"Suriyeli Devrimcileri Silahlandıranlar Gazze'yi de Silahlandırsın"
Londra'da yayınlanan el-Kuds el-Arabi Gazetesi'nin başyazarı Abdulbari Atvan, Suriyeli devrimcileri silahlandıran Katar ve Suudi Arabistan'a çağrıda bulunarak "Aynı şekilde Gazzeli direnişçileri de silahlandırmanızı istiyoruz" dedi.
Atvan, öncekü gün yayınlanan "Gazze'yi de silahlandırmanızı istiyoruz" başlıklı makalesinde "İsrail'in Gazze'de işlediği son katliam, özellikle de Arap Baharı'nı benimseyen Arap televizyonlarındaki haber bültenlerinin en sonunda yer bulabildi. Bu durum akıllara bölgemizde nelerin olduğuna ilişkin olarak soru işaretleri getirmekte. Kapalı kapılar ardında halkımız ve davalarımız için nelerin pişirildiğine dair soru işaretleri getirmekte" dedi.
Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland'ın Filistinli direnişçilerin füze saldırılarını terör eylemleri olarak gösteren açıklamasını eleştiren Atvan, Arap devrimleriyle dayanışmasını gösteren Amerika gibi Arap ülkelerinin de Gazze'de yaşanan son saldırılara sessiz kalmasına tepki gösterdi.
Atvan "Suriye, Libya, Mısır ve Tunus rejimlerinin işledikleri katliamları, Arap diktatör rejimlerinin halklarına karşı işlediklerin katliamlarını kınadık ve kınamaya devam ediyoruz. Fakat diktatör Suriye rejimine ve kanlı güvenlik çözümüne karşı mücadele etmesi için Özgür Suriye Ordusu'nun silahlanmasının başını çeken Suud ve Katar'dan temennimiz, İsrail saldırganlığına karşı kendilerini savunması için Gazze ve Batı Şeria'daki Filistinlileri de silahlandırmasıdır" dedi.
Atvan, makalesine şu ifadelerle devam etti: "Bu çerçevede şunu söylüyoruz: Biz, kendi gözlerimizle Amerika-Batı-Türk ve Arap hamasetinin nasıl da ittidak kurduğunu, Suriye Dostları Konferansı'nı ve daha öncesinde de Libya Dostları Konferansı'nı düzenlediklerini gördük. Bu iyi bir işti ve bundan ötürü karşı çıkmadık. Çünkü Suriye ve Libya halkı, katliamlara karşı mücadele etmek için her türlü desteği hak etmektedir. Fakat çok basit bir şekilde soruyoruz: Şimdiye kadar Filistin halkını İsrail'in katliamlarından korumak için neden Filistin Dostlatı İttifakı kurulmadı? Yine biz Libya'da yaşanan katliamlar karşısında insan hakları ve özgürlükleri savunan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin gayret ve isteğini gördük. Sarkozy'nin gayret ve isteği, Bingazi'de en vahşi katliamları işleyen Muammer Kaddafi'nin tankları vurması için savaş uçaklarını göndermesiyle vücut buldu. Fakat Sarkozy'nin bu gayret ve isteğini Gazze'de göremedik. Sarkozy'nin harekete geçmesi için kaç kişinin ölmesi gerekiyor. Bin, iki bin, milyon?
Sonra, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Sarkozy'nin sevgili dostu, Arap Baharı'nın özellikle de Libya devriminin en koyu savunucusu Bernard Henry Levy şimdi nerede? Levy, birçok dile çevrilen kitabında da ifade ettiği gibi telefonunun avizesini kaldırarak Elysee'yi aramış ve Sarkozy'yi Libya'ya askeri müdahaleye ikna etmişti. Levy, insani halkasını Gazze'yi de kapsayacak şekilde neden genişlet miyor? Bu sorunun yanıtı, Levy'nin kendi kitabında şöyle sunulmuştu: Libya'da yaptığım herşeyi, Yahudi halkının çıkarları ve İsrail'e hizmet için yaptım."
Makalesinin sonunda, Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil Arabi, Cumartesi Günü yaptığı basın açıklamasında Gazze'yle ilgili yöneltilen soruyu geçiştirerek yanıt vermesini eleştiren Atvan, "Gazze şehitlerinin Washington'da, Arap Birliği'nde ve Paris'te ağlayanı yok. Çünkü kasap, İsrail'dir. Arap ya da sünni de olsalar İsrail'in onları katletmesi de helaldir. Arap Birliği, ne şimdi ne de gelecekte Güvenlik Konseyi'ne giderek, Gazzelilerin korunmasını talep edecektir. Çünkü Dost Amerika'nın vetosu, onları beklemektedir" dedi.
