Gambiya'da bir demir döküm atölyesi

Hakan Albayrak

Türkiye, geçen haftanın başında Gambiya ordusuna ekipman yardımında bulundu (5 bin askeri üniforma, 5 bin su şişesi, bin 359 kütüklük ve 100 askeri çadır).

Bu münasebetle Gambiya’nın başkenti Banjul’da düzenlenen törende konuşan Türkiye Büyükelçisi İsmail Sefa Yüceer, Türkiye’nin Gambiya Silahlı Kuvvetlerine eğitim ve lojistik alanlarında her türlü desteği sağlayacağını söyledi.

Konunun arka planını bilmeyenler bu habere şaşırıp ‘Gambiya ordusuna yardım da nereden çıktı şimdi?’ diye sorabilirler.

Şimdi çıkmadı; çeyrek asrı aşkın bir süre önce çıktı.

Nitekim, Gambiya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Tümgeneral Yankuba Dramme, yukarıda mezkûr törende,  “Bu, Türk hükümeti ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden aldığımız ilk yardım değil. Bu jest otuz yıldır devam ediyor…” diye konuştu.

Henüz 30 yıl olmadıysa da 26 yıl oldu.

Bosna meselesiyle alâkalı ilginç bir hikâyesi var bunun…

O hikâyenin bir de demir döküm kısmı var…

***

Sene 1992.

Uluslararası bir toplantıda Bosna-Hersek’teki soykırım hakkında konuşan ve Batılıları soykırıma çanak tutmakla suçlayan Gambiya Devlet Başkanı Dawda Jawara,  8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın gözüne girmişti.

Özal, Jawara’ya, Gambiya için Türkiye’nin ne yapabileceğini sordu.

Jawara, Gambiya ordusunun bazı sıkıntılarından bahsetti ve ülkede sanayi namına hiçbir şeyin -demir döküm atölyesinin bile- olmadığını söyledi; bu iki konuda yardım istedi.

Özal hemen Gambiyalı ordusunun eğitimi ve Türkiye tarafından karşılanabilecek ihtiyaçlarının tesbiti için bu ülkeye bir grup subayın gönderilmesi ve Gambiya’da bir demir döküm atölyesinin kurulması için talimat verdi.

Askerî destek, Özal’ın sağlığında kuvveden fiile çıktı.

O atölyenin kurulmasını sağlamaya ise Özal’ın ömrü yetmedi.

Allah ganî ganî rahmet eylesin, Özal ölünce (1993) rafa kalkan proje, raftan ancak 2000 senesinde inebildi.

Bir bürokrat, eski kayıtları incelerken, Gambiya’da demir döküm atölyesi kurmak için 1 milyon dolarlık ödeneğin tahsis edildiğini, fakat bu ödeneğin kullanılmadığını fark etti.

Bunun üzerine hemen harekete geçildi ve proje gerçekleştirildi.

Ne var ki iş yeterince ciddiye alınmadı, demir döküm atölyesinde çalışacak olan Gambiyalılara doğru dürüst eğitim verilmedi ve yakıtla alakalı yanlış bir işlem yüzünden meydana gelen patlamada atölye tahrip oldu.

Yeniden kurulması için Recep Tayyip Erdoğan ile -Jawara’dan sonraki Gambiya Devlet Başkanı- Yahya Camme’nin 2008’de New York’taki BM binasında karşılaşıp sohbet etmesi ve o sohbette Camme’nin Erdoğan’a bu sorunu anlatması gerekecekti…

***

Erdoğan TİKA’ya talimat verdi, atölye yeniden ve bu sefer daha muhkem bir şekilde kuruldu.

Bir grup Gambiyalı, Zonguldak’ta sıkı bir eğitimden geçirilip atölyede istihdam edildi.

Başlarına da Türkiye’den bir usta konuldu.

Gambiya’nın ilk sınai tesisi olan demir döküm atölyesi o gün bugündür tıkır tıkır işliyor. 

Öte yandan, Gambiya ordusunun yüzlerce subayı da -Gambiya’daki eğitimle yetinilmeyip- Türkiye’de eğitimden geçirildi.

Bunlardan bazıları su gibi Türkçe konuşuyor.

***

Gambiya, Batı Afrika’da 1 milyon 800 bin nüfuslu küçük bir ülke.

Alex Haley’nin meşhur biyografik romanı -ve o romandan uyarlanan meşhur dizi film- “Kökler”deki Kunta Kinte’nin ülkesi.

Yüzyıllarca köle ticareti ve kolonyalizmden muzdarip oldu.

İngiltere’den bağımsızlığını kazandığı 1965’ten beri kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyor.

Gambiya’nın en önemli ihtiyaçlarından biri; eğitim, tarım, mühendislik, ziraat, tıp ve ekonomi gibi alanlarda ‘nitelikli insan kaynağı’.

Türkiye, bu ihtiyacın karşılamasında da rol oynuyor. 

Halihazırda 120 Gambiyalı öğrenci Türkiye’de o alanlarda lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde eğitim görüyor. 

 

karargazete