Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz olağanüstü kararlarının ardından kapatılan Meclis, 2014 Tunus Anayasası'nın imzalanmasının yıl dönümü münasebetiyle Gannuşi başkanlığında online bir oturum düzenledi.
Oturumda konuşan Meclis Başkanı Gannuşi, “25 Temmuz'da milli birliğimizi sağlayan 2014 anayasasına darbe yapıldı. Tunusluların birliği bozuldu ve yetkiler tek kişinin elinde toplandı.” ifadelerini kullandı.
Gannuşi, “Ülkedeki en yüksek otorite tarafından körüklenen sosyal bölünme, Tunus’u benzeri daha önce görülmemiş mali bir krize ve uluslararası arenada yalnızlığa sürükledi.” diye konuştu.
Parlamentonun kapatılmasının ardından siyasilerin “şeytanlaştırıldığını” savunan Gannuşi, “Farklılıklara saygı duymak ve onları bir arada tutmak demokratik ve parlamenter sistemin özüdür. Demokrasinin tesisi sürecinde yaşanan problemler darbe ya da faşizmin sebebi olamaz.” değerlendirmesinde bulundu.
Meclis Başkanlığı Yardımcısı Semira Şavuşi ise, Tunus’ta anayasanın ihlal edildiğini ve demokrasinin tehdit altında olduğunu söyledi.
Şavuşi, “Bugün bizim sorumluluğumuz, anayasa etrafında kenetlenerek onu korumaktır. Çünkü bu demokrasinin ve devrimin korunmasıdır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz 2021'de ilan ettiği olağanüstü kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurdu ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı.
Said, 22 Eylül’de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.
Tunus Cumhurbaşkanı, son olarak geçen ay açıkladığı "siyasi krizden çıkışın yol haritası" ile ülkede 17 Aralık 2022'de erken genel seçime gidileceğini ve o zamana kadar Meclisin kapalı kalacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı'nın aldığı tüm bu kararlar, ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.
Bazı kesimler Said'in kararlarını "darbe" olarak nitelendiriyor ve Tunus'un demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.
Tunus’ta Zeynel Abidin Bin Ali'nin 2011’de devrilmesinin ardından, 2014 ocak ayında Tunus Kurucu Halk Meclisi 146 maddelik yeni anayasayı kabul etmişti.(AA)