Atvan, öncekü gün yayınlanan "Gazze'yi de silahlandırmanızı istiyoruz" başlıklı makalesinde "İsrail'in Gazze'de işlediği son katliam, özellikle de Arap Baharı'nı benimseyen Arap televizyonlarındaki haber bültenlerinin en sonunda yer bulabildi. Bu durum akıllara bölgemizde nelerin olduğuna ilişkin olarak soru işaretleri getirmekte. Kapalı kapılar ardında halkımız ve davalarımız için nelerin pişirildiğine dair soru işaretleri getirmekte" dedi.
Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland'ın Filistinli direnişçilerin füze saldırılarını terör eylemleri olarak gösteren açıklamasını eleştiren Atvan, Arap devrimleriyle dayanışmasını gösteren Amerika gibi Arap ülkelerinin de Gazze'de yaşanan son saldırılara sessiz kalmasına tepki gösterdi.
Atvan "Suriye, Libya, Mısır ve Tunus rejimlerinin işledikleri katliamları, Arap diktatör rejimlerinin halklarına karşı işlediklerin katliamlarını kınadık ve kınamaya devam ediyoruz. Fakat diktatör Suriye rejimine ve kanlı güvenlik çözümüne karşı mücadele etmesi için Özgür Suriye Ordusu'nun silahlanmasının başını çeken Suud ve Katar'dan temennimiz, İsrail saldırganlığına karşı kendilerini savunması için Gazze ve Batı Şeria'daki Filistinlileri de silahlandırmasıdır" dedi.
Atvan, makalesine şu ifadelerle devam etti: "Bu çerçevede şunu söylüyoruz: Biz, kendi gözlerimizle Amerika-Batı-Türk ve Arap hamasetinin nasıl da ittidak kurduğunu, Suriye Dostları Konferansı'nı ve daha öncesinde de Libya Dostları Konferansı'nı düzenlediklerini gördük. Bu iyi bir işti ve bundan ötürü karşı çıkmadık. Çünkü Suriye ve Libya halkı, katliamlara karşı mücadele etmek için her türlü desteği hak etmektedir. Fakat çok basit bir şekilde soruyoruz: Şimdiye kadar Filistin halkını İsrail'in katliamlarından korumak için neden Filistin Dostlatı İttifakı kurulmadı? Yine biz Libya'da yaşanan katliamlar karşısında insan hakları ve özgürlükleri savunan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin gayret ve isteğini gördük. Sarkozy'nin gayret ve isteği, Bingazi'de en vahşi katliamları işleyen Muammer Kaddafi'nin tankları vurması için savaş uçaklarını göndermesiyle vücut buldu. Fakat Sarkozy'nin bu gayret ve isteğini Gazze'de göremedik. Sarkozy'nin harekete geçmesi için kaç kişinin ölmesi gerekiyor. Bin, iki bin, milyon?
Sonra, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Sarkozy'nin sevgili dostu, Arap Baharı'nın özellikle de Libya devriminin en koyu savunucusu Bernard Henry Levy şimdi nerede? Levy, birçok dile çevrilen kitabında da ifade ettiği gibi telefonunun avizesini kaldırarak Elysee'yi aramış ve Sarkozy'yi Libya'ya askeri müdahaleye ikna etmişti. Levy, insani halkasını Gazze'yi de kapsayacak şekilde neden genişlet miyor? Bu sorunun yanıtı, Levy'nin kendi kitabında şöyle sunulmuştu: Libya'da yaptığım herşeyi, Yahudi halkının çıkarları ve İsrail'e hizmet için yaptım."
Makalesinin sonunda, Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil Arabi, Cumartesi Günü yaptığı basın açıklamasında Gazze'yle ilgili yöneltilen soruyu geçiştirerek yanıt vermesini eleştiren Atvan, "Gazze şehitlerinin Washington'da, Arap Birliği'nde ve Paris'te ağlayanı yok. Çünkü kasap, İsrail'dir. Arap ya da sünni de olsalar İsrail'in onları katletmesi de helaldir. Arap Birliği, ne şimdi ne de gelecekte Güvenlik Konseyi'ne giderek, Gazzelilerin korunmasını talep edecektir. Çünkü Dost Amerika'nın vetosu, onları beklemektedir" dedi.
israhaber