Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler, küresel finans piyasalarının bir 'canavar' haline geldiğini söyerek, Ortaçağın 'simyacılarına' benzettiği bankacıların da, servetlerin büyük çapta yıkımına yol açtığını savundu.
Küresel piyasaları etkisine alan kredi krizinin ardından, piyasa işleyişine ilişkin ağır eleştirilerde bulunan IMF eski Başkanı Köhler, Kıta Avrupası'nda bankacılık kültürünün bütünüyle yeniden inşa edilip düzenlenmesi çağrısında da bulundu.
Alman Stern dergisine mülakat veren Köhler, üst düzey yöneticilere ödenen ve halk kesimlerinin de tepkisini çeken aşırı ücretlerin, piyasaları vuran kredi krizinde etkili olduğunu belirtirken, bankacıları da sorumsuz hareket etmekle suçladı.
Köhler, 'Finansal ürünlerin karmaşıklığı ve kısıtlı sermayelerinin çok üzerinde işlemler yapabilmelerinin mümkün olması, bu canavarın büyümesine yol açmıştır' dedi.
Ekonomi çevrelerinin itibarlı gazetesi Financial Times, Köhler'in yorumlarının, üst düzey yöneticilerin aldıkları uçuk paralara ilişkin tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemde yapıldığına dikkat çekti.
Avrupa Birliği'nin de yönetim kuruluna ödenen 'skandal' ücretleri önümüzdeki dönemde gündemine alacağını belirtti.
Köhler, finans piyasalarında yaşanan kredi krizine atıfla, 'Bu krizin tek olumlu yanı, sektörde aklı başında ve sorumluluk sahibi insanlara, uluslararası piyasaların bir canavara dönüştüğünü göstermesi olmuştur' diye konuştu. Köhler, finansal işlemler için daha yüksek sermaye şartı getirilmesi, şeffaflık için çok keskin ve etkili düzenlemeler yapılması gerektiğini söyleyerek, küresel piyasalardaki istikrarın, uluslararası bağımsız bir kurum tarafından izlenmesi çağrısında da bulundu. Alman Cumhurbaşkanı, IMF'in bu görevi üstlenebileceğini de söyledi.
Financial Times, Köhler'in açıklamalarının 2005 yılında Alman Başbakan Yardımcısı Franz Müntefering'in eleştirilerini hatırlattığına dikkat çekti. Müntefering, yankı uyandıran açıklamasında, piyasalarda son yıllarda yıldızı parlayan hedge fonları 'çekirge sürüsüne' benzeterek, bu fonların kârlarını artırmaya odaklı stratejilerinin, demokrasi için doğrudan bir tehdit oluşturduğunu savunmuştu.
dunyabulteni