İsra Kültür Merkezi tarafından 21 Haziran Pazartesi günü İstanbul'da düzenlenecek olan "Gazze Şehidleriyle Dayanışma Programı"na 10 ayrı ülkeden misafirler katılıyor.
İstanbul Fatih Halıcılar Caddesi Renk Düğün Salonu'nda düzenlenecek olan programa Filistin, Lübnan, Azerbaycan, İran, Amerika, Rusya, Güney Afrika, İsviçre, Kosova ve Arnavutluk'tan misafirler katılıyor.
Lübnan İslami direnişinin onurlu sesi firkat el İsra marş grubu 10 kişilik ekibiyle programa katılarak Gazze özgürlük şehidleri anısına marşlarını okuyacaklar.
Programda katılımcılar tarafından hazırlanan "Ambargoya Karşı Uluslar arası İntifada Bildirgesi" de okunacak.
Program organizasyonu adına bir açıklama yapan İsra Kültür Merkezi yöneticisi Nureddin Şirin Gazze özgürlük şehidlerini selamlayarak onların direniş ve şehadet hattında mücadeleye devam edileceğini belirtti.
Açklamanın metni:
"Bu program Gazze Özgürlük filosu şehidlerinin kutlu anısını yaşatmak üzere düzenlenen ilk programımız olacak. Siyonist düşmana karşı kazanılmış büyük bir zafer olan ve siyonist rejime tarihinin en zorlu anlarını yaşatan özgürlük filosu, Gazze'ye uygulanan ambargonun zincirlerini şehidlerimizin pak kanlarıyla parçaladı. Filistin Başbakanı İsmail Heniyye'nin de ifade ettiği üzere, şehidlerimizin kanı Gazze'ye ulaştı; bu kan Şehid Ahmed Yasin'lerin, Şehid Fethi Şikaki'lerin, Şehid Abdulaziz Rantisi'lerin kanına karıştı. Bu kan aynı zamanda Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya da ulaştı; bu kan özgür Kudüs ve İsrail'siz bir dünyanın müjdesi ve teminatı oldu. Bu filo yola çıkarken, filonun amacının Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için olduğu belirtilmişti. filoda yer alan bütün kardeşlerimiz ve filodaki bacılarımız bütün dünyaya siyonist İsrail rejiminin ne kadar da güçsüz, zayıf olduğunu bir kez daha gösterdi. Kardeşlerimiz azim, kararlılık ve adanmışlıkla siyonist düşmanın zırhını parçaladı ve akdenizi siyonizme mezar etti.
Bizler Türkiyeli müslümanlar olarak, Afganistan, Bosna, Çeçenistan, Keşmir, Irak'tan sonra Filistin için de şehidlerimizi sunduk. Ümmet bilinç ve dayanışmasını şehidlerimizin kanlarıyla yazdık, Kudüs'ün özgürlük mücadelesinde var olduğumuzu, siyonist varlık tarihin çöplügüne atılılıncaya kadar da var olacağımızı ispat ettik. Türkiyeli müslümanların zindeliğini ve dirilişini Akdenizin mavi sularında abideleştirdik. Emperyalist ve siyonist kuşatmayı iman ve cesaret silahıyla deldik; hakkın batıla karşı kazandığı zaferlere yeni bir sayfa daha ekledik.
Şimdi bize düşen her şeyden önce aziz şehidlerimizin kutlu anısını yaşatmak, onların pak kanlarıyla yükselttiği sancağı daha da ileriye götürmek, bu sancak Kudüs'e dikilinceye kadar da mücadelele azmimizi, dost düşman herkese göstermektir. Şehidlerimizin kanı bizlere direniş ve şehadet hattının ne denli güçlü olduğunu, iman, tevekkül ve teslimiyetle nasıl büyük zaferler kazanılacağını en güzel bir şekilde öğretmektedir. Bizlere düşen de bu hattı devam ettirmektir.
Düzenleyeceğimiz bu programa 10 ayrı ülkeden misafirler katılmaktadır. Bu misafirlerimiz, Özgürlük filosu şehidlerine duydukları minnet ve şükranı Türkiyeli müslümanlara sunmak, şehidlerimizin mücadelesini paylaştıklarını ve onların kanlarının bereketini bütün dünyaya taşıyayacaklarını bildirmek için ülkemize gelmektedir.
Bu programda "Ambargoya karşı uluslararası intifada bildirgesi" okunacak. Ümmetimizin yürekleri birleştiği gibi, elleri ve bilekleri de birleşiyor. Hangi kavim ve mezhepten olursa olsun, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın İslami vahdet ve mukavemet şuuruyla hareket eden müslümanlar Allah'ın izniyle siyonizmin yeryüzündeki bütün hayat damarlarını kesecek, inşaallah pek yakında bu kanser mikrobunu tarihin çöplüğüne atacaktır. Rabbimizin Kur'anda buyurduğu müşriklerden teberri ilanı, işgalci, katliamcı ve kan içici siyonist düşmanla tüm yeryüzünde küresel bir savaşı gerektirmektedir. Balkanlar'daki kardeşlerimizin elleri, Güney Afrika'daki kardeşlerimizin elleriyle birleşiyor. Irmaklar deniz, denizler okyanus oluyor.
Bizler de düzenleyeceğimiz bu programla bu İslam okyanusundan bir parça olduğumuzu gösterecek, Kudüs'ü özgürleştirme ahdimizi, direniş ve şehadet misakımızı bir kez daha tazeleyeceğiz.
Muhlis yürekleri, cesaret ve adanmışlıklarıyla yolumuzu aydınlatan şehidlerimize selam olsun. İstikbar ve tuğyanın kof güçleri karşısında Allahuekber feryadlarıyla destan yazan yiğitlerimize selam olsun. Dünya sevgisi ve ölüm korkusu duvarlarını yıkarak Rablerinin katına hicret eden şehadet goncalarımıza selam olsun. Zillete boyun eğmeyenlere, şehadetle yücelenlere, kanlarıyla diriltenlere, yumrukları ile putları devirip tevhid sancağını yükseltenlere selam olsun:
"Bekle bizi İsrail, beklediğin her yerde; bekle bizi İsrail, beklemediğin her yerde"
VELFECR