İslam ve Hristiyanlık adlı sivil toplum örgütü, "Fitne" filmine karşılık, Hristiyanlık'taki "şiddet unsurlarını" göz önüne sermek için "Fitneden Öte" adlı bir filmin yapılması yönündeki haberin yayılması ile birlikte "Fitne" filminin yapımcısı Hollandalı aşırı sağcı milletvekili Geert Wilders, bu filmin yapımcılarını münazaraya çağırmıştı.
"İslam ve Hristiyanlık" adlı sivil toplum örgütü sözcüsü Muhammed Kerimi, bu konuda şu açıklamayı yaptı: "Fitne yapımcıları Kur'ân ayetlerini çarpıtmak için ellerinden ne geliyorsa esirgememiş ve bu filme yansıtmışlar. Ancak bu semavi kitap hakkında azıcık bilgisi olan biri Fitne filmini izlediğinde, film yapımcılarının garezlerini kullandıkları ifadelere yansıtmış olduklarını anlayacaktır."
"Fitneden Öte" filminin yapımcıları bu konuda her türlü münazaraya hazır olduklarını duyurmakla birlikte münazaradan önce Wilders'in şu sorulara cevap vermesini istiyorlar:
"Fitne filmi yapımcıları Kur'ân ayetlerini çarpıtarak tercüme etmişler. Mesela Enfal sûresinin 60. ayetinde Yüce Allah Müslümanlara nizami güçlerini geliştirmek suretiyle düşmanların onlara yönelik saldırılarına karşı caydırıcı konumda olmalarını emretmiş. Ayette caydırıcılık anlamında geçen "turhibune" kelimesi terör etmek şeklinde tercüme edilmiş. Veya kıyamet günündeki hadiseleri anlatan Nisa sûresinin 56. ayeti bu dünyaya atfedilmiş. Böylece Müslümanların günahkârları bu dünyada yaktıkları yönünde bir mesaj verilmiş.
Acaba bu tercümeler, nakledilen metne hıyanet değil mi? Acaba bunu sadece bir bilgi hatası olarak kabullenmek doğru mu? Yoksa 'Fitne' yapımcılarının cahilliği ile garezci yaklaşımlarının bir ürünü mü?
Son yüzyılda batı dünyası tarafından başlatılmış Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı, Bosna Savaşı, Vietnam Savaşı, Filistin'in işgal edilmesi, Irak ve Afganistan savaşları gibi milyonlarca insanın öldürüldüğü savaşları Hristiyanlar ve Yahudilerin kutsal kitaplarındaki öğretilere dayandırmak doğru mu?
Halbuki sizin görüşünüze göre kutsal kitaptaki bazı şiddet içerikli ayetleri 3(İkinci Sifr: 16:20) ve 4(İkinci Sifr: 7-3 / 3) veya Yuşa sahifesindeki ifadelerde olduğu gibi; bu ayetleri okuyan kişilerin işledikleri tüm cinayetlerin kutsal kitaplarda kökeni olduğu kanaatine varmaları doğrudur?!
Biz Hz. Musa ve Hz. İsa Mesih de dahil olmak üzere tüm peygamberleri, rahmet elçileri olarak görmekteyiz. Bu tür milyonluk soykırımların onlara isnad edilmesini asla kabul etmiyoruz."
"İslam ve Hristiyanlık" adlı sivil toplum örgütü sözcüsü Kerimi, sözlerine şöyle devam etti: "Bazı görüntülerle İslam dinini şiddet yanlısı göstermek nasıl izah edilebilir? Acaba küçük bir grubun davranışları ile tüm İslam camiasını ve İslam dinini tanımlamak doğru mu? Fitne yapımcıları şimdiye kadar bazı ifratçı Mesihi ve Yahudi grupların işledikleri kanlı cinayetlere hiç itiraz etmişler mi? Şunu da hatırlatmakta yarar görüyoruz ki; biz Mesihi ve Yahudi bazı ifratçı grupların cinayetlerini, bilim adamlarına yönelik terör eylemlerini, Bush hükümeti ve siyonistlerin içler acısı kanlı cinayetlerini hiçbir zaman Yahudilik ve Hıristiyanlık dinlerinin hesabına yazmadık."
Muhammed Kerimi, "Elbette hakaretle (İslam peygamberine hakaret içerikli karikatürlerin yayımlanması) başlayan ve ihanetle (Kur'ân'ı parçalamak) biten bir filmin yapımcılarının delil ve mantık yoluyla münazaraya yaklaşacaklarını da hiç sanmıyorum" şeklinde konuştu.