Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius'un, Ortadoğu barış sürecini yeniden canlandırmak için hafta sonu Mısır, Ürdün, Filistin ve İsrail'e yaptığı nabız turu başarısız geçse de, Paris'in bu konudaki girişimlerini önümüzdeki dönemde de sürdürmesi bekleniyor.
Ortadoğu turu sırasında özellikle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun tepkisi ile karşılaşan Fabius, barış sürecinin tekrar başlatılması ile ilgili girişimlere ara vermeyecek.
Fransa'nın önümüzdeki dönemde, İsrail'in barış sürecini başlatmaya yanaşmaması halinde Filistin'i devlet olarak tanıması ve bu konuda diğer AB'li ortaklarını da ikna etmek için çalışması gündeme gelebilir.
Fransa Stratejik ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IRIS) Direktör Yardımcısı Didier Billion, RFI radyo kanalına yaptığı açıklamada, "İsrail-Filistin sorununun mutlaka uluslararası hale getirilmesi gerektiğini" belirterek, "Fabius'un son getirdiği öneride BM Güvenlik Konseyi dışında Arap Birliği ve AB ülkelerini de bu işe katarak, sorunu daha fazla uluslararası hale getirme girişiminin oldukça doğru bir yaklaşım olduğunu" savundu.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Ortadoğu barış sürecini yeniden başlatma girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından yaklaşık bir yılı aşkın süre geçtiğini hatırlatan Billion, bu süre içinde sürecin durması ile birlikte İsrail'in yerleşim yeri inşaatlarını arttırdığını hatırlattı.
Billion, "barış süreci için görüşmeler başlamadığı takdirde yerleşke inşaatlarının da devam edeceği" uyarısında bulundu.
Gözler ABD'de
Fransa'nın girişimi için, "denemeden başarı kazanılmaz" ifadesini kullanan Billion, Fransa'nın BM Güvenlik Konseyi'ne sunacağı tasarıyı bu kez ABD'nin veto etmeyeceği yolunda az da olsa belirtilerin bulunduğunu kaydetti.
Ortadoğu'da olabilecek yeni saldırılarla bölgenin kan gölüne dönebileceği uyarısını yapan Billion, ABD diplomasinin şu anda İran'ın nükleer enerji programına odaklandığını ve bu sorunun aşılmasının ardından Washington yönetiminin de yine bu konuya ağırlık vereceğini ifade etti.
Bu arada Journal du Dimanche gazetesi, "Fransa'nın barış müzakerelerini başlatma konusunda İsrail'e baskı yapmak için Filistin'i tanıma konusuna ağırlık verebileceği" yorumunda yaptı. Fransız gazete, Fransa'nın Filistin'in tanınması konusunda AB'deki ortaklarını da harekete geçirebileceğini belirtti.
İsrail'e tanıma baskısı
Kerry'nin, barış görüşmelerini başlatma konusunda taraflar arasında uzun bir mekik diplomasisinin ardından geçen yıl pes ettiğini hatırlatan gazete, Fabius'un Kerry'den meşaleyi devralmak için hazırlandığını kaydetti.
Fransız gazete, Fabius'un, Kerry'den farklı bir metotla barış sürecini yeniden başlatma niyetinde olduğunu yazdı.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına atıfta bulunan gazete, "ABD'nin seçim atmosferine girmesi nedeniyle Ortadoğu barış süreci için yeni bir girişim başlatmasının gündemde olmadığı ve Washington'dan boşalan bu yeri Fransa'nın doldurabileceği, başarısız olsa da Paris'in bu konuda kaybedecek bir şeyi olmadığı ve Cumhurbaşkanı François Hollande'ın gerekli sorumluluğu üstlenerek AB'li ortaklarını da teşvik ederek Filistin'i tanıma yoluna gidebileceği" yorumunu yaptı.
Fransa parlamentosu, geçen yıl kabul ettiği bir kararla hükümete, "İsrail-Filistin sorunun çözümüne katkı yapacağı gerekçesiyle Filistin'i tanıması" çağrısında bulunmuştu.
Fransız planı
Fransız basınında yer alan haberlere göre Fabius'un planı 2009 yılında AB ülkeleri ve Arap ülkelerinin ortaya attığı barış planının önemli bir kısmının hayata geçirilmesini hedefliyor. Bu plana göre, iki halk ve iki devlet temelinde varılacak anlaşma kapsamında 1967 ateşkes anlaşmasındaki sınırlar geçerli olacak. Silahsızlandırılmış Doğu Kudüs'ün, Filistin'in başkenti olmasını öngören barış planı için Fransa, BM Güvenlik Konseyi'nde kabul edilecek bir karar tasarısıyla taraflara anlaşmaya varmak için iki ya da üç yıl süre vermeyi öngörüyor.
İsrail'in tepkisi
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ile Kudüs'te yaptığı görüşme öncesi basın mensuplarına yaptığı açıklamada, İsrail ile Filistin arasında barışın ancak doğrudan müzakereler yoluyla gerçekleşebileceğini ifade ederek, "Birleşmiş Milletler'in aldığı ya da dışarıdan dayatılan kararlarla barış gelmez" diye konuşmuştu.
Flistinlileri doğrudan görüşmelere yanaşmamakla suçlayan Netanyahu, "Eğer (diğer güçler) İsrail'e dayatmada bulunursa bu işe yaramaz ve barışı daha da uzaklaştırır" ifadesini kullanmıştı.
İsrail'e "dışarıdan dayatma olduğu" yönündeki iddiayı reddeden Fabius ise "müzakerelerinin boyutuna müdahale etmek niyetinde olmadıklarını, ancak bunun uluslararası destek olamayacağı anlamına da gelmeyeceğini" kaydetmişti.
Filistin tarafı
Hamas yöneticilerinden İsmail Rıdvan ise, "Filistin halkını, haklarından ve temel ilkelerinden uzaklaştıran Fransa'nın girişimi veya bunu takip edecek girişimlere" olumlu karşılık verilmemesi gerektiğini söylemişti.
"Hamas'ın İsrail'le müzakerelere dönülmesini reddettiğini" belirten Rıdvan, görüşmeleri "zaman kaybı ve beyhude bir çaba" olarak nitelendirmişti.
Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki de Fransa Dışişleri Bakanı Fabius'un, Filistin-İsrail barış müzakerelerinin yeniden başlaması yönündeki planının eylül ayından önce netlik kazanamayacağını ifade etmişti. Filistin'in Sesi radyosuna konuşan Maliki, "Filistinliler, İsrail'in işgal ettiği topraklardan çekilmesini öngören BM Güvenlik Konseyi kararına yönelmeyi, Fransa'nın düşüncelerine tercih ediyor" diye konuşmuştu.
AA