Bunun karşısında her şeyden önce inançlara saygıyı bilmeleri lazım. Bunun adımını atmaları gerekir. Temenni ederim ki bu adımlar atılır."