Gazze Zaferi konferansı, Filistin'in İsrail tarafından işgali ve Filistin topraklarında doğan direniş hareketlerini anlatan sinevizyon gösterisiyle başladı.
Gazze Zaferi Konferansı'nın ilk oturumunda Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'ın Suriye'deki siyasi liderlerinden Muhammed Nazzal, Hamas adına konuşmasını yapacak.
İlk oturumun birinci konuşmacısı Dr Nefisi, Gazze'deki direnişçilerin sadece İsrail'e karşı değil, Amerika'ya ve NATO'ya karşı da savaştığını söyledi.
Dr. Nefisi "Çarpışma sadece direnişle siyonistler arasında değil aynı zamanda direnişçilerle NATO'ya karşı veriliyor. Bundan ötürü, bu yük sadece direnişçilerin kaldıramayacağı kadar ağırdır. Bizlerin de direnişçilere destek olması gerekmektedir" diye konuştu.
Gazze savaşı sırasında Arap liderlerin, Gazzelilere yardım etmelerin beklediklerini ifade eden Dr. Nefisi, tam aksi bir durumla karşılaştıklarını belirtti. Dr. Nefisi'ye göre Arap rejimleri, dış güçlere göre tavır almaktadır.
Amerika ve batılı ülkelerin İslam karşısında saf edindiklerini belirten Dr. Nefisi, Amerika'nın Gazze savaşı sırasında İsrail'e verdiği desteğin de İsrail'in güvenliği sağlayamayacağının anlaşılmasının ardından Nato'nun da İsrail'e destek vermeye başladığını belirtt.
Kadima Partisi Başkanı Tzipi Livni'nin, AB ve NATO tarafından kendisine büyük şeylerin vaadedildiğini ifade eden Dr. Nefisi, "İsrail'in güvenliği artık uluslararası alanda konuşulacak" diye konuştu.
Dr. Nefisi ayrıca, İsrail ve Amerika mallarına karşı boykot çağrısında bulundu, boykotun farz olduğunu ifade etti.
Gazze Zaferi Konferansında Vahdet Çağrısı
Dr. Nefisi'den söz alan Muhammed Ahmedi, teknoloji vesilesiyle kısa bir süre içerisinde heryerde olan olaylardan haberdar olunduğunu vurguladı.
İran'ın nükleer gücünün tehlike oluşturduğu yönündeki açıklamalara değinen Ahmedi "Öyleyse İsrail ne olacak? İsrail'deki nükleer silahlar ne olacak? Batılı ülkeler, bizlere İran'ı göstererek İsrail'i unuttutmak istiyorlar" dedi.
Müslümanlar arasında nikaf tohumları ekenlere sert tepki gösteren Ahmedi "İslam birliği projesini engellemeye çalışıyorlar. İslam topraklarında Arap, iran ve Türk olmak üzere 3 millet vardır. Bu üç milletin arası kesinlikle açılmamalı. Bizler, siyonist projeleri ancak böylece aşabiliriz. Aksi durum zillet durumudur. Diğer yandan Filistin'deki direniş sadece Filistin'i özgürleştirmiyor. Filistin davası, Filistin direnişi biz müslümanları birleştiriyor" diye konuştu.
Filistinli direnişçilerin maddi olarak da desteklenmesi gerektiğini belirten Ahmedi, Hamas, Fetih ve İslami Cihad arasındaki ihtilafların, düşmana karşı beraber hareket etmesini engellememesi gerektiğini belirtti, direnişe ihanet edenlerin ise cezalandırılması gerektiğini vurguladı.
Muhammed Nazzal'ın Konuşması:
Değerli kardeşlerim Allah'ın selamı üzerinize olsun. Bu kampanyayı düzenleyen kardeşlerimize teşekkür ediyorum.
Gazzeye yapılan saldırıların sebebi, Hamas ve diğer direniş hareketlerin ateşkesin süresini uzatmaları değildi. Gazze'den fırlatılan füzeler de değildi. 2 sene öncesinden bu savaşa hazırlık yapıyorlardı. Olmert, bu savaştan söz etmişti. Gazze'yi yeniden işgal etmek yeniden bombalamak istiyorlardı.
27 Aralıkta başlayan saldırılarla ateşkesin süresinin uzatılmamasının bir alakası yoktur. Bu saldırı çok eski bir projeydi. Yerleşim merkezleri kaldırıldıktan sonra bununla ilgili bir hazırlık yapılmıştı.
Hamas seçimleri kazandıktan sonra, bu proje için hazırlıklara başladılar. Önce ambargo uyguladılar. Biz 2006 yılında seçimleri kazanınca hatta seçimlerden önce Amerika, Hamas hükümetine karşı ambargo ve yaptırım uygulayacağını açıkladı. Amerika, Orta Doğu dörtlüsünün şartlarını kabul etmemizi, İsrail'i tanımamızı, FKÖ'nün anlaşmalarını kabul etmemizi istediler. Bu şartları kabul etmeyince de sadece bize değil tüm Filistinlilere ambargo uyguladılar. Gıdadan ilaca kadar herşeye ambargo uyguladılar. Irak'ta da ambargo vardı. Fakat, Irak'ın çevresinde 6 arap ülkesi vardı. Bizim etrafımızda ise sınırları kapatan denizi kuşatma altına alan İsrail vardu. Komşularımızın (Mısır) tutumından haberdarsınız.
İnanıyorum ki uygulanan ambargoya karşı hedeflerine ulaşamamalarında Allkahın bir yadımı olmuştur. Biz, müslümanlara göre Allahın yardımıdır, inanmayanlara göre ise metafizik bir olaydır. Dünyanın her tarafında, memurların maaşları ödeyemeyine sokaklara çıkıyıyorlar. Biz, 3 senedir memurlarımıza maaş ödeyemedik. Biz, ahlaksız bir ambargoya maruz kaldık. Filistin'de insanların ayaklanması bekleniyordu. Filistin halkının tercih ettiği Hamas hükümetine karşı ayaklanmaları bekleniyordu.
Ambargodan beklediklerinde başarısız olunca diyaloğu gündeme getirdiler. Diyalogla hedeflenen de Kahire'de Hamas'ı, direnişi, siyasi meşruiyeti bitirmekti. Onlar, Hamas'ı iktidardan etmek istiyorlardı. Biz, hükümete gelmekle siyasi meşruiyeti elde ettik. Tel başına kurduğumuz hükümetin ardınan Birlik hükümetini kurduk. Buna rağmen, bizleri sokaklarda öldürmek istediler. Bizden meşruiyeti almak istediler.
3 tane Amerikalı genera Batı Şeria'da güvenlik güçlerini koordine ediyor. Batı Şeria'da direnişçiler hapsediliyor. Batı Şeria'da Kosta Rika'daki kadar bile Gazze için gösteri yapılmadı. Gösteri yapanlar tutuklandı. Biz, meşruiyeti halktan almıştık. Şimdi Abbas'a sorun. Direnişçileri neden hapse atıyorlar. Tutuklanan direnişçiler siyasi suçlu mudur? Tutuklanan direnişçiler, kara para mı aklıyor? Direnişçiler sizlerden gelen yardımları için kara para aklama diyor.
Diyalog da hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmayınca saldırılar için yeşil ışık yaktılar. Amerika ve bazı Arap rejimler, bu yeşil ışığı yakanların ta kendileriydi. Saldırıların başladığı 27 Aralık'ta sınır kapılarına Selam Fayyad'ın sağlık ve sosyal işlei bakanı vardı. Yine Silahlı güçler de sınır kapılarına konuşlandırıldı. Sınır kapılarını açtılar. Sandılarken bombardımanın etkisiyle Gazze'deki insanlar akın akın kaçacaklar ve Abbas'a bağlı güçler Gazze'deki kontrolü ele geçirmek için Rafah'tan içeriye girecekti.
3 gün içerisinde bütün direnişi bitirmek istediler. Sonra ne oldu? Hiçbirisi gerçekleşmedi. Burada büyük bir oyun vardı. Tekrar söylemem gerekirse direnişi ve bizim meşruiyetimizi bitirmek istiyorlardı. Ateşkesi uzatmamız bahanedir. Başka bahaneler de kullanabilirlerdi.
Bizim ne yapmamız gerekiyordu? İstemesek de bu savaş bize yazılmıştı. Allah, zulmeden kimselere karşı savaşı emrediyor. Bu şekilde savaşanlara Allah, zafer vaadiyor. Biz de savaşmak zorundaydık. Onlar ümmetle dalga geciyor, ümmeti zelil düşürmek istediler. 67 savaşında 6 saatte Arap rejimelerinin torpakları düşmüştü. Oysa bugun kardeşleriniz, imkansızlıklara rağmen Abbas'ın tabiriyle direnişçiler, tenekeleriyle kahramanlık sergilediler. İsrail neden çekildi? Lübnan'dan çekilirken anlaşma imzaladılar. Fakat Gazze'den çekilirken asla imza atmadık ve atmayacağız dedik.
Bakın tek taraflı çekilmek zorunda kaldılar. Tek taraflı ateşkes ilanından 3 gün öncesine kadar gelen baskıları bilemezsiniz. Bizden, şerefizce hazırlanacak bir anlaşmaya imza atmamızı istediler. Maalesef bu acı gerçeği biz yaşadık. Onlar, bizim zafer kazanacağımızı bilmiyorlardı.
Bakın tek taraflı çekilmek zorunda kaldılar. Tek taraflı ateşkes ilanından 3 gün öncesine kadar gelen baskıları bilemezsiniz. Bizden, şerefizce hazırlanacak bir anlaşmaya imza atmamızı istediler. Maalesef bu acı gerçeği biz yaşadık. Onlar, bizim zafer kazanacağımızı bilmiyorlardı.
isra haber