Bugün size demokrasi münafıklığından söz edeceğim. Dikkat ederseniz artık paralel yapının paralel din misyonerleri de diyalog ve hoşgörüden söz etmiyor.. Paralelcilerin Hıristiyanlarla kurdukları dinler arası diyalog Suriye’de bugün, artık, PYD üzerinden götürülmeye çalışılıyor..
Ankara’da bıçak kemiğe dayandı. Yok öyle İncirlik’ten kalkan Amerikan uçakları, DAEŞ ile mücadele ediyorum diye gidip PYD’ye silah ve mühimmat indirim geri dönemeyecek..
PKK da, PYD de, onlara arka çıkanlar da, Paraleli ile el ele, kol kola..
PYD aslında kendini haçlılara kiralayan bir örgüt.. Onlara mürebbiyelik yapıyor. Eğitim veriyor.. Onlara taşıyıcı annelik yapıyor.. Onun için, ABD de, AB ve NATO ülkeleri de, Rusya da PYD’ye yardım ediyor. Silah, mühimmat ve para veriyor..
Şiiler ve Kürtler, Irak-Suriye hattında bir koridor açmak, Türkiye’ye karşı bir bariyer oluşturmak için aynı güçler tarafından destekleniyor.. Dikkat ederseniz, PYD konusunda ABD, AB ve Rusya müttefik.. Gelelim İran’a, o da PYD’ye destek veren Rusya, PKK ve Esed rejimi ile müttefik.. Hizbullah, Irak’taki merkezi yönetim de aynı koalisyonda yer alıyor. Bu koalisyon, Paralel yapı, Ermeni örgütler, Alevi vd. sol örgütler ve İsrail tarafından destekleniyor ayrıca..
Peki bu yapıda kimin eli kimin cebinde.
Bu çerçevede kim kimdir..
Ne yani, 20 ülke, dün ortaya çıkan bir örgütle savaşmak için buradalar ve bu örgütle baş edemiyorlar, bu örgütü Musul’dan, Rakka’dan çıkartamıyorlar mı?
Bu örgütle baş edemeyenler, hain PKK ya da mesela o zaman Türkiye ile baş edebilirler mi? Ya da koskoca Rusya ve NATO, Türkiye’yi tehdit eden bu örgütlere karşı çaresiz kalıyorsa, nasıl bir caydırıcı güç bu böyle.. BM dediğin de, NATO da üfürükten tayyare demek ki..
Batı İslam ve Türkiye konusunda tam bir münafık. Demokrasi münafığı bunlar.. Dikkat ederseniz darbeye “darbe”, darbeciye “darbeci” diyemiyorlar. Aynı münafıklıkları PYD konusunda da kendini gösteriyor.. Çıkarları söz konusu olduğunda ilkelerini helvadan yaptıkları put gibi yiyorlar.. Bunların Hıristiyanlıkları da münafıkça. Bunlar; Hz. İsa’nın havarilerinin peşinden değil, Saul’un peşinden gidiyorlar. Boynuzun kulağı geçmesi misali bunlar Saul’u da geçtiler. Biliyorsunuz müstafi papa evli bir kadınla gayrimeşru ilişki içindeymiş, Dakameron’un aşk hikayeleri de eskidi artık. Yeni papa Hıristiyan Birliği için Vatikan’dan çok uzaklarda, hayalleri için Küba’yı mesken tutmaya çalışıyor. Aslında Kızılderililerin ruhu onları Amerika’da, Aborjinlerin ruhu Avustralya’da, zencilerin ruhu onları Afrika’da, sarı ırkın ruhu onların yakasını Asya’da rahat bırakmayacak.
Haçlı zihniyeti bunları rahat bırakmıyor.. Afganistan, Irak, Suriye, Mısır, Yemen krizi bahanesi ile bölgeye gelmek, yerleşmek istiyorlar.. Onun için de bölgedeki bütün dini, etnik, ideolojik, politik, felsefi, vicdani kanaat farklılıklarına sahip unsurları birbirine karşı kışkırtmak, bunları atomize ve nötralize etmek istiyorlar. Bu oyunu görelim. Bunların yerli, yabancı, medya, mafya, sermaye, siyaset, bürokrasi ve STK içinde uzantıları var.. İnanılmaz paralar harcıyorlar.
Bu ihanet senaryosunu çökertmek için obüsler susmayacak, fırtına bugünden yarına dinmeyecek.
Bunun aksi teslimiyettir. Boyun eğmektir, Türkiye’nin muz cumhuriyeti olmasını kabul etmektir.. Bu dayatmaya karşı çıkacak ve “hayır” diyecekseniz bedel ödemeye hazır olmanız gerekir.. Derin Devlet, Paralel yapı, PKK, DAEŞ hepsi bu kirli oyunun birer parçasıdır. Paralel yapı, teslimiyetin din kisvesi, cemaat etiketi altında pazarlanması idi. Paralel yapı için din ne anlama geliyorsa PKK için Kürtlük aslında o anlama geliyor.. Her ikisi de bir kandırmaca.. Batı için de demokrasi batılıların oltasında basit bir yem mesabesinde. İslamifobiayı da bu çerçevede görmek gerek.
Anlayacağınız her kesimde münafıklar işbaşında.. İsrail ne kadar Yahudi ise, Vatikan’dakiler o kadar Hristiyan ya da Avrupalılar o kadar demokrat.. Yani şeytan bugünlerde fazla mesai yapıyor. Şeytanın, aklınca herkesi kandırmaya yetecek kadar çok yalanı var torbasında.
Euzübillahimineşşeytanirraciym...
Selam ve dua ile